HKB_22

834 48 3
                                    

Kısa ama güzel bir bölüm karşınızda umarım beğenirsiniz. :)) yorum ve vote lütfen ama, yazmak istemiyor artık canım :D

Karnımı tıka pasa doyurmakla kalmadım, biraz da kalbimi besledim sanırım. Öyle bir mutluluk yaşıyorum ki...

"Deniz?" dediğimde gözlerini elindeki tosttan ayırıp bana döndü. Bu 3. tostuydu. Burada hep üç tane yerdi zaten.

"Doydun mu?" dedim iç çekip onu izlemeye devam ederken.

"Bunu söylemek için mi son tostumla olan son dakikalarımı böldün?" dedi sinirliymiş gibi yaparak.

Kaşlarımı hafif yukarı kaldırarak "Tostlarla takılmak eğlenceli sanırım" dedim. Gülümsedim. Gülümsedi ve cevap vermeden tostuna geri döndü.

İlk tostunda ona eşlik etmiştim ve şuan da halimden çok memnumdum. Hala aynıydı. Sadece büyümüştü, yani sakallar, hafif ses kalınlaşması gibi küçük değişikler vardı ve bunlar ona son derece yakışıyordu. Onu izlemek tarif edilemez bir şeydi.

Sosisim. Bunu içimden bile söylemek gülmeme neden oluyordu.

Güldüğümü duyduğu için başını kaldırdı ve tek kaşı havada ne oldu bakışı atıyordu.

Bu bakışı üzerine gülmem hafif artsa da kendimi toparladım ve "Tostunla olan son dakikalarında benim her çıkardığım sesi duymak zorunda değilsin şaşkın" dedim.

Elinde kalmış olan son tostunu ağzına attıktan sonra kolasını da kafasına dikip bitirdi. Peçeteyle elini ağzını sildikten sonra suyundan da bir yudum aldı ve arkasına yaslanıp beni de yanına doğru çekip kolunun altına aldı.

"Şaşkın ha?" dediğinde gülümsedim ve tabiî ki o bunu duymadı.

Sesim çıkmayınca "Kesin aklından geçen bir şeye güldün demi?" dediğinde kafamı kaldırıp ona baktım.

Gene cevap çıkmayınca "Yani bana gülmeyeceğinin garantisi var tabi" dediğinde kolunun altından çıkıp "Nedenmiş o? Belki çok ama çok komik yiyordun" dedim, kaşlarımı biraz daha çattım.

"Hayır, seni tanıyorum" dedi gülümserken.

"İçimden sana sosisim" dediğimde ama daha diyemediğimde büyük bir kahkaha patlattı. Onun bu gülüşüne bakarken bir süre sonra kahkahasını bastırarak bana bakmaya başladı. Gözlerimi kaçırıp başımı omzuna yasladıktan sonra sessizliğimize geri gömüldük.

--

Eve adımımı atar atmaz evdeki hareketlenmeyi gördüm.

Beni takmayan ev sakinlerine hey diye bağırmamla bir tanesinin -o da benim biricik annem oluyor- beni takmasıyla "Hoş geldin, hadi hazırlansana" dedi.

Şaşkınca ona bakıp "Neden ki?" dedim.

Başıyla onaylamaz bir işaret yapıp "Sen de unutkanlık var sanırım kızım, doktora gitmeye ne dersin? Az önce Denizin yanından geldin. O aradı bizi de" derken sözünü kesip "Ne zaman aradı?" dedim.

Derin bir iç çekip "Yarım saat olmuştur. Oyalanma hazırlan" dedi.

"Son bir soru?"

"Tamam"

"Nereye gidiyoruz?"

"Yazlığa tabiî ki Ela" dedi ve aceleci davranışlarına geri döndü.

Denize inanamıyorum. Demek ki tuvalet için gittiğinde aradı ve bana söylemedi, çakal.

--

Elim ayağım titrer vaziyette eşyalarımı hazırlarken bunu da yapacağıma inandırdım kendimi. Olacak bu, kesinlikle. Her şey harika olacak...

Kısa bir düşüncenizi alsak :) ya da votelasal bi bu bölümü :D:D

Hayallerim Kadar BüyükHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin