3.Bölüm

1.6K 38 6
                                    

Multimedia: Baran Soysert

Bölüm Şarkısı: Nükleer Başlıklı Kız: Eğer İstersen

Baran Soysert

Arkadasimin yeni sevgilisini kutlamak icin bara gittik. Üç viski söyledik. Doğukan ve sevgilisi Sinem koklaşırken ben de kız kesiyordum. Bakalım,bugünün Baran Soysert şanslısı kim?

Etrafı incelerken merdivenlerden inen tanıdık bir yüze takıldı gözlerim. Dolunay? Evet, Dolunay'dı bu. Kahverengi hafif dalgalı saçları ve renkli gözleriyle merdivenden inen güzel kız,Dolunay'dı. Yanında arkadaşları vardı. Beyza, Nursah ve Zeynep. Zeynep'in dibine girmiş tanımadığım biri vardı. Herhalde sevgilisidir. "1 dakika," diyerek çifte kumrularin yanından ayrıldım. Merdivenlere doğru gittim.

Dolunay'ı kolundan tutarak bir kenara çekiştirdim. "Burada ne işin var?" dedim."Hayati yaşayacağım," dedi gülümserken. "Aramıza hoşgeldin," dedim.

Kollarımı onun ince beline doladım. O da hiç afallamadan kollarını boynuma doladı. Daha bugün tanıştık ne bu samimiyet, Baran? Güzel kızdı. Babamin ortağının kızı olmasa eminim onunla yatardım. Tek gecelik kızlarımdan olurdu. Benden ayrıldıktan sonra "Arkadaşlarımın yanına gitmeliyim," dedi. Ben de "Tamam," dedim ve uzaklaştık. Çifte kumruların yanına geri döndüm.

"Sarıldığın kız kimdi?" dedi Doğukan.

Dolunay'a bakarak,"Babamın ortağının kızı," dedim.

Doğukan tek kaşını kaldırıp,"Dolunay Erkıran?" dedi.

"Evet."

Doğukan halen Sinem'in burada olduğunu unutmuş gibi "Güzel kız. Kaçırma," dedi.

Ona ters bir bakış atıp gözlerimi devirdim."Yatmam o kızla. Akraba sayılırız."

"Tamam." Doğukan sonra yeniden sevgilisinin yanina gitti. Ruhu yani. Ben de etrafa bakmaya devam ettim. Dolunay'a dikkatli bakamamıştım. Bordo mini bir elbise giymişti. Bacakları çok güzeldi. Uzun ince. Sırt dekoltesi vardı elbisesinin. Ama açık saçları kapıyordu.

Dolunay Erkıran

Nurşah hayatının sıkıcılığıni barda atmaya karar vermişti. Yarım saattir erkek kesiyordu. Bir türlü istediği gibi birini bulamamıştı.Ali Ağaoğlu gibi kız. Kimi göstersek bu değil,bu hiç değil diyip duuruyordu. Bulucak inşallah.

Zeynep'le Ekin dans ediyordu. Beyza da Selim'i çağırmıştı. Onun gelmesini bekliyordu. Merdivenlerden gözünü ayırmıyordu. Ben de sağ sola bakıyordum. Arada sırada gözlerim Baran'a kayıyordu. O da bana bakıyordu. Gözlerini benden ayırmadan oturduğu bar taburesinden kalktı. Sanırım yanıma geliyordu.

Bana daha çok yaklaştığında,"Selam," dedi.

"Selam," diye karşılık verdim.

Baran etrafına bakıp,"Yalnızsın galiba," dedi.

Küçük bir kahkaha atıp,"Ben hep yalnızdım," dedim.

"Bugün değilsin," dedi. Ellerimden tutup beni piste götürdü. Çalan hızlı şarkı yerini slow bir şarkıya bırakırken Baran ellerini belime koydu. Karnima tekme yiyormuş gibi oldum. Bunun adı neydi? Heyecan?

Ben de ellerimi omzuna getirdim. Boyu benden bir kaç santimetre daha uzundu. Bu yüzden kollarımı gökyüzüne kaldırıyormuşum gibi olmadı. Dans esnasında hep gözleri gözlerime temas etti. 3 dakika boyunca. Bu hoşuma gitmişti. Onun gözleri... Kokusunuda alıyordum. Parfümü çok güzeldi. Sonra yavaş şarkı bitti.

"Ben Nurşah'ın yanına gitsem iyi olur," dedim.

Ondan ayrılarak Nurşah'ın yanına döndüm. Halen daha etrafı izliyordu.Yanına gittiğimde önünde bir kaç bardak viski şisesi olduğunu gördüm.

Dolunay VaktiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin