Hastane çıkışı Umut bizi bir yere götüreceğini söyledi.
-"Kızlar; Berk, Aylin ve Melike bizi gideceğimiz yerde bekliyor."<Umut>
-"Nereye gidiyoruz ki?"<Duygu>
-"Bana da söylemedi."<Elif>
Meraklı gözlerle Elif'le birbirimize baktık. Uzun bir yolculuktan sonra bir yerde durduk. Etrafıma baktım. Deniz kenarında bir yere gelmiştik.
-"Niye geldik buraya?"
-"Sevdiklerimizle bir akşam geçirelim diye Berk ayarladı burayı."
Arabadan inip Elif'in de inmesini bekledim. Kol kola girip sahile doğru yürüdük. Kumun üstüne gelince ayakkabılarımı çıkarıp sol elime aldım. Ayakkabılarımızı sol elimize alıp yürümek unutulmuş bir sünnettir. Çıplak ayaklarla kumların üzerinde yürüdüm. Bizimkiler masada oturmuş sohbet ediyorlardı.
-"Cümleten hayırlı akşamlar..."<Umut>
-"Hayırlı akşamlar kardeşim. Hoş geldiniz."<Berk>
Biz Elif'le başımızı sallamakla yetindik.
Deniz kokusu, sevdiğim insanlar, güzel sohbet... Daha ne isteyeyim rabbimden...
Uzun süre sohbet ettik. Kız kıza tabi. Daha sonra kızlara bir teklifte bulundum.
-"Hadi deniz kenarında yürüyelim..."
-"Oluur."<Elif, Aylin, Melike>
Ayağa kalktık.
-"Nereye Aylin?"<Berk>
-"Yürüyeceğiz."<Aylin>
Bana bakarak:
-"Dikkatli olun!" dedi Umut. Aman ne olacak ki canım. En fazla ıslanırız.
Yürüdük. Umut ve Berk'den çok uzaklaşmıştık. Gıcık Aylin üzerime ayağıyla su fırlattı. Aynısını ona yaptım ama yanlışlıkla Elif ve Melike'de ıslandı.
-"Ya Duygu! Bilerek mi yapıyorsun?"<Melike>
-"Ya hadi çok eğlenceli..."<Duygu>
Birbirimizi ıslatmaya başladık. Üzerimiz batmıştı. Eteğimin çoğu yeri ıslanmıştı. Gömleğimden bahsetmiyorum bile.
-"Kızlar ben üşüdüm."<Duygu>
-"Sen başlattın Duygu"<Elif>
-"Ben değil ya Aylin başlattı(!)"<Duygu>
-"Ha şimdi suçlu ben oldum."<Aylin>
Küçük kavgamıza gülmeye başladık. Umutlar'ın bulunduğu yere doğru yürüdük. Yanlarına gelince:
-"Berk, canım hadi gidelim. Kızlar üşümesinler." dedi Aylin. Kendisi en az ıslanan oldu ya gıcık(!).
-"Hadi o zaman. En iyisi herkes geldiği arabada gitsin."<Berk>
-"Melike'yi de ben bırakırım. Size ters olur."<Umut>
-"Peki o zaman."<Berk>
Umut'un arabasına doğru yürüdük. Kızlarla birbirimize sarılarak yürüyorduk. Çünkü üşüyorduk. Arka koltuğa geçtik üçümüz de.
-"Umut yanlış anlama. Özel şoför gibi görmedik he seni!"<Duygu>
-"Ne yanlış anlaması ya. Anlamaz o!"<Elif>
Umut bize güldü. Birbirimize sarılarak yolculuğumuza devam ettik. İlk olarak Melike'yi bıraktık. Sonra Elif. En sona ben kaldım.
-"Umut sokağın başında ineyim ben. Yanlış anlaşılmasın."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Pamuk Şekeri (Düzenleniyor)
SpiritualitéYazardan Mesaj: Instagram'da gördüğüm bir yorum üzerine tekrar düzenleyip yayınlama kararı aldım. Hikayede olabildiğince genel hatları bozmadan, tutarsızlıkları düzeltip saçmalıkları ortadan kaldırmaya çalışıyorum :) Sekiz dokuz sene önce yazılmış b...