Yaramaz Aşıklar

525 70 122
                                    

Her zaman masumluk sevimlidir. Tıpkı Lorena gibi....

Sabahın ilk ışıkları saç tellerime kadar işlemişti. Kımıldamaya ne hacet, Berker'in kolu belimin altından geçmiş, bedenimi kendisine mühürlemişti çoktan. Birkaç tutam saç telim Berker'in sakalları ile buluşmuştu. Gülümsememi, parmak uçlarım ile kapadımsa da o hoş kahkahalarımın yankıları sevgilimi uyandırmıştı. Derin mavilerini yine dikti gözlerime, yutkunmalarımı duyduğuna ilk başta kulaklarım şahit.

"Hey sen! Kıpırdamasan da keyiflice uyusak ya?" dedi Berker.

Şaşkınca baktığım gözlerimi kırpıştırdım. Uzun kirpiklerimi birbirinden ayırmak güçtü. Berker'in kaşının yanındaki o ince dikiş izine, kirpikleri ile kaşlarının çakıştığı o devasa yerine, şu en pahalı mücevherler vardır ya, heh işte onlar! Onlardan bile daha büyüleyici gözlerine. Kalkık üst dudağı, sert duran çehresi hayranım her zerresine. Kaybetmekten korkuyorsa insan, Aşktır! Ve sanırım ben sırılsıklam, Aşığım.

"Efsa, neden öyle bakıyorsun bana." dedi Berker. Sesi bile yeni uyanmıştı, hafif çatallı.

Cevap vermeden öylece izledim. Dolan gözlerimi çevrelemişti ateş çemberi.

"Seni, ben en çok seni istedim. Bunca yorgunluğuma değen tek şey sensin içimde." dedim. Sesimde, ipini koparmış özgürlükle buluşan atlar vardı.

"Sevgilim ne old...." dedi Berker. Kelimeleri tamamlamasına izin vermeden, dudaklarına götürdüm parmaklarımı, susturdum. Dudağında duran parmak uçlarımı, ufak buseler kondurarak taçlandıran Berker. Gözlerini tekrar gözlerimle buluşturdu.

"Bir daha Gamze konusunu açmayacağım! Sana güveniyorum. Seni kalbimle, gözlerimle, hırsımla, öfkem ile, korkularımla, .." dedim.

Berker devam etmemi bekleyen bakışlarını şaşkınlık ve hayranlıkla gözlerime kenetledi.

"Beni ben yapan her şeyim ile seviyorum seni. Bazen kokunu içime çekebilmeme izin veren burnuma, seni izleyebilmeme izin veren gözlerime, sana dokunmama izin veren ellerime hep şükrediyorum. Aklımın, kalbimin hep seninle dolu olmasını seviyorum. Sen olmasaydın başaramazdım, hiçbir şeyi. Seni seviyorum hem de çok." dedim.

Berker uzun süre şaşkınlığı gizleyemeden baktı yüzüme. Belimden tutarak kendisine çekti, başım göğsüne isabet etti ve huzur bulduğum yerde durdum. Boynunun hemen altında, huzur bulduğum yerdeyim, sımsıkı sarılışları canımı az çok acıtsa da bu benim en sevdiğim hislerden birisiydi. Bu hissi yaşamayı çok isteyen nice kadın vardır. Sanırım şanlıyım!

Kendisinden beni hafif iteleyerek gözlerime baktı, kaşlarımı parmakları ile düzeltti, dudaklarımı törpüler derecesine parmaklarıyla çizdi. Kalbim kulaklarımda atıyordu.

"Efsa bazen düşünüyorum, seni hakkedecek ne gibi bir iyilik yaptım diye. Sürekli düşünüyorum. Senin kadar masum, senin kadar düzgün bir insanı hakkedecek ne yaptım ben.." dedi Berker.

"Sen benim kaşımdaki dikiş izine, kıvrılan üst dudağıma hayranlık duyarken ben daha ne dilenebilirim Tanrıdan" dedi Berker.

İçimden geçenler yine Berker tarafından son sürat duyulmuştu. Artık utanmıyordum, utanamıyordum!

"Ben senin kendi kendine dans eden saçlarına, kendi başına meydan okuyan dik burnuna, yüzünde ki masumiyeti silemeyen kalın kaşlarına, üzüldüğünde şekilden şekile girerek ısırdığın dudaklarına, narin ellerine Efsa! farkında değilsin ama seni sen yapan her şeye hayranım, aşığım. " dedi Berker.

Heyecandan karnımda volkan patlamaları vardı. Bir erkek yanınızdayken size kadın olduğunuzu hissettiriyorsa, aşıktır. Dudaklarına yaklaştım, Berker'in şaşkınlık ile benden beklemediği o ilk adımı atmıştım. Dudaklarımı dudaklarında birleştirdiğim an, kalbimin yerinden sökülüp ellerime verilecek kadar yok olacakmışım hissi vardı içimde. Berker'in dudaklarıyla karışan dudaklarım ona karşı olan duygularımı farklı boyutlara taşımıştı çoktan. Berker'in şaşkınlığı geçmiş olacaktı ki sırtımda dolaşan elleri, huylansam bile hoşuma gidiyordu. Belime dolanmış elini çekip, çenemle buluşturduğundan tüm bedenim titremeye başlamıştı. Boynuma gömdüğü burnunu uzun süre orada bıraktı.

KANATSIZHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin