33.Bölüm

4K 228 191
                                    

"Siktir!"

Sehun duyduğu ses ile gözlerini devirip Luhan'ın belini tuttu.

"Luhan şu piç herife söyle onu gebertmeden çabuk kapıyı kapatsın." Sehun sinirlice homurdandığında kapı sesini duyunca şaşkınlıkla tek kaşını kaldırdı. Jongin'in bu kadar çabuk kabul edeceğini düşünmemişti.

Başını yana çevirerek omuzunun üzerinden arkasına baktı.

"Kim Jongin! Sana kapıyı kapat dedim." Sehun sinirlice bağırınca altındaki Luhan yüksek sesten dolayı korkmuş olacak ki sıçrayarak bele sarıldı.

"Sana kapıyı kapatıp içeri geç demedim. Çabuk o bedenini dışarı taşı."

"Grup yapmak için geldim. Sesiniz aşağı kadar geliyor...Çağıran yok bari ben geleyim dedim."

"Gelme." Sehun tersleyerek konuşurken Luhan kıvranarak kedi gibi sessizce mırıldandığında Sehun altındaki minik bedene bakıp alt dudağını ısırdı.

"Bebeğim, odada başka biri varken böyle davranma."

"Siktir, siktir! O harika Sehun!" Jongin büyülenmiş bir şekilde Luhan'a bakarken Sehun derince nefes aldı. İkisi de sınırını zorluyordu. Sinirlice kendini Luhan'ın içine ittiğinde Luhan seslice inlemek için ağzını açtığı sıra Sehun büyük eli ile Luhan'ın ağzını örttü.

"Ignnk..." Sehun sinirlice kendini ittirirken Luhan ağzının üstündeki ele tırnaklarını geçirdi. Sehun burnundan solurken Jongin mesajı almış olacak ki gözlerini devirdi.

Jongin çıkana kadar aynı şeyi yapmaya devam edecekti. Jongin acı çekişen Luhan'a bakıp nefesini verdi.

"Pekala bırakıyorum. Sende çocuğun içini oymayı kes."

Alayla konuşup kapıyı kapattığında son duyduğu ses Sehun'un kükremesiydi. Muhtemelen Luhan elini ısırmıştı...

*

Sehun, banyo yaptırdığı Luhan'ı giydirdikten sonra sarmalayarak kucağına aldı. Islak saçları gözünün önüne gelirken saçını çekmek için elini kullanacaktı ki bir şey buna engel olmuştu...

Sehun'un onu sardığı battaniye ellerinin çıkmasını engelleyecek kadar sıkıydı. Sehun, Luhan'ı kucaklayıp aşağı salona indi.

Jongin, televizyonu izlerken yan koltuğa oturan Sehun'a baktı. Ardından bakışları Luhan'a kayınca kahkaha attı.

"Tanrım...Sehun cidden ne yaptın böyle? Çocuk zaten küçük gözüküyordu şimdi minicik olmuş."

Jongin Luhan'a bakıp gülmeye devam ederken Luhan başını Sehun'un göğsüne yaslayıp mayışmış gözlerle etrafa bakınırken ağzını kapatmadan esnedi.

Sehun başını eğerek sevimli görüntüyü izlerken açık olan ağıza baktı. Alt dudağı ve dudak kenarlarına durmadan öpücükler kondurdu. Sanki onu daha fazla hissetmek ister gibi sıkıca sarıldı.

"Kollarımın arasında böyle minicik kalınca daha sıkı sarılmak istiyorum ama o da olmuyor...Luhan'a ne kadar sarılırsam sarılayım hep daha fazlasını isteyeceğim."

Sehun Luhan'ın yanağını iki eliyle kavradı. Luhan'ın küçük suratı neredeyse kendi elleri arasında kaybolmuştu.

"Benim küçük Lulu'mun uykusu mu gelmiş?"

Luhan'ın uykusu yüzünden baygın bir şekilde bakarken Sehun yanaklarını sıkıca kavradığı için dudakları büzülerek öne çıkmıştı.

"Jongin olsa bile kimsenin yanında yapma şunu." Sehun aniden değişerek kaşlarını çattı. Luhan'ın öne çıkan alt ve üst dudağını aynı anda ısırdı. Hafifçe, çekiştirirken Luhan mırıldanıp Sehun'un kolunu sıktı. Sehun merakla geri çekildi ve durmalarını sağlayan Luhan'a baktı.

Not Game.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin