29.Bölüm

4.6K 295 129
                                    

Luhan ağrıyan kalçasıyla yataktan doğruldu. En son hatırladığı şey arabada olduğuydu. Sehun ile yaptıkları aklına geldikçe sırıtıyordu. O cidden hayatında sahip olabileceği en kusursuz varlıktı.

Ayağa kalkıp aynaya ilerlediğinde gördüğü görüntüyle somurttu. Bu da neydi şimdi?

Üstünde Sehun'a ait bir beyaz gömlek olmasını beklerken pembe ayıcıklı bir pijama takımı vardı. Gözlerini devirip aynadaki görüntüsüne bakmaya devam etti. Sehun onu küçük bir çocuk olarak mı düşünüyordu?

*

Giydiği kıyafetlere son kez göz gezdirip, saçlarının yanlarını düzeltip gülümsedi. (Medyadaki Lu)

Luhan, merdivenlerden zıplayarak aşağı inerken katlardaki odalarıda bakıyordu.

"Sehun-ah!" Son kez seslenip bahçede olduğuna karar kılarak aşağı kata indi. Dış kapıda gördüğü arkası dönük bedenle gülümsedi. Yüzünde oluşan gülümseme Sehun'un önünde olan Eunhye'yi görmesiyle soldu.

Sehun, bağırmak için dudaklarını aralayan Eunhye'nin dudaklarına sertçe kendi dudaklarını bastırdı. Luhan arkada bir adım daha atıp duraksadı ve başını dik tutarak Sehun'u izledi. Sehun Eunhye'nin kollarını sıkıca kavrayıp kapıya bastırırken vücudunu tamamen ona yasladı.

"Ateşli öpüşmenizi bölmek istemem ama lütfen bunu herkese açık bir yerde yapmayın." Luhan normal bir ses tonuyla konuşunca Sehun vücudunu geri çekip kolunun tersiyle ağzını sildi.

"Çabuk Eunhye! Hemen git!" Sehun kapıyı açıp kızı itekleyince Luhan kollarını göğsünün altında birleştirdi. Sehun kapıyı kapatıp hızla Luhan'a ilerledi.

"Hemen tepki gösterme. Beni dinle Luhan."

"Seni dinliyorum." Luhan Sehun'un gözlerinin içine bakarak kaşlarını çattı.

"Seni sevdiğimi biliyorsun Lu. O  buraya gelip artık herşeyi anneme ve babama anlatacağını söyledi."

"Tamam." Luhan soğuk ses tonuyla konuşarak yukarı odasına çıktı. Sehun derince nefes verip, dışarı Eunhye'nin yanına çıktı.

*

Luhan yatağa oturup, duvarı izlemeye başladı. Aslında sadece duvara bakıyordu ama gördüğü şey kesinlikle beyaz bir duvar değildi. Kapının önünde gördüğü çiftteydi aklı. Bakışlarını duvardan ayırıp saatine baktı. Akşam saat ikiye yaklaşıyordu. Ayaklanıp odasından çıktı.

Buzdolabından aldığı su şişesini kafasına dikip kapağı kapattı. Elindeki şişeyi çöpe atıp yukarı ilerledi. Sabah hevesle çıktığı Sehun'un odasının önünden geçerken gözü aralıklı duran kapıya takıldı. İyi yağlanmış kapı sayesinde, sessiz bir şekilde kapıyı açtı. Sehun'un boş yatağına bakarken gözlerini devirdi. Üzüldüğü için bahçede uyuya kalmamıştı öyle değil mi?

Bahçeye inmek için kapıyı kapatacağı sıra tanıdık melodiyle duraksayıp içeri girdi. Sehun'un telefonunu eline alıp, bu saatte kimin aradığına baktı.

My baby...

Luhan kaşlarını çattı. Sehun'u o aramadığına göre bu ismi başkasına vermişti.

"Kimsin?!" Kibarlığı başka bir yana bırakıp karşı hattaki kişiye hesap sorarcasına konuştu.

"Bu saatte onu sevgilisinden başka kim arayabilir?" Duyduğu ince ses tonuyla yüzünü buruşturdu. Ne saçmalıyordu bu kız?

"Kapatıyorum, Sehun bahçede üşüyor olabilir." Luhan alayla konuştuğunda kız yüksek sesli bir kahkaha attı. Luhan telefonu hafifçe uzaklaştırdı. Bu sese daha fazla katlanamazdı.

Not Game.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin