៛ 34 ៛ Gerçekler-2

370 29 2
                                    

Bölüm Şarkısı ; Thurisaz : Years Of Silence

İnsan hayatında çoğu kez hata yapar. Yaptıkları hatalar bazen çok can yakar. Çok can acıtır. Bunun farkına varlıklarında hatalarını telafi etmek için bir sürü girişim de bulunurlar kendilerini affettirmek için.

Benimde kalbim kırılmıştı. Tuzla buz olmuştu. Parçaların tekrar bir araya gelmesi imkansızdı. Ve beni bu hale getiren Alaric'den başkası değildi.

Taksi mağazanın girişinde durduğun da düşüncelerinden sıyrıldım. Elimi cebime attığımda yanıma para almadığımı hatırladım. Bakışlarımı dikiz aynasından bana bakan taksiciye çevirdim.

"Yanıma para almayı unutmuşum da beş dakika bekleseniz arkadaşla gönderirim olur mu?" dedim mahcup bir sesle. Para alamayacak kadar dalgındım evden çıkarken. Gerçi telefonumu da almamıştım.

Taksici sıkıntıyla nefesini dışarı verdi. "Arkadaş biraz hızlı gelsin. İşimiz gücümüz var."

Mahcup gözlerle ona bakıp başımı salladım ve arabadan indim. Mağazanın açılan kapılarından içeri girip vakit kaybetmeden asansöre yürüdüm.

Tekrardan içimi kaplayan tanıdık duyguyla sinirle soluk verdim dışarı. İntikam. Asansörden içeri girdim ve yerimde sabırsızca kıpırdayarak aşağıya inmeyi bekledim.

Mekandan içeri girdiğimde adımlarım sert ve emindi. Buraya neden geldiğimi ve amacımı gayet iyi biliyordum. Aksilik çıkmadıkça sorun yoktu. Etrafa göz gezdirdiğim de yanıma almam gereken şeyi almadığım için kendime lanetler okuyarak nereden alacağıma baktım.

Masanın başında olan Paul'a gözüm kaydığın da soluğumu yanında aldım. Bilgisayar da olan bakışlarını bana çevirdi. "Kath?" dedi endişeli ve şaşkın gözleri yüzümü tararken.

Ne halde olduğumu umursamadan elimi enseme götürdüm. "Şey....yanıma para almamışım ve taksici yukarı da bekliyor." Yüzümü buruşturdum.

Bir iki saniye yüzüme baktı. Sonra sandalyesinden kalkarak "Dert etme. Geliyorum hemen. Otur sen şöyle." dedi ve yanımdan geçip kapıya doğru yürüdü.

Odadan çıktığında derin bir nefes aldım. Evet. Şimdi yapmam gereken o lanet şeyi bulup Alaric'in yanına gitmekti. Masada ki çekmeceleri karıştırdım. En son ki çekmecede aradığımı bulduğum da onu alıp çekmeceyi kapattım.

Elimde silahla Alaric'in odasına yürürken bana bakan gözler ve hakkımda konuşanlardan bir haberdim. Umurumda değildi. Benim aileme bu pisliği yapıp beni bu hale getirdiyse kim bilir onlara ne gibi şantajlar kurup hayatlarını mahvedecekti.

Önüme gelenleri elimle ittirip kapıya ulaştım. Atılan çığlıklar ve şaşkın nidalar eşliğinde Alaric'in kapısını açtığım da masasında oturduğunu gördüm. İş üstündeydi.

Kapı açıldığında beni görüp gülümsedi. "Katherine hoşgeldin. " Yüzünde bulunan koca sahte bir gülümsemeyle bana bakıyordu. Elimde ki silahı gördüğünde kaşlarını çatıp "Bu ne sürpriz?" dedi.

Donuk bakışlarla yüzüne baktım. Gülümsemesi sahte. Gözlerinde gördüğüm ışıltı sahte. Bana hepsi itici geliyordu. "Çok hoş bir sürprizle geldim." dedim. Yüzüm tiksintiyle buruştu.

Oturduğu koltuktan yavaşça kalktı. Adımlarını ağır çekimde bana doğru yönlendirdi. Korkmuyordum ondan. Gözümde büyüyen bu adam bir saat içinde küçülmüştü.

Masanın kenarına yaslanıp ellerini göğsünde birleştirdi. "Yüzünde ki ifadeye ve gözlerinde acı çeken seni gördüğüme göre gerçeği öğrenmişsin." Gözlerini kısmış hasar tespiti yapar gibi yüzümü inceledi. Gördüklerinden memnun olmuş, dudakları yana doğru kıvrıldı.

Bu Ben Değilim (bitti)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin