Beraber Tadılan İlk Mutluluk ve Değişim
Hiçbir şeyin önemi yoktu. En azından o an her şey unutulmuştu. Her şey geçmişte kalmıştı. Ne Elif'in babası canını yakabiliyordu; ne de Murat kardeşi adına üzülüyordu. Odaklandıkları tek şey sadece kendilerini bekleyen çocukları mutlu etmekti.
Kitaplar, oyuncaklar, kıyafetler, çikolatalar...Adeta arabaya sığdırabildikleri ölçüde alışveriş yapmışlardı. Öyle mutlu ve öyle kahkaha doluydular ki Elif daha şimdiden kendi içinden, geldiği için çok iyi bir seçim yaptığının farkına varmıştı. Sevinçlerine tanık olan insanları birkaç saat önce yaşadıkları hüzne inandırmak ancak o anın görüntülerini göstermek şartıyla olabilirdi.
"Yanlış bir şey yaparsam beni uyar olur mu? Off çok heyecanlıyım! Umarım beni severler."
"Merak etme. Yanlış bir şey yapmayacaksın. Seni seveceklerinden de adım gibi eminim. Bak sadece içinden geldiği gibi davran tamam mı? Daha önce de söylediğim gibi, sadece içinden geldiği gibi. Onları aldığımız hediyeler sadece birkaç saat ya da birkaç gün mutlu edecektir. Aslolan onlara gösterdiğimiz ilgi ve şefkat. Onlar bizden bunu bekliyorlar."
Genç kız boğazının düğümlendiğini fark etti. Bunu Murat'a belli etmek istemese de sesi onu ele veriyordu." Tamam. Hadi girelim."
Ellerinde ki paketlerle ilk olarak yetimhane müdürünü ziyaret etmiş, onun bir kahvesini içmişlerdi. Sıcakkanlı, sevecen, tam olarak mesleğinin adamıydı müdür. Dökülmeye yüz tutmuş saçları vardı. Alnı açılmaya başlamıştı. Yüzünde insana huzur veren, samimi bir sıcaklık vardı. Şık gözlükleri altında mavi gözlerinin çarpıcı tonu, kaybolmadan etkili bakışlar saçmaya devam ediyordu.
Murat'ın orta yaştaki bu adamla olan samimiyeti, Elif'e Murat'ın onlar için gerçekten de değerli birisi olduğunu düşündürdü. Çocukların yanına gitmek için sabırsızlanıyordu. Murat bunun farkındaydı. Bu yüzden fazla oturmadan müdürün odasından ayrıldılar.
İçeri girdiklerinde uzunu kısası, büyüğü küçüğü, kızı erkeği hepsi yavaş yavaş etraflarına toplanmaya başladı. Ellerindeki hediyelere dikkatle bakıyorlardı. Çocukların heyecanı ve mutlulukları gözlerinden okunuyordu.
Elinde bulunan hediyeleri önemsemeden birkaç tanesi Murat'ı görür görmez onun boynuna atladı. Ona öyle sarıldılar ki sanki genç adamı bırakmaları halinde arkalarında bulunan uçuruma düşeceklerdi. Ona sarılan çocukların hepsinin gözleri kapalıydı. Sanki başka bir dünyaya kapılarını açmışlardı.
"Seni çok özledik."
"Hoş geldin Murat ağabey seni çok özledik."
Gözlerindeki mutluluk seslerine de yansımıştı. Hepsi onu görmenin sevincini anlatıyordu masum ve kısa cümleleriyle. Küçük büyük hepsi ona tapıyordu adeta.
Genç kız bu masum sevgi selini izledi sessizce. Çocukların gözlerinde tutunan heyecana tanık oldu. Ancak gözlerinin derinliklerinde yer etmiş köklü bir korkunun olduğunu fark etti. Korku ve memnun olmadıkları bir farkındalık vardı masum gözlerin her birinde.
Gideceğini biliyorlardı...Murat'ın sadece burada birkaç saat kalabileceğini, ardından arkasına baka baka, içi eriye eriye gideceğinin farkındaydı her bir minik yürek. Ancak onlar o denli sevgiye muhtaçlardı ki şuan sadece yaşadıkları anın mutluluğunu çıkarıyorlardı. Kısa ve kısıtlı olsa da.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Adı Aşk Olsun
RomanceEğer aşkı yaşamayı öğretenimiz olsaydı, belki de çok uzaklarda saklanmazdı mutluluk. Hayat bazen bizlere türlü türlü zorluklar yaşatsa da apansız, tek bir hamlede yaşamımızın yönünü değiştiriverir ve bunu tabii ki aşkla yapar. Eğer aşkı yaşamaktan b...