Bana dokundu ;

7.8K 345 29
                                    

Yarını sabırsızlıkla bekliyor ve Demiri düşünüyordum.

Saatler geçti ve ay görevini güneşe teslim etti. Sabah olmuştu her gün yaptığım gibi duşa girdim. Spor kıyafetlerimi giydim saçımı düzleştirdim. Çok güzel bir göz kalemi çektim. Göz kalemi çekince gözlerimin rengi ortaya çıkıyor. Aynadan kendime baktım ve ilk defa kendimi beğendim. Aynadan kendime bakarken yine aynı şey oldu. Arkamda bir nefes hissettim. Bu sefer aynadan baktığımda arkamda kimse gözükmüyordu. Bir hışımla arkamı döndüm yine kimse yoktu. Tam o sırada telefonum çaldı arayan Kumsal'dı. Açtım...
Kumsal "Aden hadi aşağı gel biz geldik."
Ben "Tamam geliyorum" dedim.
Bu evde bir şeyler var ben artık gerçekten korkmaya başlamıştım. Babama seslendim çıktığımı bildirmek için Babam ise utancından sanırsam onay verdi yüzüme bile bakamadı galiba şapsal bir babama sahibim utanacaksan neden evde yaşıyorsun böyle anları. Benim temelli yanına yerleştiğimi galiba oda algılayamadı. 
Spor çantamı alıp çıktım evden.
Aşağı indiğimde dört tane spor araba duruyordu bir tanesi siyah o Demir'in diğer kırmızı Burkay'ın diğer gri Selim'in tam Kumsal'ın arabasına binecekken;
Demir "Aden benle gelsene onlar dört kişi zaten" dedi. Ben de "Peki o zaman" dedim.
Demir'in arabasına bindim gidiyoruz Demir iki de bir bana bakıyordu. Ondan güzel iltifatlar duymak istiyordum. Heyecanla  '' Hava bugün çok güzel değil mi?'' dedim.
Demir  ise güzel bir ahenkle "Yeni haline bayıldım" dedi.
Ben de "Teşekkür ederim" dedim. Ama çok utanmış ve yanaklarım al al olmuştu.
Demir "Saçların da çok güzel olmuş" dedi.
Ben de gülümsedim Demir'e bakarak😊
Demir'in önce arabada ne şarkılar dinlediğini ona çaktırmadan inceledim. Karışık yabancı dinliyor güzel.. Bu arada Demir'in parfümü çok güzel kokuyordu.
Demir'in hep bir konu açma çabaları vardı. Neden mesaj atmıyormuşum yok içime kapanıkmışım diye hepsine tek tek  cevaplar verdim.
Spor salonuna vardık. Girdik içeri Kumsal "Önce Aden'in kaydını yaptıralım" dedi. Demir "Tam biz hallederiz" dedi. Demir ile girişteki odaya girdik önce bir form doldurdum. Sonra ücret yerine geldik adam bana Aylık mı ?yıllık mı? kayıt yaptırmak istediğimi sordu. Bense kararsız bir şekilde '' Aylık olsun lütfen, Kendimi denemek istiyorum '' dedim.  Fiyat olarak Aylık ücretin spora iki bin lira olduğunu söyledi. Şaşkınlıkla kredi kartını uzattım. Demir ordan "Saçmalama burada para ödemiyorsun" dedi. Ben "Asıl sen saçmalama" dedim. Demir'le birbirimize girdik gereksiz bir tavırla Demir temassız kartıyla ödemeyi yaptı. Bana sorarsanız yaptığı jest güzel ama yeri değildi ve bu durum hiç hoşuma gitmemişti. Spor salonuna girdik, kızlar baya ısınmış görünüyordu Selim'le Burkay da ağırlık çalışıyorlardı.

Demir'le bizde ısınmak için koşu bandına başladık. Koşarken Demir'le gülümsüyoruz birbirimize. On dakika koştuktan sonra terimiz soğumadan biraz ağırlık egzersizi yapmaya başladık ama ben pek kaldıramadım elime aldım bir tane tam düşürecekken Demir elimden tuttu kaldırdı elleri ellerimdeydi bir aşağı bir yukarı yaptık benim suratım domates gibi oldu tabii. ben "Tamam bırakalım artık" dedim. Bu sefer pilates toplarıyla egzersiz yaptık . Ben topun üstünde en az beş kere düşmüşümdür. Demir bana anca güldü. Sonra kendisi de düştü ben de ona güldüm en son topları bırakıp uzandık yere Demir de yanıma uzandı derin derin nefes alıyorduk.

Böyle tavana bakarken Demir'le yine ellerimiz birbirine değdi. Kalbim küt küt atmaya başladı, o an Demir'in düşüncesini çok merak etmiştim.
Derin geldi "Hadi gidin duşa biz çıkıyoruz, yorulduk." dedi
Ben de ayağa kalktım hemen, Derin'le birlikte duşa gittim vücudumu yıkadım kurulandım çantamdan kıyafetlerimi çıkarttım, etek görünümlü şortumu onun üstüne sıfır kol basic giyindim. Kollarında dantel işlemeleri vardı şortla uyumlu oldu. Aynada makyajımı tazeledim. Dışarı çıktım.
Demir de kapıdan çıktı parfümünün kokusu yine burnuma geldi. Demir'le birbirimize gülümsedik "Hadi gidelim" dedi. Herkes arabaya geçti ben yine Demir'in arabasına bindim. Yolda Demir'i biri aradı arayan Burkay'mış;
Demir bana döndü "Aden kafeye geçiyorlarmış gelir misin?" dedi.
Ben "Hayır saat çok geç oldu benim eve gitmem gerek" dedim.
Demir "nasıl yani gelmeyecek misin şimdi" dedi.
Bende "evet" dedim.
Demir "Yapma Aden! Neyse seni eve bırakayım o zaman" dedi.
Ne yapabilirdim hem yorgunum hem de şimdi kafeyi çekemezdim.
Eve geldik Demir'e teşekkür ettim bir de ağzımdan kaçarak şöyle söyledim "Parfümün çok güzel kokuyor" dedim.
Demir de "Gerçekten mi?" dedi. Ben de duymazdan geldim kapıyı kapattım.
Arkadan el salladım içeri girene kadar Demir bana baktı. Eve geldim kapıya yaslandım. Kendime kızmaya başladım aptal Aden aptal ! Bir tutamadın ağzını ama olan oldu artık. Odama geçtim yatağıma atladım. Bugün olanları düşündüm. "Çok güzel bir gündü acaba Demir benden hoşlanıyor mu ya da ben Demir'den hoşlanıyor muyum?" Kafam karışmıştı. Kendime gelmeli ve düzgün düşünmeliydim o sıra da Babam odamın kapısını çaldı ve içeri girdi. Geçen akşam için özür dilediğini söyledi. Ben de babama sarılarak önemli olmadığını ve bu konuyu dert etmemesini söyledim. Ona kızacağımı ve evi terk edeceğimi düşündüğünü söyledi. Öyle bir şeyi hiç düşünmediğimi ve bekar ve yakışıklı bir adamsın istediğini yapabilirsin dedim. Bu konuşma babamın hoşuna gitmiş ki teşekkür ederek ve yüzünde gülücükler açarak odamı terk etti. 


Peki siz okurlarım sizin başınıza da böyle bir olay geldi mi yorumlara yazalım :) 

BenimSevgilimCin #YeniMarvelKahramanıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin