Biraz Pişmanlık, Çokça Teslimiyet
Sinan ve Sinem yan yana oturunca Elif mecburen Murat'ın yanına oturmak zorunda kalmıştı. Karşısında duran bu çifte ilk kez yanında bir erkek ile eşlik ediyordu. Yanındaki kişi genellikle Gizem olurdu. Sol tarafındaki bu kişi üniversite yıllarında dolaylı yollardan kendisine birçok yardımı bulunan birisiydi. Pek de yabancı sayılmazdı.
Elif Murat'la ilk karşılaştığı anın muhabbetinin açılmaması adına sürekli farklı şeylerden bahsediyordu. Sessizliği anında bozuyor, konuşulan konuları adeta o belirliyordu.
Genç adam, Elif'in hararetle bir şeyler anlatmasını hayranlıkla dinliyor, onun ne kadar neşeli ve yaşama sevinci ile dolu olduğunu düşünüyordu. Elif'i dinlemeye kendisini kaptırdığı bir ara Sinem'in işareti ile kendisini toparlayıp sohbete katılarak durumu kurtarmaya çalıştığı anlarda bile yine onu izlemekten kendini alıkoyamıyordu.
Sinem bulduğu ilk boşlukta uzun zamandır fırsat beklediği konuya giriş yaptı. Elif Sinem'in 'Murat ile' diye başlayan cümlesinin devamını korku içinde bekledi. Ancak Sinem'in bu karşılaşmadan haberdar olduğu için konuyu çoktan unuttuğundan habersizdi.
"Murat'la tanıştığımız birkaç gün sonrasında onun bize söylediği ilk şey size yemek yapmak istiyorum olmuştu." Sinem'in bu hatıradan eğlendiği besbelliydi." İçinde ismini hala telaffuz etmekte zorlandığım baharatların bulunduğu bir Hint yemeği yapmıştı. Servis edişinin ardında da her bir baharatın öyküsünü çiftler halinde anlatmıştı. Biri olmadan diğerinin asla olmayacağından söz edip bizi onlara benzetmişti."
"Sorma. Sinem o kadar etkilenmişti ki beni mutfağa sokup artık yemek yapmayı öğrenmem gerektiğini öğütlemişti. Ancak iki gün sonra bu isteğinden vazgeçmişti. Sebebini hala bilmiyorum." Sinan muzip muzip gülümsedi.
Elif tatlı bir kahkahanın ardından Murat'a yöneldi. Murat'ın baygın bakışlarla kendisine baktığını fark edince bir an şaşırsa da bunu belli etmedi: "Yemek yapmayı nereden öğrendin?"
"Yemek yapmaya hep ilgi duymuştum. Annemin tariflerini, kitaplardan ilgimi çekenleri hep denerdim. Ardından üniversiteye gelip tek başıma bir eve yerleştiğimde, yani henüz birinci sınıftayken yemek kursuna gittim."
"Buralı değilsin anlaşılan."
"Hayır Ankara'da doğup büyüdüm. Aslen Trabzon'luyum. Üniversite için buraya geldim. Üniversiteyi bitireli bir yıl oldu. Bitirdiğim dönem bir reklam ajansına girdim ve hala orada çalışıyorum."
"İş hayatına erken atılmışsın."
"Evet şansım bu konuda yaver gitti sanırım."
Genç kız bir an haddinden fazla soru sorduğunu fark edip hemen kabuğuna çekildi. Pek de samimi olmayan bir gülüşün ardından tekrar Sinan ve Sinem'e yöneldi.
Elif'in utangaç tavrını fark eden Sinem ona yardımcı olmak adına hemen konuyu değiştirdi: "Gizem ne yapıyor peki? Onu da uzun süredir görmedik."
"Son günlerde biz de pek görüşemedik aslında. Yine de pek değişen bir şey olmadı, iş arayışlarına devam ediyor."
"Aa bak sana ne göstereceğim." Genç kız aklına gelen gelişme ile heyecanla çantasına yöneldi. Sinan onun neden bahsettiğini anlayıp aşk dolu gözlerle kız arkadaşını izlemeye koyuldu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Adı Aşk Olsun
RomanceEğer aşkı yaşamayı öğretenimiz olsaydı, belki de çok uzaklarda saklanmazdı mutluluk. Hayat bazen bizlere türlü türlü zorluklar yaşatsa da apansız, tek bir hamlede yaşamımızın yönünü değiştiriverir ve bunu tabii ki aşkla yapar. Eğer aşkı yaşamaktan b...