38. Bölüm

355 21 0
                                        


Urandan;

Sığdıramadı beni kalbine, yüreği bu kadar mı küçüktü olanları unutamaz mıydı? Bir köşede mi bulamadı bana, kuytu bir yer.

Oysaki benim ki nasılda boştu, doldurulmasını beklediğim. Sözleri büyüktü, kelimeleri ağır. "İntikam." Onu taparcasına sevmem ona yetmedi hep intikamı düşündü bunu aklımın ucuna getirsem de hiç inanmak istememiştim.

Benden artık bir şey bekleyemezdi değil mi? Gitti gitti .Geri dönmeyi düşünmesin bile, ben affetsem bile, kırılan gururum buna izin vermeyecektir.

Kendime yeni yollar çizmeye başlayacaktım eski halime geri dönmem gerekiyordu. Bu yollar ona çıkmıyor artık, onunla kesişmiyor. Olurda kesmeye kalkışırsa diye imkanı yok, kalemimi iyi tutuyorum artık, yolda bırakanlar kendi yoluna döndürmesin diye tekrar.

**

Nefesten;

Sahranın bulunduğu mezara kadar yürümüştüm evden kaçtığımdan beri ayaklarım beni kaldıramaz haldeydi artık.

Mezara yaklaştığımda Safa'nın orda olduğunu gördüm. "Safa!" Diye bağırdım son gücümle sonrası karanlık.

***

Safa'dan;

Onu eve getirdiğimden beri uyanmamıştı. Camın kenarında kahvem ve sigaramla Sahramı düşünüyordum.

Oysa ne güzeldi onunla geçirdiğim günler? Uranın yerinde olsam ölümlü dünyada sevdiğimi bırakmazdım. Kimin ne zaman gideceği belli olmuyordu.

O güzeller güzeli Sahram "Seni bırakmak istemiyorum." Diye yalvarıyordu bana son günlerinde aklıma geldikçe delirmeme yetiyordu.

"Safa?" Dedi ince tiz ses arkamdan. "Uyandın mı?" "Evet ben özür dilerim." "Ne için?" "Senin Sahranın yanından getirdiğim için." "Biraz konuşalım sonra gideceğim yine bensiz uyuyamıyor biliyorsun." "Biliyorum." Dedi gülümsemeye çalışırken.

"Gel otur." Karşımda duran tekli koltuğu işaret ettim usulca gelip oturdu. Camdan dışarı izlemeye başladı. "Anlat bakalım evleniyordunuz diye biliyorum?" Çünkü aldığım en son haber oydu.

"Öyleydi ama ben yapamadım." Dedi gözünden akan yaşları silerken oysa ben Uran bıraktı sanmıştım. "Nasıl yapamadım Nefes?" "Kızma ama intikam aldım." Dedi yaşları artarken.

"Sana inanamıyorum Nefes!" Sinirlenmiştim ölümlü dünyada ne intikamıydı? İntikam almak istiyorsa öbür dünyada herkes hesaplaşırdı.

"Yapamazdım ben birini öldürdüm onun yüzünden." "Nefes bana bunlarla gelme." "Niye böyle tepki veriyorsun?" Demişti şaşırmış bir hali vardı.

"Kızım sevdiğin çocuk yaşıyor ve sen onu bırakıyorsun hem de Uran gibi birini." "Yapamazdım Safa." Dedi hıçkırıklarla ağlarken.

"Yapmalıydın o hayattayken sevdiğini toprağın altına koymak ne demek bilmezsin sen o yüzden böylesin!" Sinirlenmiştim.

"Safa yapma lütfen." Dedi başını öne eğmişti. "Şimdi daha mı iyi olacak?" "Bilmiyorum." Dedi "Her şey boka saracak ölürken bile birbirinize sarılamayacaksınız." Benim hayalini kurduğun şey ise buydu Sahrayla ayna toprağın altına girmek.

"Safa cidden kötüyüm." "Bundan sonra daha da kötü olacaksın." Diyerek kapıya yürüdüm. "Bana da sinirlenip evden çıkma yat uyu!" Dediğimde bir şey demedi kapıyı çarpıp evden çıktım.

Oldukça sinirlenmiştim yaptığı ahmaklıkkan başka bir şey değildi. Arabayı çalıştırıp mezarlığa sürmeye başladım.

Mezarlığa gelince arabadan indim. Sahramın yanına yürüdüm. "Ah sevgilim şimdi sen burada olsan seni hiç bırakır mıydım? Kimse değer bilmiyor." "Evet dediğini duyar gibiyim miniğim."

"Onlar bilmiyorlar ama kaybedince anlayacaklar çok geç olacak ama anlayacaklar." Dedim soğuk mezarını öperken. "Miniğim." "Minik kızım orda üşümüyorsun değil mi?" "Yoksa tüm cehennemi satın alırım." "Tam şuanda yanında olsam."

"Sarılsam sadece sarılsam hep öyle kalsak." "Miniğim." Dedim toprağın yanına kıvrılırken. "Kış ayı geldi üzerimize şemsiyelerden bir ev yapmamı ister misin?" "Sen hep öyle severdin dimi?"

"Çok konuştum hadi uyuyalım miniğim." Toprağa sıkıca sarıldım. "İyi geceler miniğim." 

SON NEFESHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin