Sabah kalktığımda hemen bir şeyler yedikten sonra sitenin bahçe kontrolü için aşağı indik. Volkan abinin:
-Abi ilk ön tarafı kontrol edelim. İsteği üzerine hep beraber ön tarafa ilerledik.
Onlardan bu tarafta sadece on tane vardı. Rahatça hepsini temizledik.
Zafer amca yaşına göre oldukça iyiydi. Asker olarak bu dünyada var olmak avantajıydı. Volkan abi zaten başarılı bir nişancı olduğunu kanıtlamıştı, babam ise bir polis olduğunu göre şanslı bir kesim sayılırdık.
Ben bunları düşünürken, ön bahçe komple temizlenmişti arka bahçeye geçtik.
Dört tane de burda vardı, onları da sorunsuz hallettik. Volkan abi:
-Abi şu havuzdaki su temiz. Ordan yararlanabiliriz.
-Bakarız. Şimdi bahçeyi bir daha turlayalım.
Bahçeyi bir kez daha turladık. Tertemiz olmuştu.
Ama bahçede bir sürü ceset vardı. Çoğu evlerde öldürüp aşağı attıklarımızdı.
-Hadi bakalım Volkan. Şunları yakma zamanı geldi.
-Tamam abi de baya pis kokacak.
-Napalım Volkan? Böyle mi kalsın bahçe?
-Haklısın abi.
Zombileri bir yere toplayarak yaktığımız kibriti üstlerine attık.
Yavaş yavaş ölü bedenleri alev almaya başladı. Daha sonra iş bitince yukarı çıktık. Eve girince babam:
-Herkes tekrar salona toplansın.
Herkes yine salonda bir araya gelmişti.
-Arkadaşlar site şu andan itibaren tertemiz. Şimdi biz elde ki imkanlarla duş alacağız ve yarın artık yakınlarımızı bulmaya çalışacağız.
Herkesten olumlu sesler yükselmişti.
-Asya sen yarın bizimle gelmiyorsun. İsyan eder bir şekilde:
-Baba neden?
-Annenlere bakman lazım.
-Baba annem çok iyi silah kullanıyor. Ben bir şeyler öğrenmeliyim. Dışarı çıkmak istiyorum. Babam inadımı bildiği için pek fazla itiraz etmeden kabul etti.
Yoğun istek üzerine hızlıca aldığımız gerekli bir kararla, suyu az kullanmak şartıyla tek tek duşa girdik.
Duşun bu kadar rahatlatacağını düşünmemiştim. Çıkar çıkmaz herkes gibi yatağıma girdim.
Yarın uzun bir gün olacaktı.
