Babam beni siteye bıraktı ve iş yerine dönerken "Kızım ufak bir işim çıktı akşam görüşürüz" dedi. Eve girmek istemedim, biraz sitenin parkında yürüyüşe çıktım. Havada çok kırık bir rüzgar vardı. En az on dakika yürüdükten sonra parkın sonundaki bankta oturdum. Böyle etrafıma bakınıyordum ki bir anda önüme Demir atladı. "Selam!" dedi.
"Selam" dedim.
Demir "Napıyorsun burada böyle?" dedi. Tabi ki Demir'e korktuğum için eve çıkmadığımı söylemeyecektim. "Öyle hava almak için" dedim. Demir de köpeğini gezdiriyormuş. Çok geçmeden köpeği de geldi yanımıza. Sapsarı altın renginde çok tatlı bir köpekti. " köpeğinin adı ne?" dedim.
"Adı mı? GOLD!" dedi. Ben de "Tam rengine uymuş " dedim. " Evet." dedi. Demir'in bakışları çok sertti fakat değişik aurası vardı. Hayvan severliği ise beni etkilenmedi değil. Ciddi bir yüz ifadesi ile Demir "Köpekleri sever misin?" dedi. Ben de "Tabi ki ben her türlü hayvanları severim"dedim.
Demir "Hadi o zaman gidiyoruz" dedi.
Ben "Nereye Demir?" şaşkınlıkla ayağa kalktım. Demir Gold'un tasmasını taktı ve yürümeye başladık. Yürürken Demir'in bana bakışlarını fark ettim.
Demir'in de gözleri büyük ve kahverengiydi "Neden öyle bakıyorsun?" dedim.
Demir "Nasıl bakıyorum ki?" deyip gülümsedi. Yanaklarında iki tane çukur oluştu. Çok tatlıydı. Tabii ki cevap veremedim soruya. Önüme baktım. Demir beni kimsesiz sokak hayvanlarına götürdü. Demir bir ıslığıyla çağırdı tüm hayvan dostlarını, bu küçük dostlara burada bakıyormuş günlük mama ve sularını gideriyormuş. Ya var ya hem yakışıklı hem de iyilik severdi. O sıra da
Saate Baktım yedi çeyrekti "Artık eve gitmeliyim" dedim. Demir "Ben seni eve bırakırım" dedi. Eve dönerken Demir numaramı istedi, ben de verdim.
Sohbet ede ede bizim apartmana geldik. Kapıda ayrıldık. Bilmiyorum ama içimde nedensiz bir mutluluk oldu. Yukarı çıktım fakat ben de anahtar yoktu! Tam babamı ararken asansörden babam çıktı. "Kızım? Ne işin var kapıda."dedi. "Baba anahtarım yok" dedim. "Babam Ahh ! Nasıl unuturum çok özür dilerim kızım, İçerde ek bir anahtar olacak onu sana vereyim" dedi ve girdik içeri. Ben hemen üstümü değiştim. Babam salondaydı.
Karnım acıkmıştı , hemen mutfağa geçip suyu koydum o ısınana kadar makarnayı aradım çekmece de ki rafın altındaydı. Makarnayı suya koyduktan sonra yoğurdu hazırladım. Makarna olana kadar oturdum masaya aklıma Demir geldi acaba sevgilisi var mı ? Bunu öğrenmenin tek yolu sosyal medyasıydı. Hemen Demir'in numarasını kaydettim. Evet profilde tek başına peki durumu? ''Sleepingg'' nedir ya bu çocuk hep uyuyor mu ? Her neyse sonuçta sevgilisi yok gibi.. Makarna pişmişti suyunu boşalttıktan sonra yoğurdunu ekledim onun üstüne de pul biberli sosunu döktüm. Babamın yanına sinsice yaklaştım ve kocaman öptüm fakat Babam aç olmadığını söyledi. Israr etmedim yemeği tek başıma yiyip etrafı temizledikten sonra kitap okumak için odama geçtim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BenimSevgilimCin #YeniMarvelKahramanı
Roman pour AdolescentsSezonluk Dizi tadında Korku, Cinsellik ve Macera'nın hazzını doruklarda yaşatan bir hikaye, Bir insan ya normal doğar ya da cin.! Peki ya sen nesin? Cevaplarınızı bulabileceğiniz roman. Kurgunun en büyük seviyesi "Benim sevgilim cin"! Hikayenin iç...