-"Duygu hadi hızlı ol! Hastaneden erken çıkacağız bugün!"
Baş ucumda beni dürten Aylin'e baktım.
-"Uykucu Duygu. Kalk hadi. Yarın kına gecem var biliyorsun ki. Öğle arasından sonra izinliyiz. Çalıştıracağım seni."
Gözlerimi ovuşturarak yataktan kalktım. Büyük günler gelmişti. Kuzumun heyecanı sesinden, gözlerinden anlaşılıyordu. Gülümseyerek banyoya girdim. Namazımızı kılıp Aylin'le birlikte kahvaltı hazırladık. Bu kız cidden deliydi. Resmen sabah namazında kapıma dayanmıştı.
-"Duygu çok heyecanlıyım. Öğleden sonra evi temizleyip daha rahat oturabilecek şekle getireceğiz. Ablam da yola çıkmış. Akşama burada olur herhalde. Hadi çok işimiz var. Elini çabuk tut."
-"Aylin nefes al!"
Derin bir soluk alıp bir süre içinde tuttu. Annemler de kalkmıştı. Hep birlikte güzelce kahvaltımızı yaptık. Kahvaltı sofrasını kızlara bırakıp odama girdim. Üzerimi değiştirip yedek kıyafet aldım kendime. Aylinler'de kalacaktım şu iki gün. Düğün ve kına için aldığım elbiselerimi de askıdan alıp Aylin'in eline tutuşturdum.
Ayakkabılarımızı giyip Aylin'in elinden elbiselerimi aldım. Arabamın arkasına özenle koyup sürücü koltuğuna geçtim. Benim arabamla gideriz diye Aylin yürüyerek gelmiş. İyi de yapmış. İki arabayla işimiz zor olurdu.
Arabayı çalıştırıp hastaneye doğru yola koyulduk. Yolda Aylin'in dırdırlarını dinlemekten bıkmıştım. Ama haklıydı. Heyecanlı. Sus diyip kalbini kırmak olmazdı.
Hastaneye geldiğimizde benim odamı kendi odası sanıp bende önce odaya girdi.
-"Burası neresi ya? Ne yapmışlar odama?"
-"Senin odan bir üst katta canım."
-"Haa iyi o zaman ben odama gideyim."
-"Hadi git git..."
Deli kız...
Çantamı koltuğa bırakıp trencimi çıkardım. Beni bekleyen masadaki kahvemi alıp pencerenin önünde kahvem bitene kadar dışarıyı izledim. Kahvem bitince ilk hastamın yanına gitmek üzere odadan çıktım.
°°°
Öğleye iki saat vardı. İşim bitmişti. Ben de bizimkilerin yanına gitmeye karar vermiştim. Aylin, Berk ve Umut oturmuşlar heyecanlı heyecanlı sohbet ediyorlardı. Ben yanlarına gidince herkesin yüzü daha da güldü. Umut hariç... Ben de gülsün diye ölüyordum zaten!
-"Duygu 12 buçukta seni arabanın yanında bekliyor olacağım. Sakın geç kalma! Çok işimiz var!"<Aylin>
-"Tamam tatlım. Geç kalır mıyım hiç? Biricik kardeşim evleniyor."
Umut, şakalaşıp gülmemizden rahatsız olmuş olmalıydı ki izin isteyip masadan kalktı. Ya da ben varım diye. Bu hareketi hoş değildi. Birkaç haftadır ben ondan kaçarken, şimdi o benden kaçıyor gibiydi.
-"Benim hastalarımı kontrol etmem gerek. Görüşürüz kardeşim." dedi Berk'e bakarak. Arkasından bakakaldım. Aylin'in dürtmesiyle masaya döndüm.
-"Daldın gittin kardeşim. Hayr olsun?"
-"Aynen hayr olsun..."<Duygu>
Başımı masaya koydum. Gözlerimi kapatıp biraz gözlerimi dinlendirdim. Yüzüme su gelmesiyle yerimden sıçradım.
-"Uyan uyuyan güzel. Hadi hazırlan da çıkalım. Daha alışveriş yapacağız."
Ne kadardır uyuyorum ki ben?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Pamuk Şekeri (Düzenleniyor)
EspiritualYazardan Mesaj: Instagram'da gördüğüm bir yorum üzerine tekrar düzenleyip yayınlama kararı aldım. Hikayede olabildiğince genel hatları bozmadan, tutarsızlıkları düzeltip saçmalıkları ortadan kaldırmaya çalışıyorum :) Sekiz dokuz sene önce yazılmış b...