Mutluluk

234 19 0
                                    

                                                                                                                                                                      Mutluluk


Onu fark etmemek mümkün değildi. Gökyüzünde yalnız kalmış bir yıldız gibi etrafına ışık saçarak deşifre ediyordu bulunduğu noktayı. Olabildiğince parlak, büyük ve asaletli bir yıldız gibi.

Saçları sanki Murat'ın önünde uzanan ve ona yolu gösteren birer pusulaymış gibi gururla dalgalanıyordu dimdik sırtından. Onu ürkütmemek adına aralarındaki mesafeyi uzak tutuyordu Murat.

Genç kızın vücudunu saran endişe sanki geçtiği yollara dökülmüş gibi, bir bir şimdi o yollardan geçen Murat'a sıçrıyordu amansızca. Onun yürüyüşündeki farklılığı da sezmişti doğrusu. Onu haddinden fazla rahatsız etmenin verdiği huzursuzluk şimdi tüm vücudunu etkisi altına almıştı genç adamın. Kendisini tekrar görmenin onu daha fazla rahatsız edeceğini düşünerek mesafeyi daha da uzak tutmaya çalıştı.

Genç kızın taksiye binişinin ardından o da hemen bir taksiyi durdurdu. Ona yakın bir mesafede ancak kör bir noktada taksiden indi. Etrafın kalabalık oluşundan yararlanıp ona iyice yanaştı ve girdiği apartmanın hangisi olduğunu görmeye çalıştı.

Genç kız aldığı kitapları kredi kartı ile ödemişti. Murat bir zamanlar eski çalışma arkadaşı olan Pelin'i de şaşırtarak kredi kartı sayesinde onun adını öğrenmişti. 'Elif Önder' birkaç kere tekrarladı bu ismi içinden, ona huzur verdiğini hissetti.

Bahçede top oynayan çocukların arasına dalıp kendisini onların arasına kabul ettirdi. Çocuklarla arası her zaman iyi olmuştu zaten. Ardından zamanı geldiğini hissettiğinde onlara Elif Önder adında birisini tanıyıp tanımadıklarını sordu. Çocuklar onu sevseler de ilk olarak tereddütle yaklaştılar. Murat artık çocukların eskisinden daha zeki olarak büyüdüklerini daha da kesin kabullendi.

Elindeki hediye paketini heyecanla gösterip onun bir arkadaşı olduğunu ve doğum günü için ona hediye aldığını söyledi masumca. Artık çocukların içinden birkaçının Elif'i tanıdığını anlayınca da bu hediyeyi ona vermelerini istedi.

"Neden kendin vermiyorsun ki?" dedi bilmişlik taslayan ancak gayet tatlı bir ses içlerin.

"Ama ben verirsem daha az heyecanlanır." Murat olabildiğince sesine sevgi yükleyerek konuşmuştu." Sen Elif ablanı tanıyorsun sanırım." dedi az önce konuşan çocuğun yanına giderek. Ardından cevap beklemeden ekledi: "Onu mutlu etmek istiyorum bana yardımcı olur musun?"

Genç çocuk bu sevgi gösterisi karşısında hemen yumuşadı." Tamam ama beni de tanıyor, tanımadığı birisi versin, daha fazla heyecanlansın." dedi az önceki Murat'ın sözlerini tekrarlayan bilmiş edasıyla." Hakan gel." diye emretti çocuk arkalarında kalan uzun boylu, zayıf çocuğa. Ardından Murat'ın elindeki hediye paketini kapıp elini Hakan'ın omzuna koydu ve talimatlarını vermeye başladı:"Bunu C2 bloğuna, daire on beşe götürüyorsun. Kapıda Meral Meriç yazıyor unutma. Hiç bir şey söylemeden sana bir ağabey yolladı deyip gel."

Genç çocuk ardından Murat'a dönüp göz kırptı. Anlaşılan bu heyecan olayına fazla takılmıştı. Murat sıcacık gülümsemesiyle bu tombul yanaklı miniğin saçlarını okşadı. Ardından Elif'in adres bilgilerini aklında tuttu. Sevimli çocuğun verdiği adres bilgisindeki kişinin soyadının farklı oluşu Murat'ın dikkatinden kaçmamıştı. Çocuğun yanlış adres verdiği yönünde telaşa kapılsa da bu telaşı Elif hakkında çok az şey bildiğini belli etmemek adına içinde tuttu.

"Ama Savaş ben utanırım." dedi cılız çocuk sesi. Gözlerindeki utanç yanaklarına yansımıştı. Omuzları haddinden fazla yük bindirilmiş gibi iki yana düştü.

"Ama Elif ablan senin sayende çok mutlu olacak." dedi Murat onu ikna etmeye çalışarak. Ancak Hakan'ın Murat'ın söylediklerini pek de dikkate almadığı belliydi.

"Selim az önce dizini sakatladı. Sen hala maç oynamak istiyor musun?" dedi otorite yüklü bir ses. Konuşan onu yukarıya yollamaya çalışan Savaş ismindeki çocuktu. Çocuğun bu sözleri karşısında Hakan'ın yüzünde beliren mutluluk ve heyecanı görmemek mümkün değildi. Çoktan gözden kaybolmuştu bile...Murat bir de çocukların dilinden anladığını düşünürdü...

Murat arkasından Elif ablanın gözleri yeşil ve uzun saçları var diye bağırdı onu duyacağını umarak.

Hakan evde iki kızın olduğunu ve son anda Murat'ın seslenişi sonrasında gözleri yeşil olan kıza hediyeyi verdiğini söyledi. Murat bir an evde iki arkadaş olarak kaldıklarını düşündü. Kapıda yazan isim ev sahibinin ismi olabilirdi.

Bunu Savaş'a sormak geçti içinden. Ama bu zehir gibi çocuğun Murat'ın bu soruyu sorduğu takdirde Elif'in arkadaşı olmayacağını fark etmesinden çekindi. Kapıda neden o ismin yazdığını kendisine göre haklı sebebe dayandırsa da hala kafasında soru işareti vardı. Hakan'ın hediyeyi Murat'ın yardımıyla doğru kişiye verdiğinden emin olmuştu. Ancak yine de bazı şeylerden emin olmak istedi. Savaş ile aynı kişiden bahsedip bahsetmediklerini anlamak için, daha masum bir soru yöneltti. Dürüstçe ona hediyenin doğru kişiye gidip gitmediğini kontrol etmek istediğini, bu yüzden Elif'in nasıl birisi olduğunu sordu.

Savaş'ın Elif'i tanımlamak için kullandığı ilk cümle kapıda neden o ismin yazdığını açıklıyordu.

"Annesiyle babası ayrı Elif ablamın. Meral teyzeyle yaşıyor. Annem de annesinin çok yakın arkadaşıdır. Elif ablam çok iyidir senin gibi. Hem hep bana ders çalıştırıyor. Yoksa senin arkadaşın o değil mi?" demişti Savaş hayal kırıklığı eşliğinde. Anlaşılan bir çocuk olarak Elif'in annesiyle babasının ayrı oluşu onu çok etkilemişti. Bu nedenle onu anlatmaya ilk olarak bu cümleden başlamıştı.

Murat daha fazla soru sormadan Savaş'ı onayladı ve aynı kişiden bahsettikleri yönünde onu ikna etti.

Birkaç dakika daha çocuklarla top oynadıktan, ardından onlara marketten sevdikleri çikolatalardan hediye ettikten sonra oradan ayrıldı.

Uzun bir süre yürüyüp Elif'in acılarını düşündü. Acaba annesiyle babasının ayrı oluşu onu nasıl etkilemişti? İlişkilere bakış açısını bu yaşadığı büyük üzüntü ne denli etkilemişti? Kolay olmayan bir aşkı kovalayacağından emindi. Zaten kolay olmasını beklememişti hiçbir zaman. İstememişti de. O aşkı, uğruna savaşıldığı ölçüde değerli bulmuştu hep. Elif'i de hak etmek için elinden gelen her şeyi yapmaya hazırdı.




Adı Aşk OlsunHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin