Kendimi daha iyi hissediyordum artık okula gidebilirdim. Odadan çıkıp lavoboya yöneldim. Rutin işlerimi halledip odama yöneldim dolabımdan siyah mini şortumu üzerime geçirdim.
Üstüme de siyah salaş tişörtlerimden birini giydim. Çantamı da alıp içine gerekli ilaçlarımı koydum. Kahvaltı yapmaya mecalim yoktu o yüzden gerek duymadım.
Bugün giydiklerim sarı altınsı saçlarımla birleşince oldukça asi bir kızı canlandırıyormuş gibi hissettim. Bundan sonra herkesten önce kendimi düşünmeliydim öyle yapmam gerekiyordu Uran ona karşı aynı şeyleri söyleyemezdim. Onu deli gibi seviyordum ama aptal aşık olmak için fazla zamanım yoktu.
Arabama atlayıp siteden çıktım. Okula doğru sürmeye başladım radyodan güzel bir şarkı açarak. Hava gayet güzeldi aşırı sıcaktı denize girmek istiyordum artık.
Güzel maviliğe kendimi kaptırmak istiyordum rahatlamanın tek yolu benim için denizdi o güneşle buluştuğu anı gördükçe bile gülümsüyordum.
Babamla en son denize gittiğimde çok küçüktüm hatırlamayacak küçük. Babam eve geç saatlerde geliyordu sabah evde olsa da geceleri onu görmek zordu.
Kendime gelerek önüme bakmaya devam ettim kimseyi hatırlamak istemiyordum artık. Okulun parkına arabayı park edip okula yürüyeceğim sırada burnuma sarılan mendille olduğum yerde gözlerim karardı.
**
Gözlerimi açtığımda cam fanusun içindeydim ama bağlı falan değildim yere yatırılmış bir vaziyette buldum kendimi.
Camları yumrukladım ama hiç bir işe yaramıyordu. O kadar vurmanın boşa olduğunu anlayınca vurmayı bırakıp bir yere oturdum.
Yere oturduğum zaman fanusun 4 tarafında alttan delik açılmıştı. Bu beni biraz tedirgin etse de belli etmedim.
Bacaklarımı kendime çekip bir yere sığınmış gibi sırtımı fanusa dayadım ve öylece bekledim. "Uyanmışsın." Dedi arkamdan gelen ses yüzümü o tarafa çevirmemle gördüğüm yüz ile şaşkınlığımı üzerimden atamadım.
"Uran.." Dedim sessizce "Ne işim var burada?!" "Yaptıklarının cezası." Dedi gülerek anlamsızca ona baktım.
"Çıkar beni buradan Uran." Sakin olmaya çalışıyordum. Uran gözünü kırpınca bir kaç dakika geçmeden o dört boşluktan su çıkmaya başladı ayaklarım ıslanmıştı.
"Ne yapıyorsun derdin beni öldürmek mi?!" "Beni tanımıyorsun Nefes." Dedi "Öldürmek istesem bunu çoktan yapardım." "Bana yakın davranarak beni kullandın senin için değerli falan değilim!" Dedim bağırarak.
"Oldukça zekisin Nefes." Dedi gülerek "Beni kandırdın!" "Zeki olduğunu söylemiş miydim?" Dedi yine gülerek.
"Sana ne yaptım?!" "Babanın çevreme yaptıklarını sana aynı şekilde yapacağım bundan zevk alacağım."
"Babam mı? babam kimseye bir şey yapmadı!" Dedi fanusun içinde bağırarak. Su dizlerime kadar gelmişti. İçeriyi biraz buhar kaplamıştı. "Yapmadı mı kaç kişiyi öldürdüğünden haberin var mı?" Dedi sigarasını yakarken.
"Yalan söylüyorsun!" Dedim ağlayarak Cananı öldürmüştü ama o ilk ve sondu. Hiçbir şey demeden beni izlemeye devam etti.
"Geceleri baban sana masal anlatıyor muydu prenses yoksa eve gelmiyor muydu?" Evet gelmiyordu ama vardiyeli çalışıyordu mesai yapıyordu sürekli.
"Baban annemi öldürdü!" Dedi Uran fanusa yumruk atarak. "Annen nerde haberin var mı peki?" Dedi Uran sakince.
Sessiz kaldım su gittikçe doluyordu belimi geçmişti. Ve su o kadar sıcak değildi soğuktu. "Annem öldü." Dedim ölmediğini bildiğim halde.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SON NEFES
Action"Şuan uyuyorsun cennet kapım ben başına gelmiş seni izliyorum nasıl olduğunu anlamadığım bir kazaydı bu güzelim. Oysa ne mutluyduk dimi balayımıza giderken. Ömrümün son gecesiymiş meğer karşıdan gelen arabayı gördükten sonra anladım gerçekten de son...