41. Bölüm

439 25 1
                                    


Safa'dan;

İki aydır gidip geliyordum hastaneye Nefes hiçbir şey hatırlamıyordu artık tamamen Uranı unutmuştu ya da öyle yapıyordu öyle yapıyorsa cidden büyük bir oyuncuydu.

Kuzey sürekli gelip gitmeye başlamıştı. Aralarında bir şey olmasını istemiyordum tam da Nefesin birine ihtiyacı varken bu Uran olmalıydı Kuzey değil.

Kuzeyi severdim ama Nefese uygun olmadığını biliyordum o hiçbir şeyi ciddiye almayan piçin tekiydi. Uran ise Nefesin başına gelebilecek en kötü ihtimali bile yok etme gücüne sahipti.

Kuzeyinde çevresi genişti çoğu kişiyi tanıyordu ama toz pembe hayatta tanıyordu. Simsiyah bir hayata karışsa Nefesle birlikte kaçardı zoru görünce kaçardı.

Nefesin kapısını açtığımda Kuzey koltukta oturmuş Nefesin elini tutuyordu gülüyorlardı. Gözlerimi kapatıp derin bir nefes aldım böyle olmaları canımı sıkıyordu.

"Ne arıyorsun yine burada?" Dedim bıkmış bir halde. "Nefesi görmeye geldim." Dedim Nefese bakıp gülümsedi.

"Bu görmeler canımı sıkmaya başladı." "Hesap vermek zorunda değilim." Dedi Kuzey. "Gelsene sen bir dışarı." "Safa lütfen." Dedi Nefes suratını büzerek.

"O bana iyi geliyor yanımda olmasını istiyorum." "Ne demek iyi geliyor ya sana tek bir kişi iyi geleni-" sözümü bitiremeden Kuzey araya girdi "Yakında çıkacaksın nasıl hissediyorsun?" Dedi benim varlığımı umursamayarak.

"Bana bak!" Dedim Kuzeye bana bakmasıyla yumruğu gözüne geçirdim. Kuzeyde tam bana vuracakken Nefes bağırdı. "Yeter!" Diye ikimizde ona dönüp baktık.

"Kuzey lütfen şimdi git." Dedi Kuzeye bakarak. Kuzey yumruğunu sıkıp dışarı çıktı. Ona bakarak "Onunla görüşmeni istemiyorum küçük." "Safa o beni rahatlatıyor." "Kızım ben senin abinim dimi?" "Evet yani öyle bir anlaşma yaptık." "Abin olarak izin vermiyorum işte!" Dedim sesimi yükselterek.

"Ama." "Aması maması falan yok Nefes!" "Bağırma bana." Dedi dik dik bakarak. "Bak hiçbir şeyi hatırlamıyorsun Kuzeyi Nasıl hatırladın?"

"Bilmiyorum okula başladığım zamanlar onun bana yardım ettiği günler yavaş yavaş geliyor aklıma." "Peki başka bir şey hatırlamıyor musun yani okul zamanlarından?" Uranı hatırlamıyordu bir türlü tedavisi bitmek üzereydi ve hiçbir şeyi hatırlamıyordu.

"Zorluyorum kendimi ama olmuyor." "Tamam canım sen dinlen benim ufak bir işim var gelince de buradan gideceğiz." "Tamam üvey abi." Dedi gülerken.

Doktorunun yanına gittim kapısını çalıp gel demesini beklemeden içeri girdim. "Buyurun?" Dedi doktor bana bakarak. "Nefes." Dedim "Aa kusura bakmayın efendim oturun şöyle." Dedi kadın eliyle gösterdiği yere oturdum.

"Çoğu şeyi hatırlıyor sadece Uranı hatırlamıyor bu nasıl oluyor?" "Bunu siz istediniz efendim kötü olayları hafızasından silmemizi." "Onunla güzel anıları da oldu." "Doğrudur efendim ancak biz fazla bir şey yapmadık Nefes hanım tüm geçmişini ya da hatırlamak istemediklerini geçmişe doğru atmış sanki hiç yaşanmamış gibi ancak kendi istediği zaman geri getirebilir."

"Ya istemezse?" "Bunun için yapabilecek bir şeyim yok efendim." "Doktor değil misiniz siz?!" "Kusura bakmayın efendim bu Nefes hanımın elinde olan bir şey isterse hafızasını geri getirebilir ya sonsuza dek siler." Kapıyı hızlıca çarpıp oradan çıktım.

Hastaneden çıkıp Uranın yanına sürmeye başladım. İki aydır gidip gelip haber veriyordum. Arabaya atlayıp hızlı bir şekilde sürmeye başladım. Kaç dakikada geldiğimi ben bile bilmiyordum.

SON NEFESHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin