Safa'dan;
Çalan telefonuma uyandım. Kim olduğuna bakmadan açtım. "Uran Bey hakkında bilgi vermemi istemiştiniz efendim." Dedi Rıza "Oldukça sıkı bir koruma sistemi var evin yakınına bile yaklaşamadık efendim ama korumalardan bir tanesiyle yakınız efendim."
"Olanları söyle." Dedim merak ve telaşlı şekilde "Uran Beyi durumu iyiye gitmiyor efendim gün geçtikçe çöküyor bundan haber alan akbabalar kapıya dayanıyor azrail olmak için." "Kimse yaklaşamaz ona sen çevrede ol yakında ol." "Tamam efendim."
Dedikten sonra suratına kapattım. Sahrama baktım "Sevgilim yine geleceğim." "Bana sakın kızma o kızın yardıma ihtiyacı var kıskanma güzel yüzlüm." Diyip mezarın çıkışına yürüdüm. Arabama binip eve doğru sürdüm.
**
Gözlerimi açtığımda yataktaydım. Biraz doğrulmaya çalıştım ama gözlerim çok ağırlık yapıyordu büyük ihtimalle şişmişti.
Lavaboya doğru yürüdüm odadan çıkıp elimi yüzümü yıkadım aynada kendime baktım çok zayıflamıştım sadece su ve arada atıştırıyordum o da çok nadirdi.
Gözlerim mosmor bir şekildeydi. Dayacak gücüm yoktu. Aynaya baktım bileğim geldi birden aklıma.
Ben kesince Uranda üstüne de daha da çok bastırmıştı. Bileğimi kaldırdığımda iz hala duruyordu tüm izlerin olduğu gibi oda duruyordu.
Aynaya sıkıca yumruk attım. Yumruk attığım yer kanarken umursamadım. Kırılan parçalardan en keskinini bulup elime aldım. Yere çöktüm.
Göz yaşlarımın yeniden akmasına izin verdim. Aynayı biraz daha bileğime getirdim ve sıkıca bastırdım dişlerimle dudağımı parçayalayabilirdim şuan.
Yavaş yavaş gözlerim gitti ardından vücudum. Hoş çakal Cehennem kapım.
***
Eve girdiğimde hala ses çıkmıyordu bir yerden uyuyordu demek yorgun düşmüştü dün.
Odama doğdu yürüdüm. Kapıyı tıklattım ses gelmeyince açtım yatak dağınıktı ama içinde Nefes yoktu.
Lavaboya baktım kapı kilitliydi. "Nefes iyi misin?" Ses yoktu. "Bak kapıyı kıracağım!" "İyi misin?" Diye sordum yine ses yoktu.
Gerilip kapıya vurdum ilk vuruşumda açılmadı biraz daha gerilip tüm gücümü toplayıp omuz attım.
İçeride bileğinden akan kanlarla küvete yaslanmış vücudu yan yatmış Nefesi gördüm.
Ayna parçaları umursamadan Nefese koştum. Sıkıca sarıldım eline baktım nabzı yok denecek kadar azdı.
"Yardım edin!" Diye bağırdım kimsenin gelmeyeceğini bile bile. Kucağıma alarak arabaya doğru götürdüm hızlı şekilde.
Arka koltuğa yerleştirdikten sonra "Dayan Nefes lütfen!" Diye bağırdım arabayı hızla sürmeye çalışarak hastaneye ulaştım.
Hemen sedyeye alıp götürdüler. "Siz giremezsiniz beyefendi." Dedi içeri girmedim kapıda onu bekledim.
Cebimden telefonu çıkarıp onu aradım "Cennet kokulun gidiyor buraya gel Atıl." Dedim telefonumu kapatıp konumu attım.
Hastanenin duvarına yaslanmış iyi bir haber almak için onu bekliyordum. Uran hızlı adımlarla yanıma geldi yakalarımdan tutup beni duvara yasladı.
"Nerde lan?!" "Nerde benim kızım?!" Diye bağırdı elime orayı işaret ettim. "Ona bir şey olursa hepinizi öldürürüm hepinizi." Dedi bağırarak.
Hastalar ve hemşireler bize baktı. Uran duvara yumruk attı. "Nerde lan niye çıkmıyor bunlar!" Diyerek bir kaç kez daha yumrukladı.
"Sikerim böyle işi." Dedi geldiğinden beri hastaneyi ayağa kaldırmıştı. Hiç tepki vermedim aynılarını bende yapmıştım.
"Senin yanında ne işi vardı bunun hesabını vereceksin!" Dedi bana bakarak. "O benim yanımdaydı hep." "Ne demek lan ne demek benim yanımdaydı atar damarını sikerim senin!"
"Sakin ol Atıl." "Onun sana ait olduğunu biliyorum hem benimde kime ait olduğumu sen biliyorsun." Dedim.
Sessiz kaldı Uran ve Kuzey bu olayı biliyordu. Bir tek onlara anlatmıştım birde Nefese.
Doktor içeriden çıktı. Uran adamın boğazına yapıştı. "İyi dimi iyi olmak zorunda yoksa hepinizi öldüreceğim!" Dedi.
Doktor "Sakin olun beyefendi." Dedi Uran ellerini indirdi. "Durumu kritik eğer bu geceyi atlatabilirse şansımız var ama eğer atlatamazsa üzgünüm."
Dedi doktor "Ne demek atlamazsa lan!" "Ne demek!" "Lafımda ciddiydim doktor hepinizi tek tek üşenmeden öldürürüm!"
Doktoru Uranın elinden kurtardım. Doktor hızlı adımlarla gitti uzaklaştı. Uran bir kaç yumruk daha attı.
"Nasıl atlatamazsa lan!" Dedi sandalyeye oturup ellerini saçlarına daldırdı. Yanına oturdum. "Ne olur cennet kapım." Dedi
Benim gibi hissetmesi içimi yakmıştı o duyguyu kimsenin yaşamasını istemezdim. Bir insanı hatta en sevdiğini kaybetmenin ne demek olduğunu bilirdim.
Urandan;
Odaya almışlardı cennetimi. Doktoru görünce "Onun yanına gireceğim." "Beyefendi lütfen." "Sana onun yanına gireceğim dedim!" "5 dakika lütfen." dedi.
"Tamam." "Hemşireler sizi hazırlayacaklar." Dedi bir hemşire üzerime yeşil bir elbiseye benzer saçma sapan bir şey giydirdi.
"Yeter çık." Dedim hemşire dışarı çıktı. Miniğimin yanına oturdum elini elimin içine aldım "Bu kadar güzel olmak zorunda mısın güzelim?"
"Neden güzelim neden beni bıraktın?" "Seni bu denli severken neden?" "Bir gün hayatin bütün güzelliklerinden vazgeçip ölüme sessiz sedasiz gitmek mi istedin?"
"Ölümü görmek istiyorsan cennet kapım yanıma gelecektin fazla uzaklara gitmeyecektin yanıma gelecektin ki sana sensiz yaşamanin, sensiz olmanın ölüm olduğunu gösterseydim cennet kapım."
Avucunun içine bir öpücük koydum. "Dayan güzelim bir gece yalvarırım sana dayan beni sensiz bırakma güzelim dayan Allah sendeki acıyı alıp bana versin güzelim sen yeter ki dayan."
![](https://img.wattpad.com/cover/32098501-288-k57531.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SON NEFES
Azione"Şuan uyuyorsun cennet kapım ben başına gelmiş seni izliyorum nasıl olduğunu anlamadığım bir kazaydı bu güzelim. Oysa ne mutluyduk dimi balayımıza giderken. Ömrümün son gecesiymiş meğer karşıdan gelen arabayı gördükten sonra anladım gerçekten de son...