Manifesto;

5.8K 327 18
                                    

Günler hızla geçip gidiyordu. Bugün günlerden perşembe, Demir'le iki gündür konuşmuyoruz. O  akşam Demir kapıma geldiğinde onu içeri alamadım çünkü telefonum çalmıştı telefonu alıp gelene kadar Demir ortadan kaybolmuştu. Onu aradığımda meşgüle atmıştı.
Bugünü ise kendime harcamak istiyordum. Üstümü giyinmek için odama gittim. Bugün hava da soğuktu. Bel üstü siyah kotumu giyindim onun üstüne portakal rengi ince bir kazak giyindim saçlarımı düzleştirdim güzel bir makyaj yaptım. Çantamı alıp çıktım evden.
Sitenin taksisini çağırdım. Beklerken arkamdan bir çift el gözlerimi kapattı ve "Ben kimim?" dedi. Çok heyecanlandım bu Demir'in sesiydi ve kokusu!
Gülerek "Demir sensin." dedim.
"Aferin. Nerden anladın?"
"Sıkmışsın yine parfümü ordan tanıdım." dedim.
Elleriyle saçını düzelterek; "Hadi ya ! Neyse nereye gidiyorsun?"
"Gezeceğim öyle."
"Gel ben götüreyim gideceğin yere" dedi.
Pazartesi günü yaşadığımız olay geldi aklıma;
"Hiç gerek yok" dedim.
"Kırgın mısın bana hala?"
"Yok"
"Aden  çok kincisin zaten beni evine almadın asıl benim sana kırılmam lazım  o mesaj ise şakaydı sadece, I'm sorry" dedi.
Beni bir gülme tuttu öyle diyince eve almama konusunda şaka yaptığını düşünerek;
Demir ise "Bak güldün işte affettin değil mi? Hadi gel ben seni götüreyim." dedi ve elimden tuttu koşmaya başladık.
"Demir dur düşecem şimdi! Demir!"
Tabi Demir beni duymuyordu bu çocuk gibi halleri ve tavırları çok hoştu.  Demir'in evi bizim apartmanın iki arkasındaymış. "Sen burda bekle arabayı getireyim" dedi sonra Demir arabayı getirdi. Bindim öne gidiyoruz. Demir'e döndüm;

"Nereye gidiyoruz, sinemaya falan gidecektim ben?"
" Olur gidelim sinemaya" dedi.
"Ben internetten seanslara bakayım" dedim.
"Bak bakalım" dedi.
İnternetten baktığımda;
"Bütün filmler iki buçukta başlıyor." dedim
Demir "Daha iki saat var ne yapalım?" dedi. "Bildiğim çok güzel bir yer var  taze meyvelerle içecek yapan ama eğer kapanmadıysa en son iki sene önce gitmiştim?" dedim. "Nerede peki?" diye sordu.

"Kale altında şu yeni açılan Alışveriş Merkezi'nin oralarda.
"Tamam ben göbekten dönüyorum o zaman." dedi.
Gittiğim mekan hala açıktı ve dükkanı yenilemişlerdi.
İçeceklerimizi söyledik ve hazırlanmasını bekledi Taze  meyvelerin kokusu buram buram burnumuza geliyordu hava da ki temiz rüzgar yüzümüze esiyordu. Antalyanın tek sorunu yazın sıcak olmasıydı o sırada Demir bana; "Aden bir şey soracağım?"  gülümseyerek "Sor Demir?" dedim. Komik bir şey soracağını düşünmüştüm fakat Demir '' Geçen gün neden beni içeriye davet edip kapıyı suratıma kapattın, Rüzgar olduğunu düşünüp geri defalarca zile bastım ama açmadın o sırada Kardeşim arayınca acil olarak gitmem gerekti. '' diyince ben ufak çaplı bir kalp hızlanması ve şokla susup cevap veremedim. Bunların mantıklı bir cevabı olduğunu kendime düşünürken Demir bir soru da sordu;

"Her neyse tamam problem değil hem sen baksana senin sevgilin falan var mı?" dedi.
Bir an durdum, öyle çünkü bu soruyu beklemiyordum; "Nereden çıktı bu şimdi?"
"Ne bileyim öyle sordum.''

İçecekten bir yudum aldıktan sonra kendime gelmiştim biraz ve Demirin bu çocukça sorusuna gülmemek için derin nefes alıyordum içimden;
"Öküz pat diye sorulur mu ! Biraz merak et de gör, canım ya benden hoşlanıyor kesin yoksa böyle bir soru sormazdı. Liseliler gibi yakında bana açılamaz Burkay'a söyler hoşlandığım biri var mı diye bende yok derim falan sonra Burkay gider Demir'e söyler sonra Demir gelir bana çıkma teklifi eder ben kabul etmem sonra bir daha eder. Ben biraz naz yaparım sonra çıkarız mutlu mesut yaşarız derken Demir bana; 'Daldın  yine sen galiba' dedi. Bu sefer ben ona sordum
"Senin sevgilin var mı?"
"Olsa senle dışarı çıkabilir miydim.?"
mantıklı bir cevaptı ama hangi devirdeyiz sevgilisi olanlar karşı cins arkadaşı ile dışarı çıkamaz mı?
"Peki en son ne zaman ayrıldın?"
"Beş ay önce ayrıldım." dedi.
"Seviyor muydun peki?" dedim.
"Sevmiştim taki beni aldatana denk. '' diyince çok üzülmüştüm. Demir gibi birini nasıl aldatabiliyorlardı şaşırmıştım.
"Üzüldüm senin adına Demir" dedim.
Demir de gülümsedi sadece.

Tamamen konuyu kapatma çabası içerisinde gibiydi. , İçeceklerimiz bittikten sonra hadi kalkalım dedim.  Demir tamam kalkalım canım dedi.
ve Demir in gün içinde bana kullandığı en güzel kelime oldu, "CANIM"...
Bindik arabamıza sinemaya gidiyoruz. Güzel şeyler düşünüyor ve umut ediyordum fakat içimde Demire karşı yine o olumsuz düşünceler yükseliyordu.

DEVAMI GELECEK...

BenimSevgilimCin #YeniMarvelKahramanıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin