HKB_17

1K 46 6
                                    

Herkese tekrardan merhaba! :) İşte yeni bölüm sizlerle. Dershanemin küçük ygs kursu yeni bitti ve bu ara yazabildiğimi paylaşacağım. :) Yorum ve vote yaparsanız bende morallerim iyi bir şekilde yazıyorum. :) O zaman Elayı daha az ağlatırım söz ;) İyi okumalar :) Umarım beğenirsiniz :)

 

Sabah gözlerimi açtığımda saat sekize geliyordu ve Deniz saat 8 de kapıda ol demişti. Tam baktığımda 10 dakikam olduğunu fark ettim ve aceleyle hazırlanmaya başladım. Dünkü olaydan sonra bir de geç çıkarsam kötü olurdu. Saat tam 08.07 iken kapıdan dışarı çıktım. Merdivenlerden inmeye üşenip asansör tercih ettim.

  Dışarıya çıktığımda Denizi olmadığını fark ettim. Neredeydi bu? Bugün o mu bekletecekti? Bekleyebilirdim değil mi? Karşıdaki banklardan birine oturup beklemeye başladım.

  Telefonuma baktığımda saat buçuğu biraz geçmişti ve ben hala aramamıştım. Artık yeteri kadar beklediğimi düşünerek Denizin numarasını arıyordum ki apartman kapısından gözleri yaşlı bir şekilde bana seslenen annemi gördüm. İçimi büyük bir korku kaplayarak anneme doğru koştum ve bir şey demesini bekledim. Bana sarılmıştı ve konuşmuyordu. Ne olduğunu anlamam için konuşması gerekiyordu ama o bunu yapmıyordu. Bu fazla sinir bozucuydu.

  Annemi biraz ittirerek “Konuş artık” dediğimde “Denizin annesi trafik kazası geçirmiş. Tüm gece yoğun bakımdaymış ve halen de öyleymiş” dediğinde kendimi o kadar kötü hissettim ki, Denizin ne halde olduğunu düşünmek bile istemiyordum. Düşünürsem kendimi durduramayacağımdan emindim çünkü.

 

  Hastanenin kapısından girdiğimizden beri kendimi zor tutuyordum ve nefes almamı bile engelleyerek ölmeye çalışıyordum sanki. O çok uzun gelen ama aslında kısa olduğundan emin olduğum koridor bitip sağa döndüğümüzde çok kötü görünen bir eş ve yere çökmüş başını ellerinin arasına almış bir oğlan gördüm. Gözyaşlarım o kadar hızlı akıyordu ki yanaklarımdan hıçkırıklarımı durdurmak için derin nefes almam gerekiyordu ama onu bile yapamıyordum.

  Annemle babamın yanlarına gitmeleriyle bizi fark ettiler ve Deniz kaldırmış olduğu kafasını bana döndürdü. Gözlerimin içine öyle acıyla bakıyordu ki elimle ağzımı kapatma isteği duysam da kendimi frenleyerek birkaç derin nefes girişiminde bulundum. Deniz tam ayağa kalkmış benim yanıma geliyordu ki doktorun çıkmasıyla herkes ona döndü ve ağzından çıkacak kelimelere odaklandı. 

  Doktorun “Üzgünüm, hastayı kurtaramadık” demesiyle Deniz bana döndü. Şok olmuş bir şekilde dururken gözlerimden akan yaşları fark etmem hıçkırığım sayesinde oldu. Biraz da olsun engellemek için elimle ağzımı kapattım ve gözlerimi yumdum. Derin nefes almaya çalışıyordum. Denizin yanına gitmem gerekiyordu. Kendimi toparlayarak gözlerimi açtım ve tam Denize doğru adım atıyordum ki Deniz hızla kolumdan tutup beni çıkışa doğru sürükledi. Ne olduğunu anlayamadan arabaya bindik ve delicesine bir hızla sahile doğru sürdü. Geçen krize girdiğim sahile.

  Arabadan inip denize doğru gitti ve tam kıyısına oturdu. Birkaç derin nefes alıp arabanın kapısını açtım ve yanına doğru ilerledim. Tam yanına oturduğumda ıslanmış olan hiçbir şeyi umursamayarak ona doğru yaslandım.

  “Seni anlıyorum desem yalan olur çünkü benim annem ölmedi ama hep senin yanında olacağıma söz verebilirim” dediğimde kolunu omzuma atarak “Benim annem ben 4 yaşındayken ölmüş” dediğinde şok olmuş bir şekilde dikeldim ve vücudumu ona doğru çevirip gözlerimi gözlerine diktim. Konuşmaya devam etmesini beklediğimi anladığında “Neye üzülüyorum biliyor musun? O kadının ölmesinden sorumlu olduğum için çünkü dün annem olmadığına emin olduğumda ona biraz bağırdım ve o da evden hızla çekip gitti. O sinirle de kaza yaptı işte “ dedi duygusuzca.

Hayallerim Kadar BüyükHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin