Bir süre daha gittikten sonra karşımıza çıkan ilk markete girmek için arabayı durdurduk. Babam etrafı biraz kolaçan ettikten sonra bu sefer Maya'nın da bizimle gelmesi gerektiğini söyledi. Birlikte arabadan temkinli bir şekilde indik. Babam:
-Sessiz olun ve bizden ayrılmayın!
Anne ve babamın arkasından sessizce ilerliyorduk. Babam ve annem önde sonra ben ve arkamda Maya... İçeri girdikten sonra annem iş bölümü yaptı:
-Anıl iki kutu konservemiz zaten var ama yetmez. Sen Asya'yla beraber konservelere git; bende Maya'yla saklanabilir paketli şeyler alacağım.
-Tamam İnci. Su almayı unutmayın?Babamla konserve bölümüne geldiğimizde hiç konserve kalmadığını gördük. Zaten marketin yarısı yağma olmuştu.
-Ne yapacağız baba?
-Bilmem. Annenlere bakalım ne yapmışlar.Hızla annemlerin olduğu reyona ilerledik.
-Anne ne yaptınız?
-Dört paket bisküvi buldum. Babam pek tatmin olmamış bir şekilde:
-Eh, hiç yoktan iyidir.
-Kesinlikle ama yetmez. Konserveler ne alemde?
-Hiç kalmamış. Babam bunu dedikten sonra annemin gözlerinden geçen hayal kırıklığı ve korkuyu görmüştüm.
-Hızlı olalım. Başka yerlere de bakarız. Bu arada Üç paket makarna ve iki ekmek bulabildim.
-Başka yok muydu?
-Hayır. Kısa bir sessizliğin ardından annem telaşla yanımıza bakınarak:
-Maya nerede? Diye sordu. Babam:
-Senin yanındaydı...Maya yanımızda yoktu. Hemen tüm reyonları aramaya başladık. Arkadaki reyonda Maya'nın bir çikolata paketine uzanmaya çalıştığını gördüm. Rahatlamış ama biraz da sinirli bir şekilde:
-Maya ne yapıyorsun burada?
Maya bana dönüp:
-Abla onu istiyorum. Dedi, gösterdiği yerde en sevdiği çikolata vardı.
Sözünü bitirdiği sırada o şeylerden biri arka reyondan çıkarak Maya'nın üzerine atıldı. Ne yapacağımı bilemediğim sırada aklıma sırtımdaki yayım geldi. Yayımı hazır konuma getirip oku kirişe oturttum ve Maya'ya seslenerek:
-Maya kafanı koru!
Ok yaydan çıkıp zombini kafasına isabet etmişti. Zombi Maya'nın üzerine yığıldı. Telaşlı bir şekilde hemen zombiyi Maya'nın üzerinden kaldırıp kafasındaki oku diğer oklarımın arasına koydum. Elim ayağım titrerken Maya olayın şokuyla ağlıyordu. Onu kucağıma aldım.
-Maya iyi misin? Burnunu içine çekerek:
-Evet sadece elimi çizdi. Bunu derken işaret parmağıyla elinin üstündeki çiziği gösteriyordu. Parmağını çektikten sonra o şeyin çok ciddi ve derin bir iz bıraktığını gördüm.
İzlediğimiz filmlerdeki gibiyse hastalığı bu şekilde de kapabilirdi...