Müziğin ritmine kendimi çoktan kaptırmıştım. Evime neredeyse gelmek üzereydik ve gamzeye yaklaştığımızı haber vermek için aradım. Oda el fenerini kaptığı gibi hazırlanmaya koyulmuştu. Evimize çıkan ilk aradan döndük mahalle hiç olmadığı kadar sessizdi. Evin biraz ilerisinde arabayı park ettik, sonuçta dikkat çekmememiz gerekiyordu. Berker ile sıradan bir şekilde yürüdük, evinin hemen önünde elleriyle hırkasının önünü kapatmak için hırkasının çekiştiren Gamzeye el salladık. Ne kadar rahat görünsek de insanın o gizli saklı yaptığı işlerdeki telaşı Berke ile beni çoktan sarmıştı. Tedirginliğimiz bizi ele verecek gibi duruyordu.
Berker ile ben Gamzeye selam verdik sarıldık. EL fenerini istemeye sıra gelmişti ki.
"Bana ne olduğunu ne zaman anlatmayı düşünüyorsunuz acaba?" dedi Gamze elindeki feneri kendisine doğru çekerek. Eh işte biraz da haklıydı sanırım.
"Gamze her şeyi anlatacağım ama bana biraz zaman vermen gerekecek. " dedim.
"Tamam bakalım. Ben size yardım edeceğim, anneme bugün Efsa ile Berker'le takılacağım gelmem dedim. Yani sizinleyim." dedi Gamze meraklı ifadesini koruyarak.
"Tamam şu işi bir halledelim artık. Efsa sen bana yeri göster ben halledeyim sizde bu arada doğal bir şekilde konuşuyormuşsunuz gibi yapın ben rahat olayım." dedi Berker.
Ben : Tamam benimle gel.
Bu diyalogdan sonra Gamzede peşimizden geldiği için gösterip beklemeden Gamzeyi de alıp biraz ilerdeki sokak lambasının altında dikilip konuşmaya başladık. Normal nasılsın iyisin fasılları bitti fakat Gamze pek ikna olamadığı için.
"Efsa dudakların morarmış, rengin kireç gibi neyin var? Neler oluyor?" dedi Gamze sesinde endişe vardı. Ve artık yalan söylesem bile Gamze buna asla ikna olmayacaktı.
"Gamze burada anlatamayacağım şeyler oluyor. Berker'in stüdyosu var orada kalıyorum. Gelirsen oraya gideceğiz tekrardan. Orada konuşuruz." dedim.
Evimin bahçesine baktığımda gülmemek için kendimi zor tuttum. Berker sürekli el fenerini düşürdüğü için Disco ışığını andırıyordu. Gamze bileklerimden tutarak.
"Ben eve geçiyorum iki dakikaya gelirim çantamı alacağım. İstediğin bir şey var mı?" dedi. Gideceğimiz yeri pek bilmediğinden endişeliydi.
"Yok her şeyi aldık. Evde var hadi koş acele et beklemeyelim." dedim.
Gamze koştura koştura, eve doğru gitti. Bende ellerimi cebime attım hafif volta atıyordum. Berker'in bana doğru yürüdüğünü fark ettim koşarak yanına doğru gittim.
"Berker buldun mu?" dedim telaşlı ifadem ile.
Berker bana doğru anahtarı sallıyordu. Bu çocuk gerçekten harikaydı.
"Efsa biliyorsun ki kurtarıcın senin için her şeyi yapabilir." dedi Berker. Her şeyi alt eden prensler gibi.
Suratımda kocaman bir mutluluk ifadesi ile sarıldım. Tabi sıra odadaydı. Gamze koşarak yanımıza geldi.
"Berker arabayı bizim evin arkasındaki yola çek. Ben arka bahçe kapısından çıkacağım. Gamze sende görünmeyecek bir yerde dur ve bize mesaj ile sürekli haberdar et. Babam gelirse Berker sen arabadan çıkma ve ses çıkarma, Gamze sende zaten görünmeyecek bir yerde olacaksın ama ola ki babam seni gördü. Sinemadan geliyorum de ve evine git arka kapınızdan çık biz seni Berker ile yol kenarından alırız. Anlaşıldı mı?" dedim Berker ve Gamzeye.
"Tamam ama ya eve baban girerse. Çıkamazsan. " dedi Berker.
"İşte o zaman annemin cama doğru uzanan ağaçtan tutunarak inerim." dedim kurnaz bir ifade ile.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
KANATSIZ
خيال (فانتازيا)#Wattys2018 Uzun Liste☆☆☆☆ Efsa dört yıl önce annesini kaybetmiş sakin bir çocuktur. Tek aile yakını babasıdır. Onun hakkında her şeyi bilen çocukluk arkadaşı ise Berker'dir. Efsa'yı bekleyen sıra dışı ve gizemli duyduğu ses ile kendisinde bulunan d...