4.Bölüm

5K 284 20
                                    

Media İkra'nın nişan yüzüğü :)

Keyifli okumalar :)

Berat ve ailesi?

Berat?

Ünlü ve her kızın hayalini süsleyen Berat. Akşama beni istemeye mi geliyordu? Kalbim büyük bir ritimle atarken, başımın hafiften dönmesiyle derin bir nefes aldım. Telefonu kapatıp, ruhsuz bir şekilde çantama koydum. Bana evet demişti? Beni kabul etmişti?

Onca kızın arasından niden ben? diye sormak istedim.

Berat yavaş adımlarla yürümeye devam ediyordu. Elleri ceplerinde yürüyordu? Adam da ki rahatlığa bak. Akşama beni istemeye geleceklerdi, o ise elleri ceplerinde yürüyordu. Yanımdan geçerken nefesimi tutup, kucağımda ki defterlerimi sıktım.

Gülmüş müydü o?

Kafamı çevirip arkama baktığımda, kızların ona pür dikkat baktığını gördüm. Bu her ne kadar hoşuma gitmesede, kıskançlığımı bastırıp, önüme döndüm. Bacaklarıma verdiğim komutla yürümeye başladım.

Taksiye nasıl bindiğimi? Eve nasıl geldiğimi? Hiç bir şekilde hatırlamıyordum. Kapıyı kırarcasına çalarken nefes nefese kalmıştım. Kapım açıldığında yengemin gülümseyerek bana baktığını gördüm. İçeri hızla girip "Anneee!" diye bağırıp etrafıma bakındım.

"Mutfakta" Yengemin konuşmasıyla adımlarımı mutfağa yönlendirdim. Mutfağa girdiğimde gözlerimle mutfağı taradım. Yasemin abla'yı görünce kaşlarım havaya kalktı "Yasemin abla?" Yasemin abla bana dönüp gülümseyerek "Ay bu kız beni öldürecek. Kızım ne ablası annenim ben artık senin." deyip sarıldı bana. Sırtımı okşarken annemle göz göze geldim. Mutluluğu gözlerinden okunuyordu fakat bir o kadarda hüzünlüydü.

Yasemin ablanın kollarından kurtulup "Doğru mu?" diye konuştum. Bir Yasemin ablaya bir anneme bakıyordum.

"Nasıl olur? Anlatın hemen!" diye heyecanla sandalye'ye oturdum. Annem ve Yasemin abla'da sandalyeye oturunca "Konuşsanıza!" deyip şaşkınca onlara baktım.

"Aslında pek bir şey demedi." deyip dudak büzdü Yasemin abla.

"Nasıl pek bir şey yok? E o zaman ne oldu? Nasıl oldu?" dedim.

"İşten eve geldikten sonra akşam yemeğinde bizimle bir şey konuşmak istediğini söyledi. Babası da seni dinliyoruz deyip onu dinledik. İkra'yı gidip yarın akşam isteyelim dedi. Başka da bir şey söylemedi. Ne dediysem, ne diller döktüysem olmadı. Başka da bir şey demedi." Yasemin abla sırıtarak bana bakıyordu.

Kaşlarımı çatıp, mutfak masası üzerinde gözlerimi gezdirdim. Bu muydu yani? Sadece onun için bu kelimelerden mi ibarettim? Belki de sadece ona uygun olduğum için benimle evlenmek istemişti? Ne bekliyordum ki? Bana aşık olmasını mı? İçimden bu sözlerime gülerken "Ne gülüyorsun kendi kendine kızım?" annemin sorusuyla ona baktım.

"Hiç anne, yukarıya çıkıp hazırlanayım ben." diyerek sandalyeden kalktım. Her ne olursa olsun sonuçta beni seçmişti. Benimle evlenmek istemişti. Öyle ya da böyle onun karısımı olacaktım?

Merdivenleri yavaş adımlarla çıkıp, ruhsuz bir şekilde basamaklara bakıyordum. Son basamağa geldiğimde kafamı kaldırıp derince bir nefes aldım. Elimde tuttuğum kitaplarımla odama girip, kapıyı kapattım. Kitaplarımı masamın üzerine koyduktan sonra kalçamı masama dayadım. Aklıma gelen şeyle birlikte olduğum yerde zıplayıp "Ne giyeceğim ben????" deyip dolabıma doğru koştum. Büyük bir heyecanla dolabımı açtıktan sonra gözlerimi gezdirdim. Elime geçen her şeyi yatağın üzerine fırlattım. Bir şeyleri bir şeyle kombin yapmam gerekti. Sonunda dolabım boşaldığında, arkamı dönüp yatağımın üzerinde ki kıyafet yığınına baktım. Yüzümü buruşturup, oflayarak elime gelen ilk şeyi aldım. Siyah eteğime bakarken "Olmaz ki bu. Yastaymış zannederler." Halbuki en mutlu günümdü. Yüzüme kocaman bir gülümseme yayılırken "Allah'ım şükürler olsun sana." deyip kıyafetlerime tekrar dönüp, kurcalamaya başladım.

İKRA -ASKIDA-Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin