Oylarınızı ve yorumlarınızı bekliyorum :)
*************************************************
Siyah bir perde gözlerimin önündeydi. Yavaşça gözlerimi araladığım da, bir kaç defa gözlerimi kırpıştırdım. Beynimin içinde tuhaf bir ağrı vardı. Yastıktan gelen benim kokumdu. Bu yüzden odam da olduğumu anlamıştım. İyi de bana ne olmuştu ki? Bir kaç saniye düşündüm. Bir bayanla mağaza da tartışmıştım. Arkasından mağazaya Berat gelmişti ve Allah'ım!!! Bayılmıştım!!! Yatakta sırt üstü dönerek beyaz tavana baktım. Elimi başıma attığımda, saçlarımı hissedince irkildim. Şalımı kim çıkarmıştı? Ben buraya nasıl gelmiştim? Beni buraya Berat mı getirmişti? Kalbim heyecanla çarparken, yatakta biraz doğruldum.
Kapının hafifce açılmasıyla birlikte kafamı kaldırdım. Annem "Şükür uyanmışsın" diyerek odaya girdi. Yanıma gelip, yatağın kenarına oturarak, bir eliyle saçımı okşadı. Gülümseyerek anneme baktım. İçim içimi yiyordu. Birşeyler sorup öğrenmem gerekti "Annem?" dediğimde annem bana dolu gözlerle baktı "Ağlama anne" diyerek yanaklarını avuçlarım arasına aldım. Annem iç çekerek "Seni öyle görünce yüreğim ağzıma geldi İkra. Abinden sonra zaten korkar oldum biliyorsun" diyerek sarıldığında, bende ona sarıldım.
Abimin motor kazasının ardından, annem ve babam üzerimize daha çok titremeye başlamıştılar. Özellikle benim üzerime, kız evladı olduğum için beni daima ayrı tutmuştular. Bu her ne kadar insanın hoşuna gitsede, bazen yersiz yerlerde annem fazla üzerime geliyordu. Annemden ayrılarak "Nasıl geldim buraya?" diyerek o çok merak ettiğim soruyu sormayı başarmıştım. Annem bir eli ile yüzümü okşayarak "Sen bayıldığında mağaza da bir çocuk varmış o tutmuş seni" Berat mı tutmuştu beni? "Pınar'ın aklı çıkmış, çocuk seni o şekilde bırakmak istememiş fakat gitmesi gereken acil bir yer olduğu için taksi tutmuş" Tabi ya sevgilisine ya da nişanlısına yetişmesi gerekiyordur veya her ikiside olabilirdi. Neden onun beni buraya getirdiğine dair umutlanmıştım ki? Eminim beni tanımamıştır bile. Gerçi hiç yüzüme bakmamıştı, nasıl tanıyabilirdi ki? Zaten bende bakamadığım için bakıp bakmadığını bilmiyordum "Kızlar seni merak ederler, uyanınca arasın bizi demiştiler" dedi annem kolumu sıkarak, olumlu anlamda başımı sallayarak "Tamam" dedim dalgın bir şekilde, ardından aklıma gelen soruyla birlikte "Anne? Şalımı sen çıkardın dimi? Yani bayıldığım da filan düşmemiştir umarım" annem uzunca bir süre bana bakıp "O güzel saçlarını helalinden başka kimsenin görmesine izin verme İkram. Şalı da ben çıkardım. Seni öyle baygın görünce bonenin başına baskı yapsın istemedik. Gerçi onu da orada ki çocuk söylemiş" diyerek tebessüm etti.
Ohh içime su serpilmişti "Tamam annem" dedim gülümseyerek. Bir dakika? Berat, bonenin çıkarılmasınımı söylemişti? Allah'ım sen aklıma sahip çık diye içimden dua ederken, annemin odamdan çıkışını kapının kapanma sesinden anlamıştım. Telefonumu elime alarak Pınar'ı aradım. İlk çalışta açması beni şaşırtmıştı "İkra?" heyecanı ve endişesi sesine yansımıştı "Pınar? Neler oldu?" dedim olayı en ince ayrıntısına kadar bir tek Pınar anlatabilirdi "Sen iyi misin?" dediğinde "Çok şükür daha iyiyim" dedim sabırsızca "İkra aklım çıktı. Yani bana öyle bir bakıp Pınar dedin ki, ödümü patlattın. Bayılınca mağazada ki adam çok hızlı bir hareketle yere düşmekten son anda kurtardı. Çok yakışıklıydı İkra, çok şanslısın" diyerek duraksadığında "Bahsettiğim adamı hatırlıyor musun?" dediğimde "Yok artık. O muydu o?" dedi Pınar şaşkın bir sesle. Pınar çok zeki bir kızdı. Bir olayı söylediğinde direkt anlardı "Evet oydu. Berat Kayagil" diyerek duraksadım "İkra yüzünü görmen gerekirdi. Bizi taksiye bindirirken bile seni kucağıma zorla bıraktı. Yani bırakmak istemiyormuş gibiydi de, zorunda kaldığı için bırakmış gibiydi" Kalbim hızla çarpmaya başlayınca "Saçmalama Pınar, ben bayılınca korkmuştur. Sen gibi" dediğimde "Ya tabi tabi o yüzden mi seni kucağıma koyduktan sonra bonesini çözmeyi unutma. Allaha emanet olun dedi" dediğinde nefesimi tuttum. Allah'a mı emanet olun demişti? Yani o zaman hovarda biri olmaya bilirdi? "Elbiseyi görmedin mi? Büyük ihtimelle nişanlısına veya sevgilisine almıştır" dedim bana ağır gelen bir cümle kurarak "Ya İkra niye hep olumsuz yönlere bakıyorsun? Belki kız kardeşine almıştır. Olamaz mı?" dediğinde Pınar, duraksayarak düşündüm. Kardeşide olabilirdi evet ama yine de umutlanmak istemiyordum "Her neyse kapatalım şu konuyu. Mağazada mısınız siz?" dedim konuyu değiştirerek "Evet, ben seni bırakıp geri döndüm" Yatağın örtüsüyle oynayarak "Yarın benim okulum var, dikkat edin kendinize. Şimdi kapatayım Zeynep'e selam söyle. Allah'a emanet olun" Pınar kıkırdayarak "Tamam canım geçmiş olsun tekrar, sende Allah'a emanet ol" dedi imalı bir sesle. Gülümseyerek telefonu kapatıp, komedinin üzerine koydum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İKRA -ASKIDA-
ChickLit"Oku! Yaradan Rabbinin adı ile! O, insanı bir kan pıhtısından yarattı. Oku! İnsana bilmediklerini belleten, kalemle yazmayı öğreten Rabbin en büyük kerem sahibidir." (Alak,96:1-5) Oku! Yani İkra yazıyordu. Cümlenin tamamının altı bir kaç kere çizil...