Multimedia: Nurşah
Bölüm Şarkısı: Yalın- Bir Bahar Akşamı
Bu bölümü erkenden yayımlamamı sağlayan Zeynep'e ithaf ediyorum.Baran?! O muydu ya? Çok benziyordu. Bunun ilişkileri hanş tek gecelikte. Bizim evden gittikten sonra bara tekrar mı gitmişti? Olamaz ya. Baran'dan bahsediyoruz,Dolunay. Olabilir. Baya meraklanmıştım. Ayağa kalkıp bakabilirdim. Kapıda görevliyle konuşuyorlardı. "Nurşah,arkana baksana. Baran mı şu kızın içine giren?" dedim. O da arkasına dönüp baktı. "Aras?" dedi. Aras mı? O kim lo? Ben Baran diyorum,o Aras diyor. "Aras?" diye sordum. "Kuzenim,"dedi ve kalktı. Hemen onların yanına gitti. Sarıldılar falan. Ben niye bu yakışıklı kuzeni tanımıyordum.
İki dakika sonra Nurşah yanıma geldi. Oturdu. Ben de telefonuma baktım. Bir mesaj. Baran'dan. Baran'dan. Hayır,ondan değil! Neden hiçbir şey hayallerle aynı olmuyor. Beyza'dandı. Selim'e hediye alıcakmış,yardım etmemi istemiş. Sanki çok tecrübeliyin bu konuda. İlk öpücüğümü bile dün aldım. Ve sonra... Önemsiz. "Zeynep'e sor. Ben tecrübeli değilim,biliyorsun," yazdım ve gönderdim.
"Aras'ı neden hiç bizimle tanıştırmadın?" diye sordum Nurşah'a. Sonunda hızlıca yediği yemekten kendini alabilmeşti. Boğulacaktı yoksa. Bana baktı. Yüzü asıldı. Derin nefes alarak konuşmaya başladı,"Uzun zamandır Amarika'daydı. Annem döndüğünü söylemişti. Sonrada kaza yaptığı ortaya çıkmıştı. İyileşti haberini almıştım ama hiç görmedim. Ondan bahsetmememin nedeni ise annem gizli kalmasını istiyordu.Bilmediğim nedenlerden," dedi. Ben de "Hımm,tamam," dedikten sonra yemeğime geri döndüm.
"Furkanle dün ne oldu?" dedim ve çenesini açtı. Başladı konuşmaya bitiremedi.
"Önce Zeynep'le buluştum. Anlattı bana. Kadir Has Ünüversitesi'nde Bilgisayar Mühendisliği okuyormuş. 19 yaşındaymış. Bu yıl 20 olucak işte. Sonra hobilerinden bahsetti. Hepsi bilgisayarla ilgiliydi. Sonra Furkan geldi. 'Selam,Nurşah'tı değil mi?' dedi. Ben de 'hıhı,'dedim. Ama kalbim küt küt oldu. Sandelye çekti ve oturdu. 'Kızkıza muhabbet ediyorsanız kalkabilirim' dedi. Zeynep'te 'Gerek yok. Ben şimdi kalkıyordum. Arda çağırdı,'dedi telefonuyla uğraşırken. Çantasını alıp gitti. Furkanaşkım ile beraber yani başbaşa kaldık."
"Nurşah,nefes al canım benim," dedim lafını bölerek. Yoksa onu kaybedecektik.
"Tamam," dedi ve devam etti.
"Konuşmaya başladık sonra.Kendine kahve söyledi.Aynı zamanda banada söyledi. Nazik ve kibar," dedi iç çekerek. Devam etti sonra.
"Kendimden bahsettim. Numarasını verdi. Son-"
"Numarasını mı verdi?" dedim heyacanlı bir ses tonuyla. Aynı zamanda lafını bölmüştüm.
"Eveet!" dedi bağırırarak. 2.heceyide uzatmaştı.
"Bu harika. Sonra sinemaya gittiniz herhalde. Hangi film?" diye sordum.
"-------" dedi. -hiç film ismi bulamayacağım.-
"O film romantik," dedim.
"Evet, ben istedim. O da kırmadı," dedi egocu bir tavırla.
"İyiymiş," dedim. Bunları konuşurken yemeklerimiz bitmişti. Hesabı ödeyip kalktık. Tekrar bir mağazaya girdiğimizde Nurşah'ın telefonu çaldı. Alışveriş yaparken birinin aramasından nefret eder. Hatta kapar telefonunu bazen. Bu sefer yine söylene söylene açtı telefonunu. Eline aldığında 'Furkan'yazısını gördü. Siniri birden geçti. Mutluluk yüzünü kapladı. Açtı.
"Alo."
"İyi sen?"
"Alışveriş yapıyorum. Sen?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Dolunay Vakti
RomanceKanserli güzel Dolunay Erkıran. Playboy yakışıklı Baran Soysert. Ortak olan babalar. Birbirlerinin hayata bağlanmasını sağlayacak aşk. **** "Sen her zaman benim olucaksın,kara toprağın değil."