Dolunay'lara geldiğimde babamda daha yeni geliyordu. Beraber eve girme şansını yakalamıştım. Kapıyı yardımcıları Nazlı açtı. Nazlı çok tatlı bir kadındı. Kumral saçları vardI.Elada gözleri. "Hoşgeldiniz," dedi ve kapıyı daha fazla açtı. "Hoşbulduk," diye karrşılık verince içeri girdik. Nazım Amca bizi salonda bekliyordu. "Hoşgeldiniz. Baran seni buralarda bu nedenlerden pek görmezdik," dedi Nazım Amca. Şirket beni etkilemiyorsa n'apabilirim? "Artık görücez," dedi babamda. Yoo görmiceksniz dedim içimden. "Lavaboya gidebilir miyim?" diye sordum. "Tabii," dedi Nazım Amca. Hayır,lavaboya gitmiyorum. Dolunay'ın odasına gidiyorum. "Teşekkür ederim," diyip Dolunay'ın odasına gitmek için merdivenlere yöneldim.
Ben geldiğimde uyuyordu. Ben de yatağına doğru yöneldim. Baş ucuna oturdum. Uyurken izledim onu. Çok güzel. Çok masum uyuyor. Benden uzak durma, Dolunay. Ben sensiz yapamam. Ben gücümü senden alıyorum. Sen olmazsan ben ölürüm. Sana ihtiyaçım var. Hem de çok.
Uykusunda onu izlemeyi bırakıp telefonunu eline aldım. Nurşah'tan bir mesaj vardı.
Kimden:Kardeş
"Baran'ı seviyorsun ve ondan uzak duracaksın. Yapamazsın. Hem de Baran senin ilk aşkın. Yapamazsın ben diyim."
Nurşah'a her şeyi anlatmıştı ve Nurşah'ın yorumu buydu. Mesaj arka planı kapıyordu ama hafif hafif gözüküyordu. Bir dakika. O ben miyim? Evet,benim. Benden uzak dursa bile beni seviyor. Benden hiç vazgeçme Dolunay. Madem uyuyor onu öpsem anlamazdı. Önce dudağına bir öpücük bıraktım. Sonra alnına. Sonrada haraketlenmeye başlandı. Ben de kalkıp gittim. "Baran gitme. Sana ihtiyacım var," dedi Dolunay. Ben de hemen arkama döndüm. Uyuyordu. Rüyasında beni görüyordu. "Buradayım," diye ses verdim. "Gideceksen son bir defa öp beni," dedi. Bende hemen yanına gittim ve dudağına bir öpücük bıraktım. "Seni seviyorum," dedi. "Ben de seni," dedim. Sonra kalkıp gittim. Odasının kapısını açerken "Baran?" dedi. Ben de cevap vermeden kaçtım. Lavobaya gidiyordum. Arkamdan geliyordu. "Baran?" diye sesleniyordu sessizce. "Ne?" dedim arkamı dönerek.
"Odamda ne yaptın?"
"Seni uyurken izledim."
"Rüyamda o yüzden sıcaklık geldi. Beni öptün."
"Evet."
"Tamam," dedi ve odasına geri döndü. Hadi ama Dolunay kararından vazgeç.
Dolunay...
Baran'ın beni öpmesi,beni izlemesi hoşuma gitmişti.Sonuçta onu seviyordum. Aptal hastalığım yüzümden ondan uzak duruyordum. Ve bu cidden zordu. Telefonumu elime alıp Nurşah'ın mesajına cevap verdim.
Kime: Kardeş(Nurşah böyle kayıtlı)
"Yapamıyorum zaten. Çok zor. Hem de o beni severken. Ama olmaz."
Sonrada telefonu komedine koyup duş almaya gittim. Duş aldım,saçlarımı düzleştirdim ve dolabımın önüne geçtim. Giyecek hiçbir şeyim yok! Ağağağa-ağlama sesi- En sonunda beyaz şort ve mavi askılı büstiyer aldım dolabtan. Üzerime geçirdim. Mavi converslerimide giydim. Telefonumu ve kulaklığımı alıp aşağıya indim. Babam, ilk aşkım ve ilk aşımın babası. Ben ne diyorum ya? Babam, Baran ve babası vardı. İş yapıyorlardı. Ben merdivenlerden gürültülü inince gözleri bana dikildi. "Baba ben çıkıyorum," dedim ve bahçeye anneme söylemeye gittim. "Yarı çıplak mı gideceksin?" diye soran... Hayır,babam değildi. O pek karışmaz. Evet,Baran'dı. "Evet," dedim ve bahçeye gittim. Çardağa ilerleyip "Anne ben çıkıyorum!" diye bağırdıım. "Tamam!" dedi o da. Evden çıkınca gruba mesaj attım.
Kime: Aşık Görller
" Kahvaltı?"
Telefonu kapayıp önümden taksi geçmesini bekledim. İki saniye sonra telefon titredi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Dolunay Vakti
RomanceKanserli güzel Dolunay Erkıran. Playboy yakışıklı Baran Soysert. Ortak olan babalar. Birbirlerinin hayata bağlanmasını sağlayacak aşk. **** "Sen her zaman benim olucaksın,kara toprağın değil."