31.Bölüm

4K 277 167
                                    

Sehun karşısındaki bedene bakıp burukça gülümsedi ve elini cebine koyup arkasını döndü.

"Üzgünüm, aptal değilim bebeğim." İleri doğru adım atacağı sıra şaşkınlıkla gözlerini irileştirerek duraksadı. Şuan onu hissediyordu.

Luhan, Sehun'un sırtına atladıktan sonra bacaklarını bele dolarken aynı şekilde kollarını da boyuna dolamıştı.

"Seni hissediyorum."

"Üzgünüm, sen bir aptalsın Hun."
Sehun derince nefes alırken Luhan ciyaklayarak Sehun'a daha sıkı sarıldı.

"Tutsana düşeceğim aptal herif!"

Sehun Luhan'ın bacaklarını kavradı ve gözlerini yumup hissetmek istercesine sıktı. Luhan çenesini geniş omuza yaslayıp başını yana çevirip Sehun'u izlerken kıkırdadı.

"Aptallıktan sapıklığa mı transfer olmak istiyorsun?" Sehun geri geri yürümeye başlayınca Luhan tek kaşını kaldırdı. Yoksa cidden Sehun çıldırmış mıydı?

Bir süre sonra durup sırtındaki bedeni arkaya doğru itti. Luhan yatağa düşerken homurdandı. Sehun üstüne eğildiğinde gözlerini büyüttü.

"Hey, hey cidden korkutucusun."

Ellerini Sehun'u durdurmak için kaldırdığı sıra Sehun, minik eli tutup parmaklarını kenetledi ve aşağı indirip aynı şekilde durdu. Diğer eliyle Luhan'ın yanağını okşarken Luhan kafasını hafifçe eğip yanağını büyük ele daha çok yaslayıp Sehun'a bakıp sevimlice gülümsedi.

"Seni hissediyorum."

"Evet, beni hissediyorsun." Luhan bacaklarını bele dolayıp alt kısmını Sehun'a bastırdı. Sehun Luhan'ın yanağına dudaklarına bastırıp hafifçe çekilip onu izledikten sonra bu sefer dudaklarını küçük fındığı anımsatan buruna bastırdı. Geri çekilip Luhan'ı izlemeye devam ederken gülümsedi. Aynı şeyi alına ve çeneye yaparken her öpücük kondurduğunda geri çekilip izliyordu.

Gözleri dudaklara kaydığında iç çekti. Hala inanamıyordu...

İnce parmaklar çenesinde gezinirken içten bir gülümseme sundu.

"Öpersen gitmeyeceğim." Luhan tehdit edercesine, kısık ses tonu ile konuştu.

Sehun aniden dudaklarını pembemsi dudaklara bastırdı. Bir günde nasıl bu kadar özleyebilirdi? Sanki susa hasret bir insanmış gibi alt dudağı emiyordu. Sanki onu tattıkça doyuyor gibiydi.

Elleri boş durmayıp onu hissetmek istercesine küçük bedende geziniyordu. Luhan kollarını boyuna dolayıp, Sehun'u kendine daha çok çekerken Sehun başını yana eğerek Luhan'ın dudaklarını sömürüyordu. Luhan dilini Sehun'un dudaklarında gezdirmek için çıkarttığı sıra Sehun bir avcıyı aratmayacak şekilde dili kavradı. Dili ve damağı arasında sıkıştırarak emerken çıkan şapırtı sesleri fazla baştan çıkarıcıydı. Sehun bu ses için her şeyi yapardı. Alttakinin kalçasını avuçlayıp hafifçe kaldırarak kendine bastırdığında Luhan inledi.

Kararını fazla çabuk mu değiştirmişti? Çünkü şuan bu ses için her şeyi yapabileceğini düşünüyordu.

Luhan kalçalarını sağa sola oynatarak kendini Sehun'a sürttüğünde Sehun geri çekildi. Luhan şaşkınlıkla Sehun'a baktı. Sehun kaşlarını çatmaya başladığında merakla baktı. Sehun yatağa oturup Luhan'ı kucağına yan bir şekilde oturttu.

"Neden gittin Luhan?" Sehun ciddi bir şekilde konuşunca Luhan ortamı dağıtmak için gülümseyip odanın ortasında duran bavulunu işaret etti.

"Aslına bakarsan pek gitmiş sayılmam."

"Luhan." Uyarıcı bir ses tonuyla Luhan'a konuştuğunda Luhan homurdandı.

Not Game.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin