14.Bölüm

547 15 2
                                    

Dolunay'dan...

    Yanıma tanımadığım bir adam geldi. "Dans edelim mi?"dedi. "Hayır,teşekkürler." dedim."Lütfen." dedi ve kolunu omzuma attı.Omzumda olan kolu hafifçe tutarak kaldırdım.Baran yanımızda bitti.

    "Hayırdir beyfendi,sevgilimle bir sorununuz mu var?" dedi Baran.Adam ilk afalladı.Sevgilim olduğunu duydu tabi az bir şey değil."Sadece dans etmek istedim." dedi adam. Baran'da şaterler attı ve adama bir yumruk attı.

    Adam neye uğradığını şaşırdı ama o da bir yumruk attı.Baran daha da sinirlendi ve bütün gücü ile yumruk attı. Adamı yere yatırdı ve dövdü. En sonunda Baran'ı dövmekten alıkoyabildim.

    "Ne güzel dövüyordum." dedi onu alınca."Eyer kurtarmasaydım şuan karakoldaydın." dedim."Meleksin sen." dedi ve sarıldı."Senin iyilik meleğinim." dedim. "Burnun kanıyor." diye ekledim.

    "Önemli değil." dedi."Sen daha yeni kaza atlattın.Yürü eve gidiyoruz." dedim."Doğukan hepimizi bırakır." dedi. "Tamam." dedim. Ben hemen eve gitmedim. Baran'lara gittim ve burnuyla ilgilendim.Kanayan kaşınada pansman yaptım.

    "Sen bir meleksin." dedi."Biliyorum." dedim."Dolunay,hala öleceğin düşünüyor musun?" dedi. Demek ki içinde kalmış. "Doktor daha iyisin.Umut var dedi." dedim. Yüzünde güller açtı."Şükürler olsun." dedi ve alnımı öptü.

    "Ben iyileştimde sen hala...." dedim. "Bundan sonra kavga yok.Söz." dedi."Aferin.Saat geç oldu,ben gideyim." dedim."Tamam.İyi geceler." dedi."Sanada" diuerek odasından çıktım.

    Eve geldiğimde herkes yatmıştı.Çıt yoktu.Odama girdiğimde Yiğit ve Sıla'yı film izlerken yakaladım."Hayrola bücürler?" diye sordum. "Annemler burada izleyin dedi." dedi Yiğt. "Hmm.Artık odanın sahibi geldi ise kendi odanıza mı gitseniz?" dedim."Tamam." dediler ve odadan çıktılar.   

    Üzerimi değiştirdim ve ben de kendi yatağıma yattım.

-*-*-*-*-*-*-

"Dolunay!" diye kafamınn dibinde bağırışıyla uyandım."Ne var ya?" diyerek onu tersledim."Saat 6 hadi ama.Yürüyüş yapcaz." dedi."Tamam.Üzerimi giyim." diyerek yataktan kalktım.

    Elimi yüzümü yıkayıp,üzerimi giydim."Sonunda be prenses." dedi ve sarıldı."Hazırım." dedim ve ben de ona sokuldum. "Böyle sarılırsak gidemicez ama." dedi."Hadi o zaman." dedim.

Arabaya bindik ve daha önce gelmiş olduğumuz ormanda indik. Önce güzel bir yürüyüş yaptık. Sonrada kahvaltı. Kahvaltıyı ormanın içindeki bir kulübede yaptık.

    Orayı yönetenler karı kocaymış.Kadın yemekleri yapıyormuş,adam ise yardım ediyormuş ve siparişleri alıyormuş.Bir iki oğulları var.Baran'ı gördüklerine çok sevindiler.Yanında beni gördeklerine daha bir sevindiler.

"Baran,seni hiç kızlarla görmezdik?" dedi yaşlı adam. "Evet,Dolunay ilk ve son." dedi.SON dedi. Bunun anlamını bir ara öğrenmeliyim.

    "Allah hakkınızda hayırlısını yazsın." dedi yaşlı adam.Yemeklerimi yedikten sora planladığımız gibi Baran'lara gittik. Duş aldık.Yanımda getirdiğim üzerinde PİNK yaza t-shirtimi ve kot şortumu giydim. O da giyindikten sonra çıktık.

    "İlk ne yapıyoruz?" diye sordum kemerimi bağlarken."Marinaya gidip yata bincez." dedi."Ben korkarım ama." dedim."Ben varım." dedi. Yolda radyoyu açtık. Şarkıları dinlerken aklıma bizim şarkımız olmadığı aklıma geldi.

    "Aşkım,bizim şarkımız yok." dedim."Tamam.O zaman seçelim." dedi."Hangi şarkı?" dedim."Şimdi çalan şarkı bizim şarkımız olsun." dedi.Başımla onayladım.

Dolunay VaktiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin