Bir yalnızlığı varlığı takılıyor boğazıma. Önce nefes alamıyor ama sonra alışıyorum. Her gece olduğu gibi bu gece de seriyorum hüzünleri gökyüzüne. Neyim var neyim yoksa döküyorum göz bebeklerimden. Yalnızlık işliyor iliklerime kadar. Asi oldu o masum yanım. Çok değiştin diyenlere inat yaptıklarını vuruyorum yüzlerine. Kalpleri kırılır mı diye düşünmüyorum artık, bilirim düşünürsem onları kırılan yine ben olacağım.
Artık değişen yanıma alışmaya çalışıp değiştiriyorum sevdiğim kim varsa. Çıkarı uğruna yüzüme gülenlere kapıyı gösteriyorum artık. Eyvallahım olmuyor kimseye. Kendi benliğimi kaybettikten sonra kimseyi kaybetmekten korkmuyorum. O tez canlı yanım biraz daha uslandı artık. Olur olmaz şeylere gülümsemiyorum. İnsanlar buna büyümek diyor, ben ise yalnızlık diyorum.
Gerek duymuyorum mesela bir selamlık arkadaşlıklara, garip geliyor günlük sevdalar. Kendimi bu kente yabancı hissetmeye başladığımdan beri üşüyorum yaz ortasında bile. Bölünen uykularım ölümün habercisi gibi. Sahte insanlara inat gerçek bir yalnızlık yaşıyorum.
Şimdi yalnızlığın varlığı hiç bu kadar var olmamıştı bu siyah kentte.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sevgili Küllük
PoetrySiyah papatyalar toplayıp saraylar yapıyorum kendime artık yalnızlığın kraliçesiyim ben. Kalbimin kırıkları batıyor yine gülüşlerime Hayallerim kirli bir çocuk yüzüyle kâğıt mendil satıyor umutlarıma. Ey sevgili, ruhum sensiz heba, yaralı, ölü. Elle...