30.Bölüm

2.1K 159 6
                                    

  Banyoya girdim ve kova kova hazırlanmış suyu üzerimden döktüm.
  Kazandığım yaralara aldırmadan vücudumu temizledim.
  Baldırımda büyük bir yara vardı. Dikişlik bile olabilir. Ben sert davrandıkça kanıyordu. Alnımdaki yara hafif bir çizikti. Sanırım camı kırarken olmuştu.
  Temizlendikten sonra banyodan çıktım ve Nur ablanın odasına girip bana hazırladığı rahat kıyafetleri giydim.
  Herkes salondaydı. Babamlar olmadığı için herkes bir arada kalıyordu.
  Tam üstüme hırkamı giyineceğim sırada kapım çaldı. Sessizce:

-Gel. Dedim. Nur abla sakince kapıyı açıp adımladı:
-Asya.
-Efendim Nur abla?
-Salona gel seninle bir şey konuşacağız.

  Hırkamı hızla giyinip odadan çıktım.
Salona girdiğimde herkes sessizce oturuyordu. Müge öğretmen:

-Gel Asya. Merakla suratlarına bakarak:
-Çocuklar nerede? Nur abla araya girerek:
-Aşağıda oyun oynuyorlar. Şaşkınlıkla:
-Bahçede mi? Diye sordum.
-Evet.
-Güvenli mi? Sonuçta Ozan da orada ve o küçük.
-Ablaları abileri var. Bir şey olmaz.

Konunun daha fazla üzerine gitmeyip Nur ablanın anlatacaklarını dinlemeye başladım.

-Bak Asya yaşadıkların zor ama dinle Su'yu düşün onun annesi ve babası öldü. Hemde daha altı aylıkken. Benim kocam yok. Masal'ın annesi babası yok. Hem senin baban- Sözünü keserek olayın getirdiği şokla hıçkırarak:
-Benim annem de babam da öldü. Damla abla şok içinde:
-Babanın öldüğünü nereden- Ona döndüm ve alaycı tavrımla:
-Sence yaşıyor olsaydı şimdiye dönmez miydi? Damla abla ikna etmek istercesine:
-Yanında Volkan var. Sence bu sağlam grupla ölme ihtimali yüzde kaç?

Damla ablanın söylediği aklıma yatmıştı. Belki babam ölmemişti. Belki sadece bir yarım eksikti. Nur ablaya dönerek:

-Nur abla bugün üzerimdeki siyah kıyafetleri yarına kadar yıkayıp kurular mısın?
-Yıkarım ama kurur mu bilmem. Ne yapacaksın? Kararlı bir sesle:
-Babamı aramaya çıkacağım.
-Hayır. Asla izin veremem. Yalvarırcasına:
-Lütfen. Babamları bulmam gerek. Benim dışımda kimse yapamaz bunu. Lütfen... Nur abla isteksizce:
-Asya... Çok dikkatli olmalısın.
-Söz veriyorum. Ben sabah erkenden çıkarım.
-Peki. Nasıl istersen. Tam yerimden kalkmış odama geçerken:
-Nur abla?
-Efendim.
-Enes abi ölmedi...

VİRÜSHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin