39. Bölüm

380 21 0
                                        


Nefesten;

Urana yürüyorum hatta koşuyorum ama sonunda bir hüsran var ulaşamıyorum yetişemiyorum ben koştukça o daha da hızlanıyor yetişemiyorum. Arkasından "Beni affet!" Diye defalarca bağırıyorum ama arkasının dönmeden koşmaya devam ediyor. En sonunda duruyor yaklaşıyorum yanına elimi uzatıyorum her zerresini ezberlediğim yüzünde gezdiriyorum elimi eliyle elimi itiyor. Nefesim kesiliyor daralıyorum yerin dibine girmek istiyorum. "Yapma" diyorum yalvarırcasına gülüyor "Sen bana yaptın." Diyor gülmeye devam ederken. "Lütfen yalvarırım." Diyorum ağlamaya başlarken. "Gel." Diyor ayran ellerimi ona açıp sarılacakken sarışın uzun saçlı kıza sarılıyor gözlerini kapatıyor derin bir nefes çekiyor huzura ermiş gibi "Hoş geldin cennet kapım." Diyor kıza bakarken. "Uran benim!" "Cennet kapın benim!" Diyorum o kızdan gözlerini alıp gözlerini bana değdiriyor bu bakışlar iğrenir gibi içimi ürpertiyor "Cennet kapın benim!" Diyorum yine de. "Sen benim olsa olsa sokak kapım olursun." Diyor gözlerimin içine bakarken. Kıza elini uzatıyor kızda her zaman tutmak için öldüğüm elleri sıkıca kavrıyor el ele tutuşup gidiyorlar bir daha arkalarına bakmadan yere düşüyorum sadece gidişlerini izliyorum.

Safa'dan;

Geldiğimden beri koltukta uyumaya devam ediyordu. Uyurken ağlıyordu gözünden damlacıklar akıyordu.

Titremeye başlıyor "Gitme!" Diye bağırınca yanına gidip oturdum. "Nefes!" Diye bağırdım ama cevap vermedi. Bir kaç kez salladım yine cevap vermedi titremeye ve bağırmaya devam ediyordu.

Kaldırıp sıkıca sarıldım. Uyanmıştı "Ben onu başkasıyla gördüm yanı onunla sevgiliydi." Dedi hıçkırıklarını arttırırken. "Şşt." Dedim sarılırken.

"Bunu görmeye dayanamam." Dedi sıkıca sarılırken. "Uran böyle bir şey yapmaz." Dedim net bir şekilde onu tanıyordum böyle bir şey yapmazdı ama daha kötüsünü yapardı.

"Biz bir daha olmayacağız dimi?" Onu biraz geri ittirdim sinirliydim sonuçta hala ona karşı. "Bak Nefes böyle olmasını sen istedin." "Yemin ederim ben istemedim." Dedi gözyaşını silerken.

"Berke'ye söz verdim o olmasa böyle bir şey yapmazdım Safa benim çektiklerim umrum da değil gerçekten sonuçta canımı yakanda o canımı yenileyende." Dedi dizlerini kendine çekerken.

"Urandan haber aldım." Dedim dün gece adamlarımla konuşmuştum. "O iyi dimi?" Dedi ürkekçe sormuştu. "O iyi falan değil sen onu çukura ittin Nefes."

"Safa yapma canım çok yanıyor lütfen." Dedi gözlerini kapatıp açarken. Akıllanmazdı gerekiyordu. "Kaybettin onu biliyorsun dimi?" "Böyle deme." Dedi ağlamaya devam ederken.

"Hala sana kızgınım." "Biliyorum." Dedi "Nasıl yaparsın Nefes nasıl aklım almıyor." "Sikikten bir intikam yüzünden sevdiğinden vazgeçtin toprağını kokladığında da intikam diyebilecek misin merak ediyorum."

Ağlaması şiddetlendi "Biraz rahatla ben dışarı çıkıyorum." Evden çıkıp arabama doğru yürüdüm.

Arabaya bindikten sonra Uranın evine sürmeye başladım. Eski evine geçmişti yine. Bir saatlik yolun sonunda geldiğimde korumalar direk kapıyı açtı. İçeri girdiğimde ise Uran koltukta uzanıyordu.

Masada bir miktar toz vardı ve bira şişeleri oldukça çoktu. "Manyak kısın oğlum sen?" Dedim karşısındaki koltuğa otururken.

"O Nasıl?" Dedi bana bakmadan "Berbat." Bende kalmasını Uran istemişti. "Dün kaç kişiyi öldürdün?" "Saymadım." Dedi soğuk sesiyle. "Uran en son annen gittiğinde böyle görmüştüm seni." "Onu annemle karıştırma." Dedi sert sesiyle.

"Oda çok kötü ağlıyor kabus görüyor." "Sarıl ona sarılınca geçer." "Eskiden olsa ona yaklaşmamıza bile izin vermezdin." "Artık ben yokum olmayacağımda seninle olması." Dedi devam edemedi sözüne.

Onun için zordu ama bana güveniyordu. "Sarhoş Musun?" "Aklımda kalbimde ayakta." Dedi geldiğimden beri bana bakmamıştı. "Ateş gibi yanıyorsunuz farkında değilsiniz." "Ateşin icadından sonra en büyük alev benimki." Dedi sigarasını yakarken.

"Onunla-" sözümü kesip devam etti. "Onunla hiçbir şeyim olamaz bundan sonra." Dedi derin bir fırt çekerken.

"Bana da at lan." Sigara paketi ve çakmağı bana doğru attı. İçinden bir dal alıp bende yaktım. Koltukta biraz daha da yayıldım.

"Ona iyi bak Özmen o küçük bir kız." "Ona sende iyi bakabilirsin." "Bu konuyu seninle tartışmayacağım." "Oğlum nedir bu haliniz o orda sen burada perişansınız." "Ben toparlarım eski işlere bulaştığıma göre yakındır geri dönmem." Dedi buz gibi sesiyle konuşmaya devam ederken.

"Yeniden karaya batırıyorsun Uran farkında değilsin." "Batıranlar sağ olsun be kardeşim." Dedi sigarasını masada söndürürken. "Yemek yedin mi?" "Bakıcıya ihtiyacım yok." "Yapma be oğlum kendine bunu." "Toparlayacağım git ve ona bak ağlamasını engelle bana çeneni yorma kardeşim sen." Dedi ayaklandım kapıya doğru yürümeye başladım.

Arkadan konuştu "Olurda sana bir şey hissederse onu buradan götür sende onunla git kendime hakim olamayabilirim." "Böyle bir şey olmayacak kardeşim." Dedim korkuyordu.

"Eyvallah." Dedi bir sigara daha yakarken kapıya çıktım arabama doğru gidip arabaya bindim. Böyle olması gerçekten zordu artık.

O kız orda perişan ama Uran dediğim dediktir olmayacağını biliyordum. Eve sürmeye başladım.

**

"Ben geldim." Dedim camın kenarında oturmuş ayaklarını kendine çekmiş saçı başı dağılmış bir şekilde camdan dışarıyı izliyordu.

Karşısındaki koltuğa oturup "Sana diyorum." Dedim gülmeye çalışırken. "Ben çok salağım dimi?" Dedi şaşırmış bir şekilde ona baktım. "Kendine laf söylemekten vazgeç ufaklık." "Ama öyleyim." Dedi bana hiç bakmamıştı.

Birbirlerine çok benziyorlardı birbirleri için yaratılmışlardı. "O iyi midir acaba yani unutmuş mudur?" Dedi

"Evet unutmuştur." Gözünü kapatıp bir damla yaşın usulca akmasına izin verdi. "Ağlama bu duruma getiren sensin." Hiç bir şey söylemedi. Cebimden sigaramı çıkarıp yaktım.

"Bende içebilir miyim?" "Al." Dedim paketi ona uzatırken. İçinden bir dal aldı dudaklarına koydu çakmağı bir iki kez yakamasa da sonradan yakmıştı.

İçine derin bir nefes çekip dışarıya üfledi hiç öksürmemişti şaşırmıştım. "Daha önceden içtin mi?" "İçmedim Uranı izledim her hareketini." Dedi bir fırt daha çekerken.

"Rahatlatıyor." Dedi camdan dışarı izlemeye devam ederken "Bu çözüm değil." Dedim "Değil, ben onun için bir sigara yakmam elimde olsa tüm şehri ateşe veririm." "Buda çözüm değil." Değildi çünkü.

"İçim yanıyor acıyor ve hiç sönmeyecek gibi." Dedi "Sönmez." Dedim biliyordum sönmezdi söndürülemezdi.

"Beni affetmeyecek." "Affetmeyecek." Diye tekrarladım bir ara durduğu gözyaşları tekrardan canlandı.

Sigarıydı söndürüp koltuğa yürüdü koltuğa yatıp ayaklarını kendine çekti. Karşı noktaya odaklandı.

"Üstünü ört." Dedim oturduğum yerden. "İçimdeki yangın yeterince sıcak." Dedi hiç gözlerime bakmamıştı.

Yanına yaklaşıp koltuğun karşısındaki masaya oturdum. Koluna bakıyordu. Konuşmaya başladı.

"Bu kolumdaki imza bile benim ondan başkasına ait olamayacağımı gösteriyor." Dedi elini kolundaki "Atıl." Yazısının üstünde gezdirirken gülümsemişti.

Ayak ucundaki poları üstüne örtüm evden çıktım.

SON NEFESHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin