Yakınlaşma

114 14 0
                                    

                                                                                                                                                         Yakınlaşma


Genç kız derin bir nefes aldı. Son birkaç dakikadır bu soruyu bekliyordu. Kendisini hazırlamasına rağmen üzerinde hissettiği baskıyı yenmeyi başaramadı. Elinde bulunan çatal ve bıçağı yavaşça masanın üzerine bıraktı. Önünde bulunan su dolu kadehe yöneldi. Murat'ın annesi ve babası bir terslik olduğunun farkındaydı. Şaşkın gözlerle birbirlerine baktılar.

Genç adam sevgilisinin kanı çekilen yüzüne derin bir hayıflanmayla baktı. Daha önceden annesini ve babasını uyarmamış olduğu için kendisine kızdı. Elif'in elini tutarak ona destek olmak istedi.

'Ben buradayım. ' diyordu genç adamın sıcacık eli. Elif soğuk bedeninde hissettiği bu sıcaklıkla huzur buldu. Ardından daha önceden hazırladığı cevaplara yöneldi.

"Annem bir bankada çalışıyor." dedi aheste aheste. Diğer cümlesi ise, peşine düşen bir katilden kurtulmak istercesine hızlı ve korku doluydu." Babamla görüşmüyoruz. Annemle ben küçükken ayrıldılar."

Genç kızın söylediklerini acı dolu bir sessizlik takip etti. Elif bundan nefret ediyordu. Söyledikleri karşısında insanları cevapsız, biçare bırakmaktan sıkılmıştı artık.

Murat'ın babası sessizliği ustalıkla deldi. İlk olarak sesini temizleyip bir şeyler söyleyeceğinin sinyalini verdi. Ardından insanın içine huzur dolduran sesi tüm masaya nüfuz etti:

"İnsanların hayat karşısında kaybettiklerinin bir çaresi olsa keşke." Gözleri güçlü bakışlarla Elif'in üzerindeydi. Tecrübeyle bakıyorlardı. Sanki böyle durumlarda sözcükleri ustalıkla kullanmaya alışmıştı.

"Büyükler bazen küçükleri olumsuz etkileyecek kararlar alabilir. Onları yaralayabilir, üzebilirler. Küçükler büyüdüklerinde dahi bu yarayı iyileştiremezler. Hayat buna izin vermez. Ama ben hayat karşısında iyileşmez bir yarayla büyüyenlerin, gelecekte eşsiz bir armağanla mutlu edildiklerine inanıyorum." Huzur veren kelimeleri oluşturan biçimli dudaklar, kararlılıkla tebessüm etti. Halinden memnun baba, bir an derin gözlerini oğluna kaydırdı. Ardından tekrar Elif'e yöneldi.

Bir babanın otoritesini taşıyordu evet. Ancak asla ürkütücü ve hiddetli değildi." Umarım siz birbirinizin armağanı olursunuz." Sesi masumdu. Aynı zamanda istek yüklüydü. Elif bu çıkışa şaşırmıştı. Murat'ın ailesinin onu bu denli benimsemesini beklemiyordu. Ve bu hızla. Konu Murat olunca hayatında bazı şeyler gerçekten çok çabuk ilerliyordu.

Bu kez Elif ne söyleyeceğini bilemedi. Sevgi Hanım'ın, eşinin söylediklerinin ardından elini tutuşuna şahit oldu. Anlaşılan o da eşiyle aynı fikirdeydi.

Hissettiği şaşkınlık yerini garip bir mutluluğa bıraktı. Hayatındaki en önemli erkeğin babasının, kendisini bu denli benimsemesi, farklı bir güven hissetmesine neden olmuştu.

Ona söylenenlerden duyduğu memnuniyete sadece sıcak bir gülümsemeyle ve buğulu gözlerle karşılık verebildi. Konuşması halinde sesinin istediği tonda çıkmayacağından emindi.

Ne Murat'ın ailesi Elif'in babasıyla ilgili bir soru sormuştu, ne de genç kız artık babası hakkında konuşma eğilimi göstermişti. Aksine neşe dolu bir sohbet kaplamıştı tüm masayı.

Yemeğin ardından teker teker geçmişte yaşanan keyifli anılardan bahsedildi. Acı dolu hatıralar ustalıkla, sanki hiç yaşanmamışçasına unutuldu. Elif'in hayatından, ilerdeki hayallerinden konuştular. Artık birbirlerini daha iyi tanıyorlardı.

Yoğun geçen günün yorgunluk belirtileri baş gösterdiğinde herkes odasına çekildi. Yarın da onları yorucu bir gün bekliyordu.




Adı Aşk OlsunHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin