Bölüm Şarkısı ; Ed Sheran - Give me love
Multimedya ; Brandan Evans
Aynanın karşısında durmuş son kontrollerimi yapıyordum. Üzerimde siyah uzun dışı dantelli bir elbise vardı. Elbisenin üstünde parlak desenler olup hafif iç gösteriyordu. Kolları yarım ve dekoltesi v şeklinde geliyordu.
Saçlarımı hafif maşa yapıp açık bıraktım. Makyaj olarak da çok abartıya gitmeyip siyah göz kalemi ve rimel kullandım. Dudaklarıma da hafif parlatıcı sürmüştüm.
Komodine yaklaşıp küçük el çantamı elime aldım. Derin bir nefes alıp odadan çıktım. Merdivenden aşağı inerken Josh'ın ıslık çaldığını duydum. Ben yanında olmasam, kim bilir bu gece kaç kişiyi yüzüstü bırakacaktı.
İçeri girdiğimde hazır bir şekilde beni beklediğini gördüm. Üzerinde siyah takım elbise vardı. Kravat takmak yerine papyon takmayı tercih etmişti. Gerçi Josh ne giyse ona yakışırdı. Vücudu ve boyu buna oldukça musaitti. Saçları üç numara olmasına rağmen gözlerindeki şeytani parıltıyla oldukça yakışıklı ve karizmatik duruyordu.
Bir adım yaklaşıp önümde hafif bir şekilde eğildi ve elini bana doğru uzattı. "Kraliçem, bu akşam ki davete benimle geldiğiniz için çok teşekkür ederim. Eğer hazırsanız hemen çıkalım."
Hafif bir şekilde gülümseyip "Tabiki de efendim. Benim için bir zevk." deyip elini tuttum ve koluna girdim. Sanki gerçekten de Kral ve Kraliçeymiş gibi yürüyerek kapıya yaklaştığımızda aklıma gelen şey ile duraksadım.
"Josh?"
"Evet."
"Maskeleri ve davetiyeyi aldın mı?"
Bana yandan bakış atarak muzipçe gülümsedi. Elindeki davetiye ve maskeyi sallayarak "Tabiki de aldım. Al bakalım maskeni." diyerek maskemi bana uzattı. Maskemi elinden aldım. Josh davetiyeyi ceketinin iç cebine koydu ve tekrardan koluma girdi.
"Senin masken nerde?" diye sordum.
"Bu baloda sadece bayanlar gizemli, erkekler değil."
Gülüp elimle koluna vurdum. Bayanların maske takması daha iyiydi. Brandan beni tanıyamazdı ki maske olayı olmasaydı başka yollar deneyecektik zaten. Mavi gözler aklıma istila ettiginde başımı iki yana sallayıp onların istilasından kurtulmaya çalıştım. Uzun bir gece beni bekliyordu...
***
İki katlı olan villanın önüne geldiğimizde, Josh arabayı durdurdu ve indi. Kapının önündeki vale kapımı açmak için yanaşacağı sırada Josh eliyle adamı durdurdu.
Arabanın önünden dolaşıp kapıma yaklaştı ve kapıyı açtı. Bir ayağımı dışarı çıkarıp uzattığı elini tuttum. Ellerim stresten dolayı terlemişti. Arabadan inip karşımda tüm ihtişamıyla duran villaya baktım.
Dışı, renkli ışıklandırmalarla adeta renk cümbüşü oluşturuyordu. Başımı biraz daha yukarı kaldırıp gökyüzüne baktım. Her zaman tek renk olan yıldızlar, bu geceye ayak uydurarak rengarenkti. Ay ise asil bir şekilde parlıyordu.
Maskemi yüzüme takıp Josh'ın koluna girdim. Mideme giren sancıyla Josh'ın kolunu sıktım. Çok stresliydim. Midem yediklerimi geri göndermek için adeta içimdekileri yukarı fırlatıyordu. Heran kusabilirdim. Sakin ol Kath! Alt tarafı bir balo. Ucunda ölüm yok ya..
Kapıya yaklaştığımızda valeye anahtarı verdik. Anahtarı alan vale, arabaya binip çalıştırdı ve park alanına doğru gitti.
İçeri gireceğimiz sırada kapıdaki adam bize selam verip davetiye istedi. Davetiye verip içeri girdik. İki katlı olan villa daha çok bu gibi durumlar için hazırlanmış olan salonlara benziyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bu Ben Değilim (bitti)
Teen Fiction07.09.2017 Sizce Aşk,bütün engelleri aşabilir mi? Yada herşeyden vazgeçtirebilir mi? FBI'da ajan olan Katherina Swan aslında usta bir hırsızdı.Görev için gittiği yerlerde büyük bir ustalıkla herşeyi sorunsuz bir şekilde yapabiliyordu. Peki,tüm numar...