✅Bölüm 4✅

16.1K 869 19
                                    

Sabah uyandığımda gözlerim şişmiş bir haldeydi. Ne kadar ağladıysam artık. Yataktan kalkıp banyoya gittim. Elimi yüzümü yıkıyordum ki aklıma yine o geldi. Ne zaman çıktı ki?

Abdest alıp sabah namazını kıldıktan sonra biraz Kuran okuyup tespih çektim. Annemin hazırladığı kahvaltı masasına oturup kahvaltımı etmeye başladım.

-"Duygu, iyi misin kızım? Durgunsun bugün?"

Şaşırmış bir sesle:

-"Haa...Efendim anne? Yo iyiyim ben. Hadi görüşürüz. Geç kaldım hastaneye." diyerek annemin yanından kaçarcasına kalktım.

-"Daha iki saat var..."

Annemi takmadan odamdan çantamı aldım. Ayakkabılarımı giyip yola koyuldum. Bugün yürümek istiyordum. Ama hastaneye kadar yürünmezdi. O zaman arabamı hastane otoparkına değil de hastaneye en yakın otoparka koyacaktım. En fazla bir kilometre yürüyecektim.

Düşündüğüm otoparka gelip arabamı boş bir yere park ettim. Çantamı açıp içinden kulaklığımı çıkardım. Hem yürüyordum hem de müzik dinliyordum. Başım eğik yolda yürürken saatime baktım. Beş dakikaya hastanede olurdum. Ama daha hızlı olmalıydım. Adımlarımı hızlandırıp caddede yürümeye devam ettim. Hastaneye ulaşınca odama geçip koltuğa oturdum. Çantamdaki şişeyi çıkarıp bir yudum su içtikten sonra şişeyi çantama geri koydum. Odamdan çıkıp asistanım Gamze'nin yanına oturdum. Cebimdeki çikolatalardan birini Gamze'ye uzattım. Bir tane de ben aldım. Birlikte havadan sudan sohbet ederek yedik. Daha sonra hastalarımın yanına gittim.

-"Günaydın Duygu..."

Sesimi çıkarmadım. Soğuk bir gülümsemeyle Burak'ın yanından uzaklaştım. Adımlarımı hızlandırdım ama nafile.

-"Duygu Berkler'in düğününe birlikte gidelim mi?"

Berk bu hastanede çalışan bir arkadaşımız ve de Aylin'in nişanlısıydı.

-"Ben Aylin'e yardım etmeliyim o gün. Kendi kardeşimin düğününe misafir gibi gideceğimi mi düşündün?"

Soğuk cevabımla yerinde çakılı kalmıştı. Aldırmadan yoluma devam ettim. Daha sonra koşarak yanıma geldi.

-"O zaman düğünde beraber oturalım."

-"Burak lütfen beni rahat bırakır mısın?" Burak garip biriydi. Ondan hiç hoşlanmıyordum. Sürekli çevremde olmaya çalışıyordu.

Aylin'in odasına çıktım. Koltuklardan birine oturup Aylin'i acaba nasıl sinir etsem diye düşünüyordum.

-"Aylin sinemalarda aksiyon filmi var. Gidelim mi?"

Aylin aksiyon filmine pek bayılmazdı. Ben de tam tersine romantik filmden çok aksiyon filmi izlerdim.

-"Hı-hı."

-"Kabul mü? Oley! O zaman akşama gidiyoruz."

-"Ne diyorsun Duygu?"

-"Ne yani sen beni hiç dinlemedin mi?"

-"Düğün hazırlıklarını kontrol ediyordum şu boş vaktimde."

Of ya gıcık edemedim.

Yüzü asık odasından çıktım. Tam o sırada birine çarpmıştım.

-"Umut..."

-"Duygu..."

-"Ö-özür dilerim..."

-"B-ben özür dilerim..."

Hızla yanından uzaklaştım. Kaçtım da denebilir. Arkama bakıyordum arada. Arkama döndüğüm sıra bir de hemşireye çarpmıştım ve elindeki kahve üzerime dökülmüştü. Tüm suç sebebi Umut'tu. Ona çarpınca panik yapmıştım. Hemen odama gidip üzerimi değiştirdim. Masaya oturup çarpıştığımız anı düşünüyordum. Ve sırıtmaya başladım. Ben işte böyleydim. Saçma bir şeyden kendimi mutlu edebiliyordum.

Pamuk Şekeri (Düzenleniyor)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin