Dönüşüm

679 165 52
                                    

Berker ile hızlıca bahçeye çıktık. Orman havasını almak değildi maksat bundan emindim. Aklımda bir sürü dönen tilkiler ile yürümüyordum, koşar adımlarla ilerliyordum. Berker hemen arkamdan telaşlı bir şekilde gelmeye devam ediyordu. Telaşlı atan kalbini duyabiliyordum bir şeyler olduğu kesindi.

"Efsa yavaşla artık evden bir hayli uzaktayız." dedi Berker..

Olduğum yerde durdum, bir açıklama bekliyordum. Normal olmayan bu ağlayışları bilmem gerekiyordu. Yüzümü Berker'e dönmemiştim belki de yüzleşmem gerekenlere henüz hazır değildim. Berker yavaş bir şekilde yanıma geldi yüzü tuhaftı, anlatması gereken şeylerin böylesine yüzünü düşürmesi ayrıydı. Gözlerimi ona dikmekten vazgeçip önüme baktım.

"Neler oluyor anlat artık." dedim.

Buda neyin nesiydi böyle, böyle titrememeliydi sesim.

"Berker neler oluyor? Gamze neden ağlıyor. Neden nefret ile bakıyor." dedim.

Berker'in derin derin nefes alışları ile daha da çıkılmaz bir şeyler olduğunu hissediyordum.

"Gamze beraber olduğumuz için ağlıyor." dedi Berker.

Yere bakan yüzümü kaldırıp Berker'e dikmiştim. Sorulması gereken tüm soruları gözlerim ona sormaya başlamıştı bile.

"Efsa anlatacağım şeylerden sonra, aramız açılacak biliyorum. Bu yüzden sonra konuşsak olmaz mı?" dedi Berker.

"Şimdi konuşacağız." dedim sert bir şekilde.

"Tamam ama sonuna kadar dinle olur mu?" dedi Berker.

Başımı sallayarak onaylayabildim. Konuşmam mümkün değildi.

"Efsa uzun bir süredir Gamze'nin bana ilgisi var." dedi Berker.

Ve devam etti.

"Bu durumu o söyledikten sonra anladım. Önceden fark ettiğim bir şey değildi, elimden geldiği kadar uzak durmaya çalıştım. Uzak durdukça daha çok üzülüyordu. Sonra bir gün evime geldi konuşmak istediğini söyledi. Geri çevirip hayır diyemedim, arkadaş olmak istediğini söyledi. Bende arkadaş olarak hayatımda olabileceğini söyledim. Gamze ile arkadaşlığımız ilerledi ama kalıcı bir duygu olduğunu bildiğim için arama bir mesafe koydum. Ona sürekli sana olan aşkımdan bahsettim. Fakat olmayacak bir şey ama ben seviyorum Efsa bilmesin diye konuşurdum." dedi Berker.

Ve şimdi anlıyordum Gamze'nin bana karşı iğneleyici konuşmalarını, sevimsiz davranışlarını.

"Bilmen gereken şimdilik bu kadar Efsa. Yanlış bir şey yapmadım. Onun yanında bana mesafeli davranma, onun istediği bu çünkü." dedi Berker.

"Tamam anlıyorum şimdi." dedim

Berker'in bana sarılmasıyla yine unutmuştum bir çok şeyi. Ama Berker'den yanıt bekleyen bir sürü sorularım vardı içten içe çırpınan.

Sarmaş dolaş yürüdüğümüz ormanda saat bir hayli geç olmuştu. Eve yaklaşmıştık fakat o tarifsiz sırtımdaki ağrı ile yürüyemeyecek kadar halsiz hissediyordum kendimi.

Berker hızlı bir şekilde elini belimden çekti. Sırtımdan belime doğru akan ılık kan ile başım dönmeye başlamıştı.

"Efsa kendine gel lütfen." diye bağıran Berker'in sesi kulaklarımda yankılanıyordu.

Kendimi bitkin hissediyordum. Ve işte yine o gri toz dumanı göz kapaklarıma oturup kala kalmıştı.

Kendime gelmem zaman almıştı. Salonda yüz üstü uzandığım bu koltuk. Etrafımda ise bir yığın kan kokusu. Başımda ise Echeveria, Corn ve Berker vardı.

KANATSIZHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin