~Geçmişin İzleri~

5.3K 228 12
                                    

Karanlık bir odanın içerisinde ellerim ile etrafı yokluyordum. Sessizlik en sevmediğim şeydi. Korku vericiydi.

Etrafımı ellerimle yoklayarak çok uzakta görünen beyaz ışığa doğru yürüyordum. Küçük bir beyaz nokta gibi duruyordu.

Ben yaklaştıkca beyaz ışık benden uzaklaşıyordu. Koşmaya başladığımda ışık da sanki benden kaçarcasına koşuyordu.

En sonunda pes edip yere oturdum. "Kimse yok mu?" diye yüksek sesle bağırdım. Sesim boş karanlık odada yankılandı.

Kulaklarıma 'bip bip' sesi geldiğinde karanlık yok olmaya başlıyordu. Tam O anda arkamdan birisi beni dürttü. Hızla arkamı dönerken saçlarım yüzüme çarpmıştı.

Oda aydınlanmıştı. Gerçek Dünya'ya dönmüştüm.

Göz kapaklarımı kısıp en son olan olayı hatırladım. Hâlâ burada mıydı?

Sağ elimde bir el hissetince bakışlarımı oraya çevirdiğimde "Uyandın sonunda. B..ben çok üzgünüm. Birdaha olmayacak aşkım." dedi Umut.

Elimi hızla çekip sert bir şekilde baktım. Sinirli bir sesle "Adi herif! Rahat bırak beni!" dedim.

Bana bakıp hafifçe gülümsedi. En çok canımı yakan ise Uğur gibi bakıyor olmasıydı. Bir o kadar masum ve bir o kadar aşık. Umut bana aşıktı.

"Lütfen böyle yapma Beril. Ecrin, benimle." gözlerim dehşetle açılırken ağzım şaşkınlıkla aralanmıştı. Kardeşim... Onunla mıydı? Ona bir şey yapmış mıydı?

Gözlerim dolarken kurumuş dudaklarımı araladım. "O iyi mi?" diye sordum. Ne kadar da aciz ve zavallı bir durumdaydım. Kardeşime sahip çıkamıyordum.

Gülümseyip başını salladı. "O'na gözüm gibi baktım. Çok büyüdü biliyor musun?" içim rahatlarken hafifçe gülümsedim.

"Neden? Neden yaptın ki bunu?" diye sorduğumda saçlarımı eliyle okşadı. İşte o an aklıma bana taciz etmeye çalıştığı anlar geldi. İrkilerek başımı yana doğru çektim.
"Çünkü; Seni seviyorum Beril. Sana cidden o gün taciz etmiyecektim. O gün sadece Uğur'a kızmıştım. Gözüm dönmüştü ve aklıma sen geldin. O günden sonra çok pişman oldum bana inan. Çok pişman. Aklımdan, kalbimden çıkmaz oldun. Her gece seni düşünerek uyudum. Hergün senin aşkından yandım, kül oldum. Unutmaya çalıştım seni. Ama olmadı, yapamadım. Seni unutamıyordum. Ama sen kardeşimi seviyorsun. En çokta bu mahvediyor beni. Ama şunu bilmeni istiyorum. Uğur evlendi." Umut beni seviyordu. Cidden bana aşıktı. Ama en önemlisi Uğur evlenmiş miydi?

O an sadece ölmek istedim. Dünyalar başıma yıkılmıştı. İşkence miydi bu? Hayat bana işkence mi ediyordu? B..eni nasıl unutmuştu? Ben hergün onu düşünürken O evlenmişti. Hergün onun için atan kalbim şuan durmak için çığlık atıyordu. Artık atmak istemiyordu.

"Yalan söylüyorsun." diye sinirle bağırdım. Bu doğru olamazdı. Bunu bana yapmazdı. Yapamazdı ki. Beni seviyordu. Bana aşıktı!

"Hatta 2 yaşında bir yiğenim oldu." dediğinde bana üzgün bir şekilde bakıyordu.

Acı bir şekilde bağırdım. Gözlerim yanmaya başlarken kolumdaki kabloları söküp bir kenara fırlattım.

Uğur! Bana bunu nasıl yapmıştı? Ben ne yapacaktım şimdi? Nasıl yaşaya bilirdim? Yataktan kalkıp hastane odasından hızla çıktım. Gözlerimle görmeden inanamazdım.

Umut yanıma ulaştığında "Beni ona götür." dedim. "Emin misin?" diye sorduğunda başımı olumlu anlamda salladım.

Binadan çıkmak için ilerlerken kalbim ezilip büzülüyordu. Bacaklarım hissizleşiyordu. Sanki beni taşımak istemiyorlardı. Belkide bu kadar acıyı taşımak istemiyorlardı.

Hastane binasından çıkıp otoparkta ilerledik ve Umut'un arabasına bindik.

Emniyet kemerimi takıp başımı cama doğru yasladım. Bütün bu yaşadıklarım keşke bir rüya olsa. Küçüklüğüme geri dönsem. Anneme sıkıca sarılsam. Kokusunu içime çeksem.

Bunları neden yaşıyordum? Neydi suçum?

Araba büyük krem renginde bir villanın önünde durduğunda Umut'a döndüm. "Sen burada kal." dedim ve arabadan indim. Villanın kapısına doğru yürümeye başladığımda kalbim git ve gerçeği öğren diyordu. Beynim ise koşarak kaç buralardan diye bağırıyordu.

Kalbimi dinledim ve zile bastım. Zilin sesi kulaklarıma dolarken ellerim ve bacaklarım titremeye başladı.

Kapıyı açan Uğur'du. Yüzü gülerken beni gördüğünde asılmıştı. Değişmemişti. Gözlerinin içinde kayıp olmak istiyordum.

Gözümden bir damla yaş aktığında titreyen elime sildim. Bu sessizliği villadan gelen bir kadın sesi bozdu. "Aşkım? Kim geldi?" Aşkım. Bu kelime kalbimi iki parçaya ayırırken ağzımdan bir hıçkırık kaçtı.

"U..uğur?" diyebilmiştim sadece. Sanki bir ateşin içinde yanıyordum ve küllerim rüzgarda dağılıyordu.

Uğur kaşlarını kaldırıp gözlerini birkaç saniye kapalı tuttu. Bir şey hatırlamaya çalışıyor gibiydi.

"Kimsiniz?" sesi kulaklarımı doldururken sorduğu soruya karşılık dehşet içinde kalmıştım. Beni hatırlamıyor muydu?

"B..eni hatırlamıyor musun?" diye kırgın bir şekilde sordum. Bana bakıp kaşlarını kaldırdı.

"Hayır." bacaklarım beni taşımaz hâle gelmişti. Kapıdan destek alıp ayakta durmaya çalıştım.

"Uğur, ben Beril. Senin nişanlındım." kafası karışmış bir şekilde bana baktı. O sırada yanımıza sarı saçlı, bakımlı, güzel bir kadın geldi. Endişeli gözüküyordu.

"Kime bakmıştınız?" diye sorup manikürlü elini Uğur'un eline yerleştirdi. Gözümden akan yaşı gizleyip arkama bakmadan Umut'un arabasına doğru koşmaya başladım.

Arabaya binip "Lütfen, götür beni buradan." dedim. Beni unutmuştu. Nasıl unuturdu? O kadar yaşadıklarımızı nasıl silebilirdi?

"İyi misin?" diye sorunca başımı olumsuz anlamda sallayıp ağlamaya başladım.

"Sana bunu artık anlatmalıyım." dediğinde gözlerimi yüzüne sabitledim. "Ama ilk önce sakin bir yere gidelim."dedi ve arabayı çalıştırdı. Gitmeden önce villanın camından bakan sarışın kadını gördüm.

•••

Umarım beğenmişsinizdir. Bu bölüm beni biraz zorladı. Ama değdi sanırım ^-^
Yorum ve oylarınza ihtiyacım var. Lütfen. ~~

Hizmetçi KızHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin