BenimSevgilimCin #YeniMarvelKahramanı

Telepati ;

Demirle sinemaya geldik. Vizyonda korku filmleri çoktu. Biz de bir tanesine girdik. Girdiğimiz filmin adı 'Aynalar'dı. İçeri girdik. Dördüncü salonmuş, Demire sordum;
"Kaçıncı koltuğu aldın?"
"L - yedi ve sekiz" dedi.
"Arkalardan almışsın" dedim.
"Daha iyi işte" dedi. İmalı imalı.

Yerlerimizi bulup oturduk. Demir anca mısır yiyordu. Daha film başlamamıştı.
Eğer Demir bir mısır daha yerse o mısırı boğazına tıkayacaktım!
Demir bir mısır daha yedi bende hızlı bir şekilde avucumu doldurdum Demir'in ağzına zorla yerleştirdim.
Demir neye uğradığını şaşırdı, salak salak suratıma bakıyor, Bense gülüyordum,
Demir "Napıyorsun ya!" dedi.
"Daha film başlamadı sen mısırı bitiriyorsun Demir!" dedim. "Olsun, gider bir daha alırız." dedi.
pişkin tavırla, Ben ise  "Sus Demir!" dedim.

Demir bir şey diyemedi , reklamlar başladı hatta baydı on dakika reklam gösterildi! Ama bir film vardı fragmanı süper ötesiydi!
Filmimiz başladı. Herkes sessiz.
Ben de aptal aptal düşüncelere girdim. Şimdi ben mısır alacam aynı anda Demir de alacak elim eline değecek sonra aşk dolu bir bakış sonra Demir'in dudağı benim dudağıma güzel bir öpüşme derken Demir bana vurdu.
"Aden sen filmi izlemiyor musun?"
"İzliyorum ne oldu ki?"
"Beş dakikadır senden kolamı istiyorum vermiyorsun hatta dalmış gibi bir halin vardı." dedi.
"Yok ya filme dalmışımdır." dedim sonra kolasını uzatıp önümüze döndük.

Bu ne ya böyle!! Bütün hayallerimi Demir bozuyor, Hayal bozan!
Filmi izlemeye başladık...
Demir kenetlendi filme resmen, filmde bir çift var, kız geceleri sürekli aynalara bakıp konuşuyor,
Sonra sevgilisiyle uyuduğu gece kız uyanıyor yine aynanın önüne gidip konuşuyor, sevgilisi kızı yatakta bulamayınca evde kızı arıyor. Kız aynanın önünde dururken arkadan geliyor kızın boynunu öpmeye başlıyor, sonra erkek aynaya bakınca sevgilisinin arkasında siyah bir varlığı görüyor ve o varlık adamın bütün kemiklerini kırıyordu.
Bu sahneden sonra Demir'in kulağına eğildim.
"Demir bu sahneye benzer bir rüya gördüm biliyor musun?" dedim.
"Hadiii! Cidden mi?"
"Gerçekten, neyse uygun bir zaman sana anlatırım." dedim.
"Tamam olur." dedi.

Filmde bir öpüşme sahnesi oldu, ben Demir'e baktım Demir de bana baktı, ben heyecanlanmaya başladım. Demir bana doğru yaklaşmaya başlamıştı çünkü bu durum tıpkı fizik dersin de zıt kutuplar birbirini çeker kuralı gibiydi, iki maddenin çekme kuvveti oldu,
Ben de Demir'e yaklaşmaya başladım.
Demir'in teninin kokusunu bile aldım
Kendimi çekemedim. Demir'le öpüşmeye başladık ben heyecandan karşılık bile veremez oldum çünkü öpüşmeyi tam anlamında bilmiyordum sonra kendimi toplayıp karşılık vermeye çalıştım. Kafamın içinde kurduğum saçma düşünceler yüzünden hızla kendimi geri çektim. Demir;
"Özür dilerim, Aden."dedi.
Ben ise öpüşmenin verdiği hisle " Ne cevap vereceğimi bilmiyorum Demir."dedim.  İçimden gerçek hislerimi de söyleyemedim. Nasıl diyebilirim, çok güzel öpüşüyorsun diye. Sadece sustum.
Demir donuk bir vaziyette "Filmi izleyelim o zaman." diyince bende; "Aynen izleyelim." dedim.

Acaba Demir şuan ne düşünüyordu. İşte o an Düşünce okumak isterdim, sonra bir ses duymaya başladım. Demirin sesiydi sadece beynimin içinden duyabiliyordum, ses; " Acaba yanlış mı yaptım? daha erkendi fakat tutamadım kendimi!" diyordu.
şaşkınlıkla istediğim şeyin gerçek olmasını resmen yaşadım. Demire söylemek istedim fakat beni ucube olarak görür diye korktum. Öpüşmemizi düşündüm çok güzeldi. Şöyle bir hesaplarsam bu benim dördüncü öpüşmem oldu. İlk öpüşmem ortaokulda olmuştu. Okulun tuvaletinde iğrenç.!
İkinci öpüşmem de okulun bodrum katında olmuştu. Fazla toza alerjik olduğunu hastanelik olunca anladım.
Üçüncü öpüşmem de parkta olmuştu ama onda da parkın yanındaki apartmanda oturan teyze üstümüze kovayla su dökmüştü. Lanet kadın!! Üstüm kuruyana kadar eve gidememiştim.
Ama en romantik ve temiz olan öpüşmem buydu.
Acaba çıkışta bana ne diyecek de açıklama yapacak çok merak ediyorum..
Öpüşme yüzünden filmden hiçbir bok anlamamıştım. Galiba Demir de anlamadı çünkü hiç mısır yemedi.
Öyle böyle derken araya girdik. Demir bana döndü;
"Pişman mısın?"
Oha bu kadarını beklemiyordum ben şimdi ne cevap verecektim!?
"Karşılık verdiğime göre değilim." dedim.
" Memnun kaldın yani?"
"Pek bir şey anlamadım ki?" deyince Demir yine dudaklarıma yapıştı.!
Ben de bu sefer karşılık verdim Demir'in dudaklarının kalınlığını hissediyordum, Dilini de ağzıma sokunca Bu çocuğun bu kadar iyi öpüşmeyi bildiğini tek benden öğrendiğini sanmıyordum.!
Çektim kendimi hızla!
"Neden çektin kendini Aden?"
"Bu kadar iyi öpüşmeni düşündüm yani diğer öpüştüklerin." dedim.
Demir kafasını sağa ve sola sallayarak;
"Ah Aden Ah!" dedi.

Ara bitti. Şu raflardaki denemelik parfümler gibi hissediyorum kendimi. Moralim bozuluyor. Acaba kaç kere öpüştü ki bu adam.
Sormalıyım eğer beşi geçerse soğuk davranacam. Eğer on'u geçerse de düşünücem. Filmi izlerken Demir benim elimi tuttu.
İçimden "Acaba elimi çekmeli miyim?" Hoşlanıyordum bu çocuktan elimi çekesim gelmiyordu. Biraz daha olgun düşünüp elimi çektim. Demir'e de gülümsedim. Şimdi yanlış düşüncelere girmesin diye.

Öyle böyle derken film bitti. Biz ciddi ciddi iki kere öpüştük. Her şey bir kenara filmin başında düşlediğim hayal gerçek olmuştu.  Keşke başka bir şey dileseydim. Mesela sihir güçlerim falan olsun veya çok büyük bir sanatçı gibi. Kafamda deli sorular dönüyordu. Sinemadan çıktık.
Demir "Ne yapalım şimdi?" dedi.
"Beni eve bırakır mısın?" Dedim çünkü eve gidip Demir'in gerçekten düşüncelerini duydum öğrenmek için araştırma yapacaktık 'TELEPATİ'' gibi bir şey mi yaşadım merak içerisindeydim. Demir ise söylediklerimi yanlış anlamıştı ki;
"Eğer bu eve gitmenin öpüşmeyle ilgisi varsa bir daha asla sana o gözle bakmam. bana güvenebilirsin Aden." dedi.
"Hayır, hayır sadece kafamı toplamak istiyorum Demir. Biraz zaman lazım."
"Ne kadar zaman Aden?"
"Akşam bizim sitenin parkında buluşur konuşuruz. Olur mu Demir?"
"Olur, Aden arkadaşlığımızı bitirecek bir şey düşünme lütfen." dedi. SADECE SUSTUM.

Otoparka gidip arabaya bindik. yolda pek konuşamadım. Eve geldik ben akşam görüşürüz diyerek indim arabadan.
Babam henüz eve gelmemişti. Odama geçtim. Peli ya ben Demire düşünecem dedim fakat içimde ki olumsuz dürtü bir türlü gitmiyordu ama salmıştım artık  ne  düşünecektim! Allah vermiş bana işte Demir'i yakışıklı, cömert, iyilik sever ve güzel kokuyor. Neyse akşam buluştuğumuzda sevgili olalım birbirimizi tanıyalım derim ve ilişkiye başlarız ama bir dakika
Hassiikkktirrrr!! Babam! Ona ne diyeceğim ben şimdi Antalya'ya geleli daha bir ay oldu hemen kendine sevgili mi yaptın diyecek! Babam, benim kesin hafif kız olduğumu düşünecek ne yapacağım  ben şimdi. Yok olmaz kesinlikle olmaz çıkamam. Biraz zaman sadece zaman.
Demir'e de şimdi olgun bir şekilde açıklamam gerekecek. O da olgun karşılar umarım. Ya babamın karşısına çıkıp ben kızınızdan hoşlanıyorum derse, Babam medeni bir insan olduğu ortada ama  benim de tek çocuk olduğumu düşünerek Demir'i oracıkta adamlarına dövdürtürse her şeyi bir kenara atıyorum Babaannem öğrenirse Demirin sonu olur. Özgüvenini sıfıra düşürür rezil eder. Konumuza dönersek Demir'le çıkamayacağım. Yani bir süreliğine hiç değilse okullar açılsın sonra değil mi ? Bu fikir kafama girdi evet güzel.
Saate baktım altı buçuk. Babamın gelmesine az kalmış. Direk telefonuma yapıştım. Babamı aradım. "Alo baba?"
" Efendim kızım?"
"Neredesin?"
"Yoldayım, geliyorum bir şey mi oldu?"
"Yok babacım yemek söylemeyi düşünüyordum. Ne yersin diyecektim."
"Yok kızım ben eve gelince sana çok güzel bir çorba tarifi biliyorum onu yapacam. Yemeği yarın söyleriz. Olur mu?"
"Olur  babacım. Kaç dakikaya burada olursun?"
" Onbeş  dakikaya oradayım kızım. Gelirken bir şey istiyor musun?"
"Yok babacım, sen gel yeter" dedim ve telefonu kapattık.

Babamı beklerken ben de mutfağa gittim. Bilgisayardan Telepatik olayları incelemeye başladım, ben ne kadar bu durumu hafife alsamda aslında normal bir durum değildi zaten bu yaşadıklarımın normal bir tarafı hiç yoktu ve olamazdı.  İnternete yazılanlara göre ise Telepati ya da uzaduyum, bireyler arasında bilinen yardımı olmaksızın gerçekleştiği ileri sürülen bilgi aktarımıymış. Bir başka deyişle telepati parapsikoloji de incelenen paranormal bir yetenek olup, bireyler arasında duyular-dışı algılama yoluyla düşünce, fikir, duyum veya imajların aktarılmasını sağladığı ileri sürülen tesir irtibatıymış. Telepati yeteneğine sahip bazı "alıcı" telepatların diğer insanların zihinlerini okuma yeteneği oldukları söylenebilirmiş.  Hayretle bunları okurken tüylerimin diken diken olması da cabasıydı. Kendime büyük bir bardak su aldım ve kafama diktim. Hastaneye yatmak istemiyordum o yüzden bu yaşadıklarımı kimseye anlatmayacaktım. Aklıma çok küçükken istemsizce duyduğum sesler gelmeye başlamıştım evet az çok hatırlıyordum. O zaman küçük olduğum için anlam verememiştim ama şimdi yeni yeni anlıyordum. İlerleyen zamanlarda  her şeyi kaldırıp babamın gelmesini bekledim. Peki ben akşam Demir'le nasıl buluşacaktım, babama ne diyecektim. Hava almaya çıkıyorum derim. Ya Babam da benimle gelmek isterse, umarım gelmez kızlarla olacağım dersem bir sıkıntı çıkacağını sanmıyordum...

Merhaba bölümler tek tek düzeltiliyor ve hikayenin gidişatı bozulmadan yeni sahneler ekleniyor. İyi okumalar insta :