HKB_3

1.5K 54 2
                                    

Merhaba arkadaşlar.Biraz geç yayınlıyorum çünkü sınavlarımdan vakit bulamıyorum. Kusura bakmayın. Umarım beğenirsiniz. :)

Ama ben kalkmak istemiyorum. Basımda çalınan tencere kapaklarıyla ne mümkün? Küçük cadıyı yakaladığım gibi yatağa atıp gıdıklamaya başladım. Bu anı bozan annem oldu ve bugün okulunuz var farkında mısınız bilmem dedi sert birer bakışla. 

  Bir haftadır telefonu elime almadığım doğruymuş çünkü tam bir hafta önce emirler bizden gittikten bir saat sonra bilinmeyen bir numaradan şöyle bir mesaj gelmiş. “Küçük cadı sandığımdan kolay ikna oldu bayan ukala!”

  Birden sarsıldım. Ne yapacağımı şaşırdım Gözlerim dolmuştu mutluluktan mı yoksa başka bir şeyden mi bilmiyorum. Şuan kendime kızma aşamasındayım. Cevap atamamış olmanın verdiği pişmanlık duygusuyla sanki atsam ne işe yarayacaktı ki diyen bir ses beynimde zonkluyordu. Kendimi kontrol edemiyordum. Oturdum gözümden gelen yaşları durdurmalıydım. Bu hiç adil değil! Şaşkınlık gözyaşlarım üzüldüğümdekilerden hiçbir farkı yoktu.

  Yarım saat oldu ve aşağıya inmeliyim. Hemen elimi yüzümü yıkamaya gittim ve aşağıya koştum tabi stresten daha hazırlanmadığım için annemin şaşkın bakışları olacağını ve sonunda kızacağını gözden kaçırmışım. Bunların hepsi teker teker gerçekleştikten sonra tam odama çıkıyordum ki masanın üstündeki telefonum çalmaya başladı. Herkes bana dönmüştü. Beni bu saatte arayacak kimse yoktu çünkü. Telefonu elime aldım ve numaraya baktım. O an kalbimin durduğunu sandım. Heyecanlıydım. Açıp açmamak arasında o kadar kararsızdım ki… En sonunda hadi kızım açsana diye annemin sesini duydum. Birden açtım ve kulağıma koydum. Konuşmadım. İkimizde susuyorduk. Sonra ben konuşamaya başladım.

 “Deniz?” dedim.

  Bir nefes alıp verdikten sonra sesi gelmeye başladı. “Bir haftadır mesajıma belki, cevap atardın diye telefondan ayırmadım ama sen beni umursamıyorsun sanırım” dedi kararsız, güçsüz bir sesle.

  “hayır… Yani bir haftadır telefonu elime bile almadım sabah baktığımda gördüm ve okulda karşılaşırız diye cevaplamadım” dedim. Heyecanlanmıştım. Benden ilgi bekliyordu. Çok alışılmamış bir şey.

  “İyi o zaman emin ol şuan çok sevindim gerçekten benden nefret ettiğini düşünmüştüm ki zaten bakışların öyle, her neyse. Hazırlan aşağıdayım bekliyorum. İlk günden okula geç kalmayalım istersen. Hoşça kal.” Dedi.

  “Ama…” demek istedim ama kapattı. Ne diyor bu ya? Ben bunca yıl hiç ilgi görememişken bunu kaldıramıyordum. Kalbimin bu kadar hızlı çarpmasını kaldıramıyordum… Kafamı kaldırdım annemler bana bakıyordu. “Benim hemen hazırlanmam gerekiyor” dedim ve yukarı koştum. Hemen giyinmeye başladım. Altıma bir kot üstüne bol bir tişört giydim.  Saçlarımı atkuyruğu toplayıp gözlerime kalem sürdüm ve çantamı alıp aşağı inmeye başladım. “Ben çıkıyorum akşam görüşürüz” dedim ve çıktım. Aşağıya inerken dizlerimin bağı çözülüyor, ellerim titriyor ve gözlerim hiçbir şey görmez kulaklarım da duymaz olmuştu. Apartman kapısının orda derin bir nefes alıp kendime gelmeye çalıştım. Kapıyı açtım ve direk arabaya yaslanmış Deniz’i gördüm. Beni fark ettiği an gülümsedi ve kapıyı açtı. O anda kendimi unuttum sanki. Çünkü tüm benliğimi unutturacak bir gülüşe sahipti. Bunu neden yaptığımı bilmiyordum. Binmemem gerekiyordu ama kendimi engelleyemiyorum. Bindim ve kapımı kapatıp kendisi de bindi. Arabayı çalıştırmadan bana döndü

  “Günaydın. Emri vaki gibi oldu ama ben 1 haftadır mesaj atmayınca aramadım işte.” dedi. İçimden geldiği gibi konuşmaya alıştım Denizle. “Evet. Emri vaki olduğunu inkâr edecek değilim.” dedim.

  “Sanırım hala gerginiz” dedi sırıtarak, sonra devam etti. “Bana anlatabilirsin Ela ben senin arkadaşın değil miyim?”

  “İstemiyorum arkadaşım olma!” dedim. Arkadaş olmamıza dayanamam ki… 

  Niçin böyle çıkış yapmıştım bilmiyorum. Pişman mıyım diye düşünüyorum, aslında sanırım biraz.

  Arabadan inmeye yelkendim ki kolumdan tutup oturttu ve “gidiyoruz” dedi. Normalde olay çıkarması gereken ben sus pus oturuyordum. Ara ara bana bakışlarını yakalıyordum. Gözleri gözlerime deydiğinde haykırıyorum dile getiremediğim her şeyi, ama onun gördüğü susmaya devam ettiğimdi.

  Okulun bahçesinden girdik.

  Arabadan indiğim gibi okula girecektim ki birisi kolumdan tutup durdurdu ve “Neden” dedi. Ah Deniz! Nedenini bilsen bile hiçbir işine yaramayacak ki… Şimdi, bu saatten sonra neden uğraşıyorsun ki benle? Ben bu kadar çaresizken… Bunlar tesadüf mü kaderin bir oyunu mu anlayamıyorum… Denizin gözlerine bakıyorum, bakıyorum… Sonra Ela diye bir ses duydum. Dönüp baktığımda Arza’yı gördüm. Ama bölümümüz farklıydı ki bizim. Azra hep onu unutmaya çalışsan daha mutlu olacaksın derdi. İçe kapanıklığıma hep kızardı. Oysa bilmiyor ki onu. Öyle bir şey ki Gülünce bütün hayatı alıp avucuna koymak istiyorum, o gülüşü hep görebilmek için tüm hayatımdan vazgeçerim. Azra bunları anlamıyor ki… Gülümseyerek yanıma gelip bana sarıldı. Sarılırken Deniz kolumu bırakmak zorunda kalmıştı. Azra benden ayrılınca “Seni bulmaya bu binaya gelmeyeceğimi mi sandın? “ dedi her zamanki neşesiyle. Ardından Denize döndü.

  “Selam! Ben Azra. Ela’nın liseden arkadaşıyım. Bende bu üniversiteyi kazandım ama bölümlerimiz farklı. Sen?” dedi ve işte o an bana baktı Azra. Tanıdığından emindim. İçimden geçenleri anlayabilmesi için dua ediyordum… Çünkü Azra’ya Denizi az anlatmadım değil. Azra’yla biraz bakıştıktan sonra Denizin sesiyle irkildim.

   “ Selam. Deniz bende. Elanın istemediği bir arkadaşıyım. Aramızda kalsın ama beni görmek bile istemiyor. Ama nedenini öğreneceğim.” Dedi. Bana döndü, kulağıma eğildi. Fısıltıyla “Bayan Ukala bana nedenini söylemeden kurtulamazsın” dedi. Ve hemen okula girdi.

 Azra’ya baktığımda sırıtıyordu. Bana böyle davranırken kendimi zor tutarken Azra’nın hiçbir şeyini çekecek durumda değildim. Koluna girdim ve okula girdik. Ben direk konuşmaya başladım.

“ Bak her şey çok hızlı oldu. İnan ben bile inanamıyorum. Kendimi biraz daha toparlayayım her şeyi anlatacağım. Soru sorma.” dedim.

“Sana çok güzel bakıyor…” dedi. “Azra!” diye bağırdım. Anlamış olacak ki “Tamam. Hadi kantine o zaman.” dedi.

Hayallerim Kadar BüyükHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin