Umut benimle üç gündür konuşmuyordu. Ben de utandığım için konuşmuyordum. Elif de farketmiş ve benim meraklı kardeşim Umut'a ne olduğunu sormuş. Ama o bir şey söylememiş. Asansörün çağrı butonuna basıp beklemeye başladım. Herkes indi. Ama o kaldı tek. Başım eğik asansöre bindim. Ayy harama giriyorum. Ama üç yukarı katta acil işim var. Mecburen. Sessizliği bozan Umut oldu.
-"Tebrik etmeyi unuttum. Kusura bakmayın. Ömüüür boyu mutluluklar size!"
Ne! Kabul ettiğimi sanıyordu. Sessiz kalmayı niye tercih ettim ben de bilmiyorum.
-"Madem beni seviyorsun neden onunla evleniyorsun?"
İçime bomba attın be Umut'um. Onun bir adım önünde olduğum için gözlerimin dolduğunu göremezdi. Gömleğimden tutup beni kendine çevirmesiyle ne yapacağımı şaşırdım.
-"Cevap ver!"
Ağlamaklı bir sesle:
-"Tevafuk işte. Aynı kabusu görmüşüz. Ama sen! Sen sonunu görmeden uyanmışsın!" dedim.
-"Ne..?"
-"Hem sana ne benden? Ben senin neyinim? Sen benim sevdiğim olabilirsin ama ben senin neyinim?"
Her harfi, her kelimeyi bastırarak söylemiştim. Asansörün kapısı açılınca gömleğimi elinden sıyırıp önüme döndüm. Başım eğikti çünkü ağladığımı görmelerini istemiyordum. Odama koşarcasına gittim. Kapıyı açıp banyoya geçtim. Kapıları örtüp seslice ağladım.
-"Duygu neredesin?"
Banyonun kapısını çalıp başını içeri uzattı.
-"Burada mıydın?"
O gelince ağlamam daha da şiddetlendi.
-"Elif. Ne yaptım ben?" dedim söylediklerimden pişman bir sesle.
-"Sen bir şey yapmadın. Her şeyde de suçlama kendini be güzelim."
-"Ama o beni kabul ettim sanıyormuş..." Cümlemi bitiremeden Elif söze atladı.
-"Biliyorum canım. Umut anlattı bana her şeyi az önce. Ama iyi demişsin 'Kabusun sonunu görmeden uyandın sanırım."
-"Bilmiyorum. Anlamsız oldu sanırım biraz. İçimden öyle geçti o an."
-"Anlayana..." Elif'e sarılıp ağlamaya devam ettim.
-"Hadi kalk bakalım. Yüzünü yıka. Kuzuların seni özlemiştir."
-"Tamam... Elif ben artık hiç ama hiiç bakamam onun yüzüne..."
-"Çok pişman söyledikleri için."
-"Nereden biliyorsun?"
-"Psikoloji okudum yani kaç yıl!"
Bu dediğine güldüm. Elimi yüzümü yıkayıp balkona çıktım. Gözlerim şişmiş haldeydi ama. Serin hava iyi gelmişti. Elime dosyalarımı alıp hastalarımın yanına gittim.
°°°
Akşam olunca odama gidip çıkmak için hazırlandım. Önlüğümü çıkarıp çantamı aldım. Işıkları kapatıp kapıyı açtım. Elif beni arabanın yanında bekliyordu.
Hastaneden çıkıp otoparka doğru yürüdüm. Arabama doğru yürüyordum ki adımın seslenilmesiyle arkamı döndüm. Umut'tu.
-"Duygu..."
Başımı eğip önüme tekrar döndüm. Hızlıca yürüyüp arabaya bindim. Ama bulunduğum yerden çıkamadım. Çünkü Umut arabanın önünde durmuştu. Elif'le birbirimize baktık. Bu sefer arkaya da gidemezdim. Duvar var çünkü.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Pamuk Şekeri (Düzenleniyor)
EspiritualYazardan Mesaj: Instagram'da gördüğüm bir yorum üzerine tekrar düzenleyip yayınlama kararı aldım. Hikayede olabildiğince genel hatları bozmadan, tutarsızlıkları düzeltip saçmalıkları ortadan kaldırmaya çalışıyorum :) Sekiz dokuz sene önce yazılmış b...