Kaçamak

123 14 0
                                    

                                                                                                                                                                    Kaçamak


"Böyle habersiz geldiğim için özür dilerim. Murat bu sürprizin kendisini ve sizi çok mutlu edeceğini söyledi hep. Onun hevesini kırmak istemedim."

"Kendini rahatsız hissetme lütfen Elif. Murat haklı. İnan çok mutlu olduk."

Murat arabanın ön koltuğundan başını geriye çevirdi. Kendini beğenmişçesine omuzlarını dikleştirdi." Sana söylemiştim."

Elif Murat'a gözlerini kısarak karşılık verdi. Son yarım saatlik yolculukları, biraz olsun heyecanını dindirmesine yardımcı olmuştu. Murat'ın annesi, onu sanki yıllardır tanıyormuşçasına sıcakkanlı ve sevecendi. Elif bu olumlu enerjiyi hissedebiliyordu. Tuhaf bir şekilde Elif de kendisini yabancı hissetmiyordu. Sanki daha önce bu insanlarla konuşmuş, hatta dertleşmiş gibi kendisini onlara yakın ve ait hissediyordu.

Bir iş adamının katı ve yorgun görünümünün aksine, Murat'ın babası samimi ve enerjikti. Ancak bir yanı dinginliğini muhafaza ediyordu. O yanı, gücü tükenmiş gibi yorgun ve mecalsizdi. Ancak Elif onun eşine ve oğluna bakan gözlerini yakından görmüştü. Onlara bakarken gözlerinin derinliklerinde, tüm dinginliğine rağmen tutunan güce; o yorgun yanına meydan okuyuşuna şahit olmuştu. Konu eşi ve oğlu olunca ne kadar güçlü olabileceğini gözleri bas bas bağırıyordu.

Elif muhabbetin o kadar içindeydi ki önünde uzanan şık villaların bulunduğu siteye ne zaman girdiklerini fark etmedi. Önünde, yanında, arkasında kurulu bu müthiş evler şüphesiz her insanın hayallerini süsleyen cinstendi.

Ancak Elif onlara hayranlık içeren gözlerle bakmak yerine, onları merakla süzdü. Biraz da keder vardı içinde, hayata karşı biraz burukluk...

Bu evlerde yaşayan her bir insanın tek tek hayat karşısında omuzladıkları yükleri düşündü. Kim bilir belki de kaçı bu yükler altında ezilmeye mahkum olmuştu. 'Yaşadıkları bu ayrı dünya acaba onları bu yüklerin altından kurtarmayı başarıyor muydu? ' diye geçirdi içinden. 'Bu şık evler acaba içinde yaşayanları gerçekten aile yapıyor mu? 'Kalbi acıdı. Güzel bir evin, pahalı bir yaşamın belki de her şey olamayacağını düşündü.

Murat'ın ailesi de dışarıya mutluluk saçan bu evin içinde derin üzüntüler yaşamıştı. Kardeşi belki bu evde dünyaya gelmemişti, belki bu eve kardeşinin ölümünden sonra onlara musallat olan acıdan kurtulmak için sığınmışlardı ama asıl acı kalplerinde gizliydi.

Ancak her şeye rağmen onlar bir aileydi. Eksik olsalar da bir aile. Belki Elif bu eksikliği tamamen gideremezdi. Ancak gidermek adına her şeyi yapmaya razıydı. Sadece bir saatte kalbinde yer eden bu insanlar bunu hak ediyordu.

"Odan burası Elifçiğim. Ben gidip masayı hazırlamışlar mı bir bakayım. Siz keyfinize bakın."

"Çok teşekkür ederim. Ben de birazdan inerim aşağıya."

Murat annesi odanın kapısını kapayıncaya kadar bekledi. Duyduğu kapı sesinin ardından hemen Elif'e sarıldı. Genç kız, Murat'ın kendisine telaşla sarılmasına şahit oldu. Sanki kendisine sarılmayı bıraktığı anda sancılı bir ayrılık yaşayacakmış gibi hissettiriyordu.

Elif de onu saran kollara karşılık verdi. Ardından boğuk bir sesle konuştu: "Sevgilim iyi misin?"

"Evet." dedi Murat bilindik ses tonuyla." Sadece seni özledim."

"Yanındayken mi?"

"Evet." dedi kendisini tekrarlayarak. Murat'ın sesi kararlıydı. Aynı kararlılıkla ekledi: "Kokunu hissetmem lazım." Elif'in boynunu ateşli bir şekilde, uzunca öptü." Saçların burnumu gıdıklamalı yaramazca." Yüzü saçlarına gömülüydü." Dudaklarının sıcaklığı kalbimi yakmalı bir yandan bana zevk verirken." Ateşli dudakları Elif'in şaşkın dudaklarıyla birleşti. Doyumsuzca genç kızın dudaklarına adeta aşkı fısıldıyordu genç adam.

Her yerinden arzu fışkıran bedeni, Elif'in kanının heyecanla dolaştığı bedenine yapıştı. Onu bulutların üzerine çıkaran bu kişinin kalbini sağ tarafında hissediyordu. Vücutları birbirine o kadar yakın ve Murat'ın kalbi o kadar telaşlı atıyordu ki onun göğsünün üzerinde alçalıp yükselen kalbini hissetmemek mümkün değildi.

'Acaba o da benim kalbimi hissediyor mudur? ' diye kısa bir süre düşünebilmeyi başardı Elif. Son birkaç dakikadır, bir insan olarak yaptığı tek şey zevk duymaktı çünkü. Diğer insani belirtileri gösterebileceğini sanmıyordu.

İç güdüleri tekrar genç kızı ele geçirmişti. Son birkaç dakikadır Murat'ta olan kontrolü ele aldı. Kendisini öpen dudakların bulunduğu yüzü avuçladı. Ardından elleri hırçınca avuçladığı yüzün arka tarafına kaydı. Hissettiği heyecan onu Murat'ın saçlarını çekmeye itiyordu.

Bir an belini saran ellerin sıcaklığını hissetti. Maharetli ellerin yavaşça yukarıya doğru gezinmesine şahit oldu. Genç kız Murat'ın elinin dokunduğu her yere ateş bıraktığını sandı. Parmaklarının ince çizgilerini dahi kazağının üzerinden hissedebiliyordu. Yavaşça saçlarına kayan ellerin, onları ustalıkla karıştırmasına şahit oldu.

Anlaşılan o heyecanını Elif'ten daha iyi kontrol ediyordu. Elif küçük bir pişmanlıkla ellerini Murat'ın saçlarından geri çekti. Ardından onun canını yakabileceğini fark ettiğini belli etmeyen bir duruşla dudaklarını ayırdı.

Derin soluklarla birlikte gözlerini Murat'ın gözlerine odakladı. Aynı hızlı nefes alışverişle iki yana açılan dudaklarla ve halinde memnun olduğunu bas bas bağıran gözlerle Murat da ona karşılık verdi.

Elif onu memnun görmenin verdiği rahatlıkla bir sonraki insani duyguya yöneldi. Ani bir şaşkınlıkla gülümsedi.

"Bu da neydi böyle?"

"Sevgilimi öpmeye hakkım var diye düşünüyorum." Murat hala düzene girmeyen nefesine rağmen Elif'i alt dudağından karşılık bulana dek öptü. Beklediği karşılığı bulması geç olmadı. Ancak birkaç saniye sonra geri çekildi.

Elif'in kulağına eğildi ve genç kızın tüylerini harekete geçiren nefesini fısıldadı." Seni seviyorum. Bu da soruna ikinci cevabım." Ona arkasını dönmeden kapıya doğru yöneldi. Ardından kapı kolunu tuttu ve açmadan bu sefer yüksek sesle konuştu." Bir duş alıp üzerimi değiştireceğim. Hemen gelirim, ardından yemeğe ineriz."



Adı Aşk OlsunHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin