Bu özel bölümü buraya niye ekledim,merak ediyorsunuzdur. Açıklıyorum,Özel kitabını silmek istediğimden. Bu kitaba ekleyeceğim özel bölümleri. Zaten bir zaman sonra hikayeyi düzenlemeye alacağım. Baktığımda baya eksiklik ve hata olduğunun farkındayım. Diğer bölümleride ekleyeceğim.
Özel Bölüm
"Yeniden dene! Ama kahveyi dökmeden. Sen bu gidişle bu sakarlıkla Baran'ın üzerine kahve dökersin," dedi annem. "Anne,insan kızına moral verir. Sen aşağlıyorsun," dedim. Kendimi koltuğa attım. Akşam beni istemeye geliyorlardı ama ben daha kahveyi salona kadar götürüp servis edemiyordum!
"Kaldır kıçını Ay! Sonra sitem ediyorsun," dedi Nurşah. "Bugünü bir atlatsak," dedim. Mutfağa gidip fincanlara su doldurdum. Kahveyle uğraşamam hiç. Fincanları tepsiye koyarak salona doğru yürümeye başladım. Ve,ve,ve görev başarıyla tamamlandı!
"Yaptım!" diye ağzımdan sevinç nidaları çıkıyordu. "Hadi git hazırlan," dedi annem. Odama çıkıp bugüne özel aldığım elbiseyi kutusundan çıkardım. Nurşah arkamda duruyordu. Bende elbiseyle kesişiyordum. "Sen şimdi cidden evleniyor musun?"
"Yok,şakacıkdan evleniyorum. Baya baya evleniyorum," dedim. "Dalga geçme be! 40 yılın başı duygusal konuşma yapıcam. Hemen içine et zaten," dedi. "Doğamda var," dedim. Bebek yaka,pudra rengi dizimde olan elbisemi alıp üzerime geçirdim.
"Şimdi Dolunay Hanım,otur şuraya. Saçını ve makyajını yapıcağım!"
"Sakın,boya küpüne çevirme beni. Sen makjayj yaptığında yüzüme sanki badana yapmışım gibi hissediyorum. Ten makyajına gerek yok,sadece eyeliner,rimel ve ruj yeterlidir," diye susturdum Nurşah'ı. Ona kalsa beni boyayacaktı. "Tamam," dedi ve eline eyelinerı aldı.
***
"Heyacanlı mısın?"
"Tabikii. Şuan içeride ben isteniyorum," dedim. Mutfak tezghında duran fincanlara baktım. "Kaç tane fincan var Beyza?" dedim. "10," dedi. "Herkes içeride olmicak. Baran,annesi,babası,annem,babam ve Nurşah. Yani 6 bardak yeter," dedim. "Tamam," dedi ve 4 bardağı çıkardı.
Annem mutfağa girip son olarak bizi yokladı. "Dikkatli ol. Heyacan yapma. Kahveyi ilk erkek tarafına sonra da bize vereceksin. En son Baran'a. Baran'ın kahvesine tuz atmayı unutma," dedi. "Baran beni öldürürür ama," dedim. "Baran'dan sana zarar gelmez," dedi Zeynep. Kapı çaldığında ellerim titremeye başladı.
Herkes oturduğu zaman kavheleride alıp içeri geçtim. Baran'ın kahvesine tuz atmayı da unutmamıştım. Hakan Amca kahvesinden bir yudum alararak konuşmaya başladı. "Sebebi ziyaretimiz belli. Oğlum Baran'a,kızınız Dolunay'ı isteriz."
"Gençler birbirini görmüş,beğenmiş. Verdim gitti!"
Baran koca bir oh çekmişti. Bende. Ama içimden. Baran ise sesli. Kahvesinden bir yudum dahi almamıştı. Ama oh çektikden sonra kahvesinden yudum aldı. Yüzü istemsizce kasıldı. "Bugün benim mutlu günüm olmalıydı,kahveme tuz atılan gün değil," dedi. Herkes kıkırdadı. "Baran,bu bütün erkeklerin kaçamicağı bir şeydir,"dedi babam. "Zamanında bizde çektik oğlum," dedi Hakan Amca.
6 Ay Sonra
Sonunda düğün hazırlıkları bitmişti. Kına gecesi zamanı gelimişti. 2 gün sonra ise tamamen Baran ile evlenmiş olucaktım. Her sabah onunla uyanacak,onunla kahvaltı edecektim.
"Bu ne Zeynep?" dedim peçeteleri göstererek. Kınanın olduğu tepside peçete vardı. Ama yakılacak kına ile alakası yoktu. "Peçete Dolunay," dedi. Bir ara hatırlatın ona bu üstü zekası yüzünden ödül takayım. "Seni üstün zekandan dolayı tebrik ediyorum! Peçete ne işimize yaricak?" dedim. "Ağlicaksın ya,hemen sileriz," dedi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Dolunay Vakti
RomanceKanserli güzel Dolunay Erkıran. Playboy yakışıklı Baran Soysert. Ortak olan babalar. Birbirlerinin hayata bağlanmasını sağlayacak aşk. **** "Sen her zaman benim olucaksın,kara toprağın değil."