Luhan zil sesiyle hıçkırıp Sehun'a baktı.
"Sehun açma."
"Annemleri uyandırırsa nasıl açıklayacağız." Sehun gözlerini devirip, göğsündeki Luhan'ın ellerini itti. Aşağı inerken Luhan ses çıkarmamaya özen göstererek Sehun'u takip etti. Kapıya sesli bir yumruk inince terliğini giymeye çalışa hizmetçi geldi. Sehun sorun yok anlamında hizmetçiye gitmesini işaret etti. Luhan, Sehun'u engellemek için beline sarıldığında Sehun kapıyı açtı. Wufan'ın sıkılı yumruğu Luhan'ın Sehun'a sarıldığını görünce daha da sıkılı hale geldi. Burnundan solurken Luhan telaşla ellerini çekti. Sehun içeri girmeye çalışan Wufan'ın omuzlarından sertçe itip geri gitmesine sebep oldu. Sehun dışarı çıktığında Wufan içerideki Luhan'ı tutup dışarı çekti ve kapıyı kapattı. Sehun dişlerini sıktı.
"Luhan'ı bırakman için sana zaman...tanımıyorum." Sertçe yumruğunu Wufan'ın yüzüne indireceği sıra Wufan bileği tutup Sehun'u kendine çekti. Wufan hiçbir şey demeden Sehun'un gözlerinin içine ölümcül bakışlar yollarken aklında bin türlü fikirle Sehun'u çoktan öldürmüştü.
Sehun bileğini çekmeye çalıştığında Wufan daha sıkı tuttu. Biri Luhan'a dokunduğunda karşı konulmayacak bir güçle doluyordu. Boştaki eliyle sertçe Sehun'un Luhan'ı öptüğü dudağa bir yumruk geçirdi. Enseyi tutup kendine daha çok çekip aşağıda çeneye yumruk attığında Sehun'un kafası arkaya doğru gitti. Sehun'u tutup düşmesine engel olurken diz kapağını arda arda durmadan Sehun'un karnına geçirdi.
"Ona dokundun! Luhan'a dokundun!" Luhan, telaşla alt dudağını dişledi. Yine aynı şeylerin olmasından korkuyordu.
"Wufan yapma! B-Bir şey yapmadı." Wufan, Sehun'un saçını kavrayıp kafasını arkaya doğru çekti.
"Bu piç herif sana dokundu! Onu gördüm. Ayrıca seninlede görüşeceğiz." Luhan yutkunup Wufan'ın eline baktı.
"Wufan!" Bıçağı görünce çığlık attı. Wufan bıçağın sivri ucu Sehun'un boğazında gezdirirken Sehun yutkunup adem elmasının aşağı yukarı inmesine sebep oldu. Luhan, Wufan'ın bileğini tuttu.
"Dur!" Wufan bastıracağı sıra Luhan yutkunup gözlerini kapattı.
"Senin evine geleceğim." Tek nefeste söyleyince Wufan bıçağı çekip Luhan'a baktı.
"Doğruyu mu söylüyorsun? Eğer Luhan...bu bir oyunsa bu piçi öldürürüm." Gözlerini kısıp tehdit edercesine konuştu.
"Hayır...doğruyu söylüyorum." Luhan, Sehun'a bir şey olmasın diye kendini öne atarken Wufan'ın bunu fark etmemesini umuyordu.
"Çünkü seni sevmek istiyorum." Elini Wufan'ın yapılı kollarına koyunca Wufan kolundaki minik ele bakıp gülümsedi. Sehun, Luhan'a sertçe bakarken Luhan, Wufan'ın bıçağı olan elini okşadı.
"Hadi gidelim." Wufan'ın gülümsemesi genişlerken Sehun'un burnundan soluduğu belli oluyordu. Wufan, Sehun'un kaşına sert bir yumruk attı.
"Bu da sondu...Luhan'a minnettar olmalısın. Yoksa seni öldürmeden önce bir kaç işkence düşünmüştüm." Sehun başının dolandığını hissediyordu. Başındaki ağrı çok fazlaydı. Wufan bıçağı kapatıp, cebine atarken Luhan'a baktı.
"Gidelim miniğim." Luhan başı eğik bir şekilde dururken Wufan aniden Luhan'ı kucakladı. Wufan Luhan'ı kucağında götürürken Sehun yere çöküp arkalarından baktı. Baş parmağı ile dudağındaki kanı sildi. Luhan'ın gittiği aklına geldikçe sinirleniyordu. Çimenlere sertçe yumruğunu geçirdi.
"Siktir!" Sehun yumruğunu çimlere indirirken çıldırmış gibi bağırıyordu. Küçüklüğünden beri elinde olan bir şeyin elinden alınmasından nefret ediyordu. Sehun kendini arkaya atıp, hızla solumaya başladı.
*
Wufan, Luhan'ı yatağa sertçe bırakınca Luhan gözlerini kırpıştırdı.
"Ne yapıyorsun Wufan?" Wufan gömleğinin düğmelerini çözerken Luhan'a bir bakış attı.
"Bu sahneler sana tanıdık gelmedi mi? Biri sana dokunursa ben onun icabına bakar ardından da seninle ilgilenirim." Luhan'ın gözleri irileşirken Wufan gömleği omuzlarından kaydırıp yer ile buluşturup Luhan'ın üstüne eğildi.
"Yoksa unuttun mu bebeğim? Hatırlatma mı ister misin?" Wufan, Luhan'ın yumuşak yanaklarını parmak uçları ile okşarken dudak kenarları yukarı kıvrıldı.
"Seni hissetmeyi özledim Luhan..." Wufan, Luhan'ın saçlarına dudaklarını bastırıp küçüğün sırtını okşadı.
Luhan gözlerini kapattı ve kafasını Wufan'ın omzuna yasladı.
"Wufan b-ben yapmak istemiyorum." Wufan kaşlarını çatıp, Luhan'ı itekledi.
"Ne o? Artık beni istemiyor musun?! Doğruyu söyle o çocuk sana ne yaptı?"
"Sadece eski yaptıkların aklıma geldikçe...istemiyorum." Wufan Luhan'ı itekleyip üstüne çıktı ve Luhan'ın bacaklarını kendi bacakları arasında sıkıştırdı. Luhan altında tamamen savunmasızken elleriyle sanki bir işe yarayacakmış gibi Wufan'ı itekledi."Geldiğim için beni pişman etme." Luhan fısıldadığında, Wufan ellerini tuttuğu belden kalçaya indirdi. Avuçlayıp gülümsedi.
"Girmeyeli çok oldu...Daha fazla darlaşmışsındır."
"Aptalın tekiyim! Değişeceğini düşünmüştüm ama hala piçin tekisin!" Luhan sinirle bağırınca Wufan kaşlarını çattı ve Luhan'a tokat attı. Luhan düşen başını düzeltmeden yumruğunu sıktı ve yavaşça gözlerini yumdu.
"Lütfen şimdilik bana zaman tanı..." Üstündeki ağırlık kalktığında sertçe kapanan kapıyla gözlerini daha fazla sıktı. Kapı kilidini duyunca yatakta büzüldü.
Zaten bir gün bunun olacağını biliyordu. Artık umrunda değildi.
•
Size Hunhan smut kısmında bir hediye atacağım. Belki bazılarınız biliyordur. Fazlasıyla ayıplı gdjswjjBu bölüm kısa oldu. Soriy~~
-BuingBuing.