Her yer karanlıktı. Neredeydim ben? Ne yapıyordum? Sonsuzluk böyle bir yer olsa gerek.
Işıklar açıldı. Etrafıma bakındım. Hiç birşey yoktu. Boşluktaydım.
Bir kapı belirdi önüme. Bembeyaz bir kapı. Kapının içinden jordan çıktı. Jordana koştum. Ama bir metre mesafesinde görünmez bir duvar beni durdurdu.
-jordan
Dedim mutlulukla. Başını hayır anlamında iki yana salladı.-jordan bak geldim. Özür dilerim kuzen. Bak artık beraberiz
/sen buraya ait değilsin
-jordan?
Dedim şaşkınca. Sonra dediğini anlayıp bağırmaya başladım.-hayır! Hayır olmaz! Ben öldüm! Ben seninleyim! Jordan gitme!
/görüşürüz kuzen
Dedi ve kapıyı kapattı.---------------------------------
-Jordan!!
Dedim ve birden sıçradım. Derin bir nefes aldım. Bedenim nefessiz kalmıştı. Kalbim durmuştu. Ama ben yinede ölmemiştim. Lanet olasıca dünya buna izin vermemişti.Yatağa geri uzandım. Artık normal nefesler alıyordum. Etrafıma bakındım. Ve doğruldum. Burasıda neresiydi?
Yataktan kalktım. Kıyafetim yırtıklarla dolu ve kanlıydı. Zombi gibiydim şuan.
Odanın kapısını açtım ve odadan çıktım. Merdivenlerden inip salona geçtim. Yumruk sesleri geliyordu. Sese doğru ilerledim. Alt kattaydı. Aşağı indim.
Tabiki kum torbası yumruklayan damon ve ona hüzünle bakan stefan beklemiyordum. Kahretsin. Beni öldü sanmışlardı.
-kuzen
Dedim zar zor çıkan sesimle. Stefan beni gördü. Gözünü kırptı birkaç kez. Daha sonra damonu dürttü. Damon hızlıca gelip bana sarıldı./affet beni kuzen
Gözünden düşen bir damla yaş omzumu ıslattı.Hüzünle gülümsedim. Benden ayrılıp beni koltuğa oturttu. Hızlıca koşup kan torbası getirdi. Torbayı deldim ve içtim.
Kanı içince kendime geldiği hissettim. Cebime baktığımda telefonum hala burdaydı.
Numaraları tuşladım ve laurayı aradım. Açmadı. Lisayı aradım. Oda açmadı. Mıchaeli aradım oda açmadı. Neredeler bunlar?!
Son çare jennıferi (kuzeni) aradım.
-alo jen
/alo ash naber
-kat ler nerde biliyormusun?
/ıı şey hayır.Derin nefes aldım.
-neredeler jen.
/katıenın doğum gününü kutluyorlar. Üzgünüm ash.Kalbim kırılmıştı. Kendi doğumgünüm berbatken en azından kardeşimin doğum gününü görmek hakkımdı. Bana haber vermemişlerdi. Ben jordan için ağlarken onlar parti derdindeydi.
Ben kardeşime en ihtiyaç duyduğum zamanda onun umurunda değildim.
-nerde kutluyorlar?
\****da gelmemi istermisin?
-hayır. Saol. Görüşürüz.
Dedim ve telefonu kapattım. Damon ve stefan suskunlardı. Konuştuklarımızı duymuş olmalıydılar. Damon konuştu./odama kıyafet koymuştum. Zevkini pek bilmem ama.
-saolDedim ve odasına çıktım. Hızlıca giyinip hazırlandım.
Odadan hızlıca çıktım. Merdivenlerden inip kapının önüne geldim.
-gelen?
Diye sordum tek kaşımı kaldırıp. Damon bunu bekliyormuş gibi kapıya uçtu.Evden çıktık ve damonun arabasına bindik. Yarım saatlik sessiz bir yolculuğun ardından mekana gelmiştik.
Sessizce içeri girdik. Katıe çok mutluydu. Kalbim kırılmıştı. Beni önemsememişti bile.
Sahneye çıktı ve konuşma yaptı.
/hepinize çok teşekkür ederim. Bu en güzel doğum günlerimden biri. Herkes burada. İyi eğlenceler.Dedi ve sahneden indi. Sanırım istenmeyen gruplardandım. Kırıcı.
Sahneye çıktım.
-iyiki doğdun kardeşim.
Kimlerin olduğunu bilmezken içinde
Nasıl tanırsın kendini söyle
Baktığın aynaların izi kalır yüzünde
Attığın her adım silinir zaman geçtikçeSöyle, söyle gerçekleri
Böyle direnme geceleriZaman ruhunda yaşarken yalanları
Hiç güvenmediğin yollarda buldun hayatı
Bu dipsiz kuyular anımsatır pişmanlığı
Altından kalkamazsın bazen anılarınGörmelisin birileri var sana bakan
Zannedersin güçleri var seni yıkan
Görmelisin birileri var sana bakan
Zannedersin güçleri var seni yenenŞarkımı bitirip sahneden indim. Herkes alkışlıyordu. Katse bana bakıyordu. Koştu ve bana sarıldı.
/ash. Hoşgeldin abla.
-biliyormusun katıe. En ihtiyacım olduğu zamandı dün. Arasamda cevap vermedin. Bense ağlamaktan bitik bir haldeydim. İhtiyacım vardı sana katıe. Hiç olmadığım kadar. Sense mutluydun bensiz hüç olmadığın kadar.Dedim ve ordan ayrıldım. Arabanın tekerleğine tekme attım. Katıe arkamdan koştu.
/affet beni ash. Hadi ne oldu söyle bana. Hadi dertleşelim seninle.
-jordan öldüKatıe donmuş kalmışken ben arabaya bindim. Arkamdan damonda bindi. O arabayı sürerken ben yine düşüncelere girmiş yine ağlayan bir ruhla karşı karşıya kalmıştım. Yanımızdan bir araç geçerken birden ruhlarını emdim. Arabaları duvara çarptı. Damon arabayı durdurup bana baktı.
/ne yapıyorsun sen ash?!
-istemeden oldu. Ne yaptım ben?!Dedim kendi kendime. Gözümden bir damla yaş aktı.
-bunu istememiştim
Dedim damona. Göz yaşımı sildim.-kahretsin ne yaptın ben böyle?!
Dedim ve arabadan indim. Diğer aracın yanına birileri geldi. Ağladılar. Onlar ağlayınca bende ağladım.Hızlıca ormana gittim. Ağaca sinip ağlamaya başladım.
Sonra damon geldi.
/ash kendine gel. Ağlamayı kes artık.Ayağa kalktım. Ve bağırmaya başladım.
-kolaymı sanıyorsun?! Ailemi öldürmeyi. Arkadaşımı. Tanımadıklarımı katletmeyi. Kalbim dayanmıyo anlasana!! Sende jordanı öldürdün./ben...
-ne ?sen ne? Öldürmedinmi ha?! Kıymadınmı jordana?! Ne suçu vardı onun?! Cevaplasana!! Cevap versene!! Verebilirmisin?!/erıcanın ne suçu vardı ha?! Ne suçu vardı?! Sen bana onun hesabını verebilirmisin?!
-çok yoruldum artık
Dedim ve ağaca sindim. Damonda yanıma oturdu.
/bende ash bendeKafamı omzuna yasladım. Ve gözlerimi kapadım. Damon her ne yapmış olsun belliydi erıca içindi. Erıcaya yaptıklarımsa mıchael için.
Biz iki yaralı kuzen bu ağacın altında ruhumuzun ağlamasına izin veriyorduk.
Ve ben sonunda uykunun karanlığına hapsoldum..
VOTE VE YORUMLARINIZI BEKLİYORUM...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Vampirin Karanlık Yüzü
VampiroO hayatın acı kurbanlarındandı. Ailesinin ölüsünü gören yalanlarla yaşayan bir kız. Masumdu o. Saftı. Taki günü gelene kadar. Ashley wıllıams. Bumuydu o? Hayatı ona karanlığa yavaş yavaş sürüklerken bir yabancıya aşık oldu. Mıchael costa. Hayat he...