Özel Bölüm 3
7 Ay Sonra
"Nurşah bak doğruyu söyle. Çift çizgi mi tek çizgi mi?"
"Ya Dolunay,şuan tek çizgi diyorum yarım saattir. Nerenden anlıyorsun?"
"He,duymamışım. Benim kafa yerinde değil ki."
"Dolunay?"
Baran'ın sesini duyunca Nurşah elinde ki hamilelik testini çantasına attı. "Efendim hayatım," diyip kapının girişine doğru yürüdüm. "Nasılsın?" diyip sarıldı bana. "İyiyim,sen?" dedim. "İyi," diyip dudaklarıma bir öpücük bıraktı.
Salonda Nurşah'ı görünce ona da hoş geldin dedi. Ben de çay koydum. Onları servşs ettiğimde Bran ve Nurşah koyu bir sohbet içindeydiler. Kesin Alper hakkında konuşuyorlardır. Ama benim o teste ulaşmam gerek. Cevabına ihtiyacım var!
"Baran,sen benle şeye gelsene. Şey göstercem sana. Nurşah sende o sırada şeye bak. Şeyi öğren sonra şeyi bana söyle," dedim. Nurşah tamam anlamında başını sallasa bile Baran bize anlamayan gözlerle bakıyordu.
"Baran,gelsene," diyip kolundan çekip bahçeye çıkardım. Havuzun kenarına getirdim. Öylece suya bakıyordum. Kafaam yeterince yoğundu. Hamile miydim? Günlerdir bulantılarım vardı. Baran her zaman üşüttüm diye geçiştiriyordu. Ama ben biliyordum. O normal bir üşütme değil!
"Eee Dolunay,neden buradayız?"
Baran'a baktım. O doyamadığım yüzüne tekrar baktım. Ne kadar da tatlıydı. Sadece gözaltları hafif mordu. Şirketle ilgili bir sürü iş var ve bu yüzden erkenden kalkıp işe gidiyor. Ağzımı açtığımda karnımda yine bulantı belirdi.
"İyi misin? Rengin soldu."
Baran'a cevap veremeden kusmaya başladım. Allah'tan havuzun suyunun gittiği yere kusmuştum. Baran saçlarımı boynumda tutmuş hem okşuyor hem tutuyordu. Ben ise kusuyordum. Kusmayı bırakıo kendime geldiğimde Baran yüzümü avcumun içine aldı.
"Doktora gidelim mi? Belki sadece üşütme değildir."
Şimdi mı anladın gerizekalı? Ağzımda halen kusmuk tadı vardı. Ve boğazımda yangın etkisi bırakıyordu. Ağzımdan sadece "Su,"kelimesi çıktı. "Hemen," diyip bahçe masasının üzerinde ki suyu aldı. Bir bardağa doldurup bana uzattı. Suyu yavaş yudumlarla içiyordum.
"Daha iyi misin?" deyince başımı evet anlamında salladım. "İstersen doktara gidebiliriz. Bir ilaç yazsın. Günlerdir böylesin. Bir hastalığın olmasın," dedi Baran. Aşkla bakan gözlerim yavaş yavaş öfkeyle bakmaya başlıyordu. Çünkü adam hastalık diyor başka bir şey demiyor!
"Bilmem. Ben Nurşah'a bakim," diyip içeri gittim. Nurşah testi masanın üzerine bir notla bırakmış. Notu elime aldım ve okudum.
"Kanka cidden çok üzgünüm. Çantamın içinde kırılmış bu. Başka zaman yeniden yaparsın. -Nurşah"
Bir işi düzgün yapsan şaşırırım Nurşah! Baran'a gözükmeden hamilelik testini çöpe attım. Midem halen bulanıyordu. Baran'ın yemeğini hazırlayıp kendimi yatağa bıraktım. Yorgundum. Bütün kemiklerim ağrıyordu. Ve midem aşırı bulanıyordu.
***
"Biliyorum oradasın ufaklık. Ama anneyi sinir etmek çok keyifli. Her hastalık dediğimde gözleri öfke saçıyor. Bana söyleyene kadar bekleyeceğim. Seni seviyorum,ufaklık."
Sonra da karnımda hissettiğim minik buse. Gözlerimi zorlukla araladım. "Baran?" diye ses verdim. Baran bana bakıp,"İyi misin,hayatım?" dedi. "Midem daha az bulanıyor,"diye cevap verdim. "Ben rendavu aldım yarn için. Doktor önemli bir şey olabilir dedi. Hem sen kanser atlatmış kızsın."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Dolunay Vakti
RomantikKanserli güzel Dolunay Erkıran. Playboy yakışıklı Baran Soysert. Ortak olan babalar. Birbirlerinin hayata bağlanmasını sağlayacak aşk. **** "Sen her zaman benim olucaksın,kara toprağın değil."