43. Bölüm

446 24 0
                                    


"Sen hatırlıyorsun?" Dedi gözleri yuvalarından çıkacakmış gibi oldu bir an. Başımla onayladım. Gözlerimden yaşlar akarken.

Sıkıca sarıldı bende ellerimi sıkıca boynuna sardım kokusu işte o muazzam bir şeydi benim için cennet kokum.

Geri çekildi yüzlerimiz çok yakındı gözünden bir damla yaş aktı Uranın elimle o yaşı yavaşça sildim. "Ağlıyorsun." Dedim gözünün içine bakarken.

"Ben ağlamam gözüme sen kaçtın." Dedi gülmeye başladım. "Şu dünyaya katlanma sebebim şu gülüş." Dedi dudağımın kenarından öperken.

"Bundan sonra mutlu olalım olur mu?" "Olalım güzelim olalım." Dedi tekrardan sarılırken. "Safa ya Saf'aya ne olacak?" Dediğimde hüzünlü bir şekilde güldü. "Ait olduğu yere gidecek."

"Onu kaybetmek istemiyorum." "Etmeyeceksin sadece bir yere gidiyor." Hıçkırıklarım arttı birden "Güzelim yapma o bunu istiyor onu özledi." Dedi beni teselli edercesine.
"O benim yanımdaydı hep." "Oraya ait." Dedi beni tek hamleyle kucağına alırken. Kollarının arasında kedi gibi oldum birden küçüldüm.

**

Onun kokusuyla uyanmak bu dünyadaki en güzel şeydi. Sıkıca sarıldım oda anlamış olacak ki daha da sıkı sarıldı bana.

Kolları bir kelepçe gibi beni sararken onun esiri olmak istedim bütün ömür. Alnıma bir öpücük koydu. "Uyandırdım mı?" Dedim gözlerimi ona doğru çevirerek. "Hiç uyumadım." "Rahatsız mı ettim?" Dedim bu düşünce içimi dağıtsa da.

"Gidersin diye hiç uyumadım." Dedi sertçe yutkundum. "Uran bir daha hiç gitmeyeceğim." Sarıldı "Gitme." Dedi o kadar devasa vücudunun altında o kadar yumuşak bir adamdı ki sevdiğine hiç bir zaman kıyamayan biriydi.

Sevdiği için ağlayan onu kaybetmekten korkan devasa bir adamdı. Elleri gibi yüreği de kocamandı.

"Nefes?" "Beni bırakma güzelim beni öldür ama beni bırakma." "Seni bırakmayacağım Uran."

***

4 hafta sonra

Gelinliğimi giydikten sonra aynada kendime baktım tekrardan bembeyaz kabarık bir gelinliğin içinde kendimi beğenmiştim.

Kapı tıklatılınca cevap beklemeden Uran içer girdi. Yanımdaki gelinliği düzelten kadınlar hemen kapıya doğru baktı Uranın odak noktası ise gözlerimdi.

Gözlerini gözlerime sabitledim gülümsedi gözünden bir damla yaş akıp parmaklarını ısırdı. Yanıma doğru yürüdü.

Kadınlar çekildi yanımızdan "Yine ağlıyorsun." Dedim Uranı ağlarken görmek dağların ikiye ayrılmasını görmekten daha zordu önceden.

"Sana sorunluyum." Dedi elini belime koyarken. Gülümsedim. "Gözlerin doldu yine." "Bu aralar gözüme çok kaçıyorsun ondan." Dedi gülerken.

Gülüşüne bile aşık olduğum adam. Elini belimden yavaşça elime kaydırdı. "Hazır mısın?" Dedi çok heyecanlıydım yürümeye bile takatim yoktu.

Başımla onayladım. Beraber odadan çıktık derin bir nefes aldım merdivenlerden inerken büyük cam kapıya doğru yürüdük.

Herkes kapıdaydı. Elimi biraz daha sıkınca kendimi güvende hissettim. Cam kapıdan çıkar çıkmaz büyük bir tufan eşliğinde alkışlar koptu.

Bahçenin bir alanı boş bırakılan yere geldik. Yanımızda duran piyonodan müzik yükselmeye başladı.

Uran tuttuğu elimle beni hızlıca kendine çekti elimi sol gögsünün üstüne koydu diğer eliyle belimi tuttup beni kendine çekti.

Kalbim yerinden fırlayacakmış gibi atmaya devam etti. Gözlerimiz konuştu biz sustuk o benim sevdiğim aşık olduğum taptığımdı.

Kulağıma eğilip "Cennet kapım." Dedi bütün vücudum bir anda buz kesti. Gözlerimiz yine buluştu.

Müzik devam ederken nikah masasına oturduk. Benim şahidim Safa Uranın şahidi ise en güvendiği korumalardan biriydi.

Malum sorular soruldu ikimizde evet dedikten sonra Uran ayağa kalktı bende ayağa kalktım alnıma bir öpücük koydu. Gözlerim doldu.

Bu mutluluğun tarifi yoktu artık evliydik. İstediğim kişiyle sevdiğim adamla. Elimi yine tuttu Uran heyecanlı olduğumu biliyordu.

Elimden tuttuktan sonra koşmaya başladık Uran ve ben evin içine koştuktan sonra ön kapıdan da çıkıp arabaya doğru yürüdük. "Bugün sonsuzluğa gidiyoruz güzelim sadece sen ve ben." Dedi gülerken gözleri de dolmuştu.

Yanağına bir öpücük koydu. Arabanın ön kapısını açıp beni bindirdi Uranla balayına gidiyorduk hem de ben gelinlikle oda takım elbisesiyle.

Elim ayağım buz kesmişti heyecandan kalbim yerinden çıkacaktı. Parmaklarıma oynamaya devam ederken. Uranda kapıyı açıp bindi.

Parmaklarımı görünce elini elime uzatıp gözlerini kapatıp bir öpücük bıraktı. Eli elimdeyken arabayı tek eliyle çalıştırıp sürmeye başladı.

Arada bana bakıp gülümsüyordu. "Ay gibisin Uran." Dedim içimden düşündüğüm şeyi dışa vurmuştum. Anlamayan gözlerle bana baktı.

"O kadar güzelsin ki herkesin senin ışığına ihtiyacı var senin de güneşe." Dedim Urana bakarken.

Uran bana döndü tek eliyle direksiyonu tutarken "Benim güneşim sensin." Dedi elime bir öpücük daya bırakırken.

Uran hala bana bakarken karşıdan gelen bir tıra gözlerimi büyülterek baktım. "Uran!!!" Diye bağırdım Uran hemen önüne dönüp arabayı kırdı.

Şaranpole doğru araba giderken Uran beni kendine çekip sarıldı başımı korudu.

Sonrası ise sonsuzluk.

SON NEFESHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin