Vampirin Karanlık Yüzü

VARİS

MULTI:ASHLEYNIN GİYDİKLERİ

Sabah güneş ışığıyla uyandım demeyi çok isterdim ama öyle olmadı. Ne yani ben dün size söylemiştim ama değilmi dinlerlermi kendiniz kaşındınız. Gözlerimi yavaşça açtım. Önümde duran kişi jordandı. Hadi ama kuzen sen yokken ben uyuyodum. "Ben size haftasonu beni uyandıtmayın demedimmi?" Gülümsedi ne oluyoruz ya. "Günaydın prenses yoksa wıllıamsların varisi mi diyim" dedi. Ve bana bakmaya başladı. Dur bir dakika varis benim doğru söylüyo. "Yani" kahkaha attı "yani wıllıams şirketinin sahibisin kuzen tebrikler" dedi. Şaşırdım kaldım. "Ne yani şimdi koskoca oteller zincirinin sahibi benmiyim!" Daha çok kahkaha attı. Artık daha ne kadar atabilirse. "Oof ne gülüyosun ya daha sabahın körü ve bugün okul yok ve sen beni uyandırdın üstüne üslük birde alay ediyorsun ölmek istemiyorsan koşmaya başlasan iyi edersin!!" Yüzündeki gülümseme aniden kesildi. Ve koşmaya başladı. Akıllı çocuk ciddi olduğumu biliyor. Bende arkasından koşmaya başladım. Uykumu hiç kimse bölemez uyanınca söyleyemiyormuydu sanki. "JORDAN NERDEYSEN ÇIK ORTAYA DAHADA SİNİRLENDİRME BENİ!!!" Kıkırdama sesi duydum. Buldum seni jordan. Koştum ve ağacın arkasında duran jordanı yakaladım. Ve havuzun yanına getirdim "yo hayır ash yapamazsın" dedi ve yavru kurt bakışı attı (jordan kurt olduğundan köpek bakışı atamazdı herhalde) "bakışlar şekil önümden çekil" dedim ve onu havuza attım. "Ya ash sırılsıklam oldum!!" Haha çok komik görünüyo şuan. Tekefonumu çıkardım "gülümse" bana baktı "ash anlaşabiliriz" ay kıyamam kıyarım hahaha "ay jordan çektim bile" dedim ve fotoğrafını çektim. O da havuzdan çıktı. "Bunu ödiyeceksin" dedi. Başka arzun "ama benim elimde bu fotoğraf var şantaj yapabilirim ya hani bence ödemiycem" öldürücü bakışlar artı ve "kuzenmisin düşmanmı belli değil" kıkırdadım "kuzdüşüm ben" afalladı "o ne be" bu sefer kahkaha attım. "Kuzen+düşman=kuzdüş" sırıttı ve "hayatımda bu kadar kötü espri görmedim ilklerime bunuda ekliyorum" "sağol beyfendi ilk he sevindim ne kadarda önemliyim böyle" oda kıkırdadı "teyzem ne şanslı" dedi. Tabi kırdığı potun farkına sonradan vardı. "Iı şey özür dilerim ash" bütün anılar bir anda gözümün önünden geçti "önemli değil ıı şey peki varis işini ne yapıcaz ben nasıl yapabilirimki?" Derin bir nefes verdi konunun değiştiğine memnundu. "Şimdi bence giyin daha sonra şirkete gideriz ve ne yapman gerektiğini öğrenirsin" güldüm bana şaşkınca bakıyordu. "Giyinmek konusunda haklısın ama ben nasıl şirket işletilir biliyorum tek merak ettiğim bunu nasıl karşılayacakları wıllıamsın başı öldü varisi olarak ben geçtim mi diyeceğim" biraz düşündü sonra "ben sana güveniyorum ash sende kendine güven biraz" peki mahiyetinde kafamı salladım. "Peki kat nerde?" "Yemek hazır hadi kafvaltıya" arkamı döndüğümde kat bana sırıtıyordu. Sırıttım vampir hızımı kullanıp arkasında belirdim "böö!!" Sıçradı. Ben kahkahalarla gülüyordum. "Yok sana kahvaltı" yavru köpek bakışı attım. "Ben ve merhametim" dedi. "Sen ve tatlılığın" dedim. Ve kahvaltıya geçtik. Kahvaltı ettikten sonra odama geçtim. Ve giyindim. Aşağı indiğim de kat ve jordan beni bekliyordu. Ben müdür katde müdür yardımcısı olucaktı. Arabama bindim ve gazı kökledim. Onlarda aynısını yaptılar. Şuan şirkete doğru yarış yapıyorduk şirkete vardığımızda ben ve jordan aynı anda katde hemen sonra geldi. Derin bir nefes aldım ve içeri girdim. Babamın asistanı hemen yanıma geldi. "Merhaba ashley hanım acaba babanızı gördünüzmü bir aydır şirkete gelmiyor da?" Derin bir nefes daha aldım ve şirketin ortasına geçtim lena ve tüm şirket bana bakıyordu.(lena babasının asistanı)
Ve konuşmaya başladım "merhaba wıllıams çalışanları size kötü haberlerim var burda olmamın sebebi babamı ve annemi kaybetmiş bulunmam bununla beraber varis olduğum için artık wıllıams şirketinin sahibiyim size bu kötü haberi vermekten dolayı çok üzgünüm" dedim. Lena yanıma geldi "ashley hanım ben çok üzgünüm yani" "tamam lena üzülmene gerek yok şimdi ben odama çıkıyorum burayı sakinleştir ve yanıma gel olur mu?" Peki dedi bende asansöre yöneldim kat ve jordanda asansöre yanıma geldiler. Jordan konuşmaya başladı "iyi bir konuşmaydı taktir ettim" ardından "bencede iyiydi ben şirketi idare edeceğindende eminim" dedi kat. Gülümsedim yalnız olmadığımı biliyordum. Ama ne yazıkki mutlu değildim çoğu zaman. Asansör durdu bizde toplantı odasına gittik. Lena geldi ardından "ashley hanım şirketi sakinleştirdim hepimiz arkanızdayız bu arada üç gün sonra önemli bir toplantınız var" of o toplantıyı biliyorum tüzde elli kar yapacağız. "Evet hangi şirketleydi bu toplantı" "roux şirketi efendim gerekli bilgileri ben size iletiyim hemen ondan önce kahvenizi nasıl alırdınız?" Kat ve jordan "sütlü kahve" dediler bende " her zamanki gibi" dedim ve lena kahveleri almaya gitti. Kat:"ash ne toplantısı bu" kat işyerine pek uğramazdı bu yüzden işleri pek bilmez bu yüzden jordan o öğrenene kadar yanında kalıcak ben katın sorusuna döneyim "kat bu rouxlarla bir anlaşma yani bir nevi ortak oluyoruz yüzde elli kar salıyacak bu yüzden önemli bir toplantı duyduğuma göre rouxların ailesi yaşıyor fakat uzaktalar şirketede oğulları bakıyor" anladım anlamında kafasını salladı. Ve kahvelerimiz geldi. İlk iş günümden sonra yorgundum aşağı indik ve arabalara yöneldik. Kat ve jordan eve gitti. Bende spor salonuna geçtim. Canım her sıkıldığında yada belirli duygu anlarımda buraya gelirdim. Burası babamın bir arkadaşının o yüzden bana birşey demez. Soyunma odasına gittim. Ve giyindim elllerime bandaj taktıktan sonra kum torbasına geldim. Kum torbasına o kadar çok vuruyordum ki artık patladı ve kumlar dökülmeye başladı. Arkadan biri alkışlamaya başladım. Arkamı döndüm.  Tanımıyordum onu.

ALEXANDER FOSTER:
Amcamın spor salonuna gittim. Burası süper bir yerdi. Özel salona gittim. Burada sadece özel kişiler spor yapardı. Soyunma odasına gittim ve giyindim geldiğimde bir kız kum torbasını yumrukluyordu. İzlemeye başladım. Güçlüydü cidden. Bir süre sonra kum torbası dayanamadı ve patladı. Kum torbasından kumlar dökülürken kız hala yumrukluyordu dayanamadım ve alkışlamaya başladım. Bana baktı 'ne var' bakışıyla. "Kum torbasının parasını ödiyeceksin buranın malına zarar veremezsin" dedim. Güldü niye gülüyorki bu şimdi. "Sanmam biliyormusun sanırım ödemiycem hatta eminim" dedi bende amcamın yanına gittim. Amcama durumu anlattım. O da hışımla salona girdi. "Kimmiş benim malıma zarar veren!!" Soyunma odasından çıktı "benim!"
Amcam arkasını döndü ve güldü sonra yine bana döndü "bana dediğin kız bumuydu?" "Evet" dedim kendimden emin bir şekilde. Amcam ve kız güldü. Amcam:"gelsene ash bu alexander benim yeğenim" tanışıyorlarmı "bu kim amca?" Diye bir soru yönelttim. "Bu ashley sana bahsettiğim wıllıams kızlarının sert olanı ash baya ilerletmişsin bu arada üzüldüm gerçekten ama sen ayağa kalkarsın seni tanıyorum" "sağol justın amca umarım ayağa kalkarım bugün şirketin başına geçtim her neyse" dedi ve bana döndüm "tanıştığıma nedense memnun olamadım zaten ilk tanıştıklarımla memnum olamam" ve yine amcama döndü "bye bay justın sonra görüşürüz yoksa kat beni kesecek" amcam güldü şuan dış kapının dış mandalı gibi hissediyorum "bay ash hanım" ve kız gitti bende eve gidip yattım ama aklımda hala ashley vardı.

ASHLEY WILLIAMS:

Bir süre konuştuktan sonra spor salonundan çıkıp eve döndüm. Kate herşeyi anlattım. O da beni anlayışla karışladı. Jordana anlatmadım katden öğrenir bende giyinip yattım. Yorgunum ben. Ve uyku benide aldı götürdü...

VOTE VE YORUMLARINIZI BEKLİYORUM...