Vampirin Karanlık Yüzü

KORK BENDEN DÜNYA!!!

(...)
"İşte böyle ash ilk önce o gün sinir krizi geçirdi."
Afallamıştım Ash bunca şeyi yaşamış ve benim haberim bile yok. Onun yanında olamadım. Ama bende jordansam o çocuğu bulup gebertirim. Benim kuzenimi ashleyimi üzmek ha görürsün sen en büyük kabusun ben olucam. Kimse onu ve ailemi üzemez.
Hiç kimse!!

ASHLEYDEN:

Uyandığımda bembeyaz bir odadaydım. Başım çatlıyordu. Diğerleri neredeydi? Yinemi sinir krizi geçirmiştim. O çocuk kimdi? Aklımda binlerce soru tek bir pişmanlığım var oda o çocuğa yumruk bile atmamış olmam. Ama onu bulucam ne olursa olsun.
İçeri doktor ve hemşire girdi. Bir kaç testten sonra dışarı çıktılar. Daha sonra içeri jordan ve kızlar girdi. Umarım kat herşeyi anlatmamıştır. "Ash iyi misin?" "İyiyim beyfendi" güldü. Kızlarsa neden güldüğümüzü anlamıyordu. "Kat herşeyi anlattı" dediği an kate döndüm. Ona öyle sinirli bakıyordumki. "Yine tutamadın çeneni değilmi?!" "Ash ben" "sen ne kat?! Sen ne?!" Lisa hiçbirşey demeden kati aldı ve gitti. Laura ve jordan bana bakıyordu. "Jordan biz ash ile konuşucaz" "yani?" "Yani ikile jordan" jordan birley demeden dışarı çıktı. "Anlat bakalım hem benim ağzım sıkıdır" tebessüm ettim. "Kat zaten anlatmış heeşeyi birde bugün eski sevgilim jack okula geldi. Yani jack oydu. Çıkışta siz gidince kokumu tuttu sonra jordan geldi kavga ettiler sonra biz DC oynarken yumruk attığım çocuk gelip jacke kazığı fırlattı. Bense ağlamaktan başka hiçbirşey yapamadım. Yüzüne yumruğu indiremedim. Onun intikamını alamadım yine benim yüzümden biri öldü." Dedim. Gözümden bir damla yaş aktı. Ama ağlamayacaktım. Hemen sertçe yaşı sildim. Laura anlattıklarımı kavramaya çalışıyor gibiydi. "Ama intikamımı alacağım. Jackin intikamını alacağım!.." "Birileri dedin başkalarıdamı var?" Derin bir nefes aldı. Bunu söylerken canım yanıyordu. "Ailemi ben öldürdüm" dedim. Ve başımı öne eğdim. Birkaç damla yaş aktı gözümden onlarıda sildim. "Nasıl yani?!" Dedi. "Ben istemeden yaptım vampir olduğumu bilmiyordum. Be o gece o gece" devamını getiremedim. Oda bana sarıldı. "Buran gidelim" dediğimde "gideceğiz dostum" dedi ve çıktı. Biraz sonra jordan geldi. "Gidiyoruz abisi" "abisi hahah ahahah karnım ağrıdı gülmekten abisi ne ya ahaha" bozuldu sanırım bozulsun banane abisi nedir abi ya. Galiba kuzen=ben. Dışarı çıktık. "Hadi gidelim abisi" dedim. Ve jordana göz kırptım. İkimizde kahkahalarla gülerken diğerleri bize 'kafayımı yediniz la' bakışı atıyorlardı. Kim takar onları. Dışarı çıktığımızda jordan kendi arabasına bindi ve gitti. İşi varmış. Benimde eve gidip dinlenmeye niyetim yok o herifi bulup geberticem. Lauranın sesiyle kendime geldim. "Lucası arayacakmısın diyorum" dedi ve telefonu verdi. Numaraları tuşladım. İkinci çalıştan sonra açtı.
-alo
-lucas
-ash sen misin işim var sonra konuşalım ok
-ama lucas
Dıt dıt dıt..
Şu işi halledeyim sende görürsün jordan. Telefonu lauraya verdim. "İşi varmış paşanın yüzüme kapattı!!" Kızlar ciddiyetimi anlamış olacaklarki sustular. "Beni spor salonuna götür kat" "ama ash dinlen-" sözünü kestim. "Kat ne diyorsam onu yap!!" Arabayı spor salonuna sürdü. Alexander onu tanıyorsa işim kolaylaşır. Arabadan indim. Ve bir şey söylemeden içeri girdim. Çalışanlardan birine dönüp "alexander burdamı?!" "Efendim kişi bilgileri veremiyoruz" "yenisin belli. Şuna benim kim olduğumu öğretin!!" Dedim ve devam ettim. "Ve bu arada bunu söylemen burda olduğunu belirtir sözlerine dikkat et" dedim ve tek kaşımı kaldırdım.(normalde yapamadığım doğrudur jdkfjdm) ve özel salona girdim. Alexander bir torbayı yumrukluyordu. "Alexander!!!" Diye kükredim. Hemen bana döndü. "Ash seni gördüğüme sevindim naber?" "O çocuk kim ve nerde?!" Şaşırdı "hangi çocuk ash?" "Yumruk attığım" güldü "he omu o mıchael yakın arkadaşızdır" "nerde" "neden?" "NERDE!!!" "Bilmiyorum" derin derin nefesler alıyordum. "Ara! Konuş! Öğren! O zaman!!" Aradı.
"Açmıyor" "kahretsin!!" "Ne oldu?" "Sanane he sanane arkadaşın denen o it jacki öldürdü beni bırakmıyormuş sizene kardeşim sizene benden kime ne neden yapıyorsunuz bunu neden sonrada kaçıyorsunuz aynı onun gibi arkanızda ne bıraktığınız kimin umurunda değilmi beni bırakmadığı için öldürüp sonra kaçmak niye ona bunu ödeyemeden yumruğu çakamadan gitmek niye niye he niye?!" Olduğu yerde kaldı "ne?" "Ya evet öyle senin o yakın arkadaşın denen it onu öldürdü!" Hiç birşey söylemiyordu. "Telefonunu ver" "neden?" "Ne dersem onu yap!!" "Tamam" dedi ve telefonunu verdi. Bende mıchael denen herifin telefon numarasını aldım. Telefonu alexandera verip mıchaele mesaj yazdım
-Sessiz ol ve sadece izle sıra bende...
Dedim ve gönderdim. Artık gözüm kararmıştı. Artık o eski ben yoktu. Her olayda biraz daha ölen ben artık tam anlamıyla kül olmuştum. Sadece nefret vardı. Şu yanında olan dört kişi dışında kimsem yok benim. Olmayacakta yanıma yaklaşanı yakacağım. Beni kül eden bu dünyayı kül edeceğim. Ben ashley wıllıams yepyeni bir kız oldum. Artık korkun benden korkun ki daha az canınız yansın. Bekle beni dünya sıra bende ve şimdi bu dünyayı yerle bir edeceğim. Merhametmi merhamet artık yok. Artık öfke siyah kötülük ve keder var. Artık yeni bir ashley wıllıams var..