Duyduğum ses ile gözlerimi kıstım.
"Hoş geldin Bayan Mavi!"
"Hoş buldum." dedim. Gözlerimi saran intikam ve kin duygusu ile. Bu artık benim doğamda var.
Onu öldüreceğim! Yemin ederim.
"Nerede olduğunu söyle?" dedim.
Çoktan terk etmişti burayı. Onu bulmam şuan imkansızdı
Suratıma anlamsız bakan Corn, Echeveria ve Babam. Bu durumdan bir hayli rahatsızdı.
Babam, Corn ve Echeveria'nın hayran bakışlarının esiri olmuştum. Bir kaç adım attıktan sonra, yeni Efsa onlara ağır gelmiş olmalıydı. Bakışlarında korku, telaş barındıran duyguyu hissettiğimde, kendimi yere çivilemiş şekilde kaldım. Bana alışmaları gerekirdi.
"Benim Efsa! Bunu zaten bekliyordunuz. Sorun ne?" dedim.
"Corn aynayı getir." dedi Babam.
Corn, telaşlı bir şekilde merdivenlerin arasında bulunan, eskitme sandığın içerisinden aldığı aynayı getirdi.
"Efsa'ya çevir!" dedi Babam.
Aynanın yavaşça bana çevrilmesi ile, kendimi gördüm. Yeniden doğmak bu olsa gerek. Göğüs hizamı aşan dalgalı, koyu renk saçlarım. Çevresi siyah, içlere doğru gizemli mavi renge bürünmüş gözlerim. Dolgun ve diri dudaklarım.
Fiziğim aynı, fakat parmaklarım biraz daha uzundu. Asıl mesele ise kanatlarım! Bildiğimiz kanat işte...
Kanatların, insan vücudunda can bulmasıydı şuanda ki halim. Sırtımdan iki tarafa ayrılmış, kanatlar. Siyah tüyler ile çevrelenmiş, içe doğru maviliğe gömülmüş iki kanat.
Bu dönüşümümün 2. evresinde sahip olduğum kanatlar. Onları henüz nasıl kullanacağımı bilmiyorum. Bu güçlerimi de 3. evrede sahiplenmeyi istiyorum.
"Gerçekten, bu kadar güzel olacağını tahmin edemezdim Efsa!" dedi Echeveria.
Elimi uzattım, yanıma korkmadan, şefkat ile gelmesi için. Gülümseyerek tuttu Echeveria, yanıma ağır adımlarla yaklaştı. Diğer elimi de kendisi tuttu.
"Melek gibisin Efsa! Büyüleyici görünüyorsun!" dedi Echeveria.
Ardından Babam ve Corn abi de yanıma yaklaştılar. Babam bana elini uzattığında, içimden öyle derin huzur akıyordu ki kalbime. Gözlerimden süzülmemesi gereken, tuhaf bir histi. Uzattığı elini, tutarak yanına geldim. Babam, ellerini yüzümde birleştirerek alnımdan öptü. Bu bana "Hoş geldin Kızım" deme şekliydi Babamın.
"Efsa!" dedi fısıltım. Parmağımı yukarı kaldırarak, sessizliği sağladıktan sonra cevap verebildim.
"Efendim." dedim.
"Çok güzel görünüyorsun. Bu dönüşümünün 2. evresiydi. Kısa süre sonra 3. evreye geçeceksin." dedi.
"Hemen mi?" dedim.
Meraklı gözler ile bana bakan Corn, Echeveria ve Babam "Ne diyorsun? Kiminle konuşuyorsun" bakışlarını attıktan sonra. Tekrar parmağımı kaldırıp susmalarını istedim.
"Hemen değil. Ama yakın bir zamanda, bu senin hazır olmana bağlı. Şimdi söylediklerimi iyi dinle Efsa!
Gözyaşı terlerini bahçenin bir bölümüne eşit olarak dökmelisin. Döktüğün yerin etrafını, şöminedeki küller ile çevrelemelisin. Bu yayılmasını engelleyecek. 3. evrede zorlanacaksın, vücudunun içi acıdan kuruyacak, kanın çekilir gibi hissedeceksin bu susamışlık isteğini, sadece zihnin bastırabilir. Kesinlikle su içmeyeceksin. 3. evreden sonra tekrar geleceğim." dedi. Ve gitti.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
KANATSIZ
Fantasía#Wattys2018 Uzun Liste☆☆☆☆ Efsa dört yıl önce annesini kaybetmiş sakin bir çocuktur. Tek aile yakını babasıdır. Onun hakkında her şeyi bilen çocukluk arkadaşı ise Berker'dir. Efsa'yı bekleyen sıra dışı ve gizemli duyduğu ses ile kendisinde bulunan d...