Babama haber vermeden yine evden çıkmıştım başımın arkasında bir sargı vardı yuvarlanırken kafamı çarpmıştım ama abartılacak bir şey değildi keşke abartılacak bir şey olsaydı da onu aklımdan çıkarabilseydim.
Siteden çıkıp orman yoluna girdim yürümeye devam ettim. Ayağımın çıkardığı sesten başka ses yoktu huzur ermiş gibi hissettim rahatlamıştım biraz da olsa.
Biraz daha yürüdükten sonra benden başka bir ayak sesi de duyunca arkamı döndüm karşımdaydı.
O gelmişti sanki biraz zayıflamıştı gözaltları biraz mordu. "Git buradan." Dedim yürümeye devam ederken. Kolumdan tutup beni kendine çevirdi "Cennet kapım." Dedi kokumu içine doğru çekerken.
Gözlerimi kapadım ama anın büyüsüne kapılmadan ittirdim onu. Gözyaşlarımı daha fazla tutmadım.
"Yapma böyle haklı olduğum yerler var." Dedi bitik çıkan sesiyle.
"Yapma öyle mi iyi dinle!" "Bekledim; O gelecek dedim her sabah kendime. Her sabah bugün gelecek diyerek kalktım yatağımdan. Her gece seni hayal ederek uyudum. Geldiğinde seninle yapacaklarımı hayal ederek uykuya daldım. Hasta olduğumda seni düşünerek iyileştim. Ya bugün gelirse ve ben hasta olduğum için gidemezsem dedim. Gözümde yaşlarla Uran! Durmuyordu gözümün yaşı. İçimde koca bir yangın vardı ve akan her damla yaş o yangına bir benzin misali akıyordu. Ağladıkça büyüdü o yangın. Canım acıdı, her aklıma gelişinde bir defa daha öldüm. Sonra bahaneler buldum ihanetine kendimce. seni haklı çıkarmaya çalıştım. Kandırmaya çalıştım kendimi ama olmadı yapamadım. Nerede hata yaptığımı düşündüm ama bir hata bulamadım. Seni haklı çıkaracak ufacık bir şey aradım ama yoktu. Haklı değildin sen. Bir başkasına dokunurken, beni bir başka bedende unuturken haklı değildin. Ben seni deli gibi merak ederken, sesini bir defacık olsun duymak için elimde telefon günlerce beklerken sen başka bir kadınla olmakta haklı değildin."
Urana baktığımda gözünden bir damla yaş aktı. Ardından arkamı dönüp koşmaya başladım ağaç dallarına çarpmak umrum da değildi canım daha fazla ne kadar yanabilirdi ki?
**
Peri'den,Her şey hazırdı bugün düğün günüydü beyaz devasa güzellikteki gelinliğimi çıkardım hemen üzerime giydim.
Uranda yan odada giyiniyordu gelinliği giydikten sonra odadan çıktım makyaj işlerini önceden halletmiştim.
Uranında odasının kapısı açıldı oda damatlığıyla yok yakışıklı gözüküyordu. Siyahtı her şeyine varana kadar ama bu ona yakışırdı ondan başkasını giyse yakışmazdı.
Gülümsedim ama tepki vermedi yanıma yürüdü ardından beni bırakıp merdivenlerden aşağıya doğru indi "Yürü." Dedi evin kapısına yönelirken hayal kırıklığımı belli etmeyerek arkasından devam ettim.
Arabaya bindi ardından bende bindim önde biz arkada iki koruma arabası daha vardı.
Geldiğimizde arabadan indik o önde ben arkada yürüdük eve doğru girdik. Bahçeye baktığımda yeşil çimin üzerine beyaz masalar oldukça güzel duruyordu tam istediğim gibiydi.
"Kızım çok güzel bir gelin oldun." "Uranı yine kaptın." Dedi lisede beraber okuduğumuz kız arkadaşlarım.
"Benden başkasını sevemeyecek kadar kör." Dedim gülerek bu lafımdan ben bile emin değildim ama kendimi asla ezik göstermemiştim.
Kapımdan çıkıp beni bekleyen Uranın yanına gittim koluna girdim aşağıya indik evden çıktığımız anda bir alkış tufanı koptu ben gülümserken Uran hiç tepki vermeden öylece bakıyordu karşıya doğru.
Masamıza geldiğimizde ben oturduktan sonra Uranda yanıma oturdu hemen. Herkes yerlerini aldı benin şahidim kuzenim olmuştu Uranın şahidi de Kuzey olmuştu onun kuzeni.
Nikah memuru soruları sorduktan sonra mikrofonu bana doğru uzattı "Evet!" Diye bağırdım çığlık atarak.
Uran karşıya bakıyordu memur ona da uzattı mikrofonu Uran cevap vermedi hiçbir şey söylemedi bir kaç dakika öylece karşıya baktı.
Baktığı yere baktığımda Nefesi gördüm gözünden akan yaşlarla bizi izliyordu. "Hadi sevgilim." Dedim kulağına eğilerek memur soruyu tekrarlayıp Urana mikrofonu tekrardan uzattı.
"Hayır." Dedi. "Ne diyorsun sen?!" Diye bağırdım ama umursamıyordu karşıda ona gülen Nefese bakıyordu.
Yanımdan kalkarak ona doğru koştu ardından gözden kayboldular. Kuzey bana bakarak "Seni seçmesi hataydı Nefes varken." Dedi gülerek. "Kes sesini!" Diye bağırdım.
"İntikamım ağır olacak!" Diyerek son gücümle bağırdım.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
SON NEFES
Action"Şuan uyuyorsun cennet kapım ben başına gelmiş seni izliyorum nasıl olduğunu anlamadığım bir kazaydı bu güzelim. Oysa ne mutluyduk dimi balayımıza giderken. Ömrümün son gecesiymiş meğer karşıdan gelen arabayı gördükten sonra anladım gerçekten de son...