៛ 18 ៛ güzel melek

379 38 0
                                    

Bölüm Şarkısı ; Zayn Malik= Pillowtalk

Tahmin ettiğim gibi, önce kaşlarını çattı. Sonra da hiçbirşey olmamış gibi konuşmaya başladı. "Öğrenci olduğunu sanıyordum." dedi umursamaz bir tonla. İçimden bir ses deli gibi cevabımı merak ettiğini söylüyordu.

"Evet. Bay Evans öğrenciydim." dedim son kelimeyi bastırarak. Sinirle dudakları aralandı. Cevap bulamayınca geri kapatmak zorunda kalmıştı. Sinirlenmesi garipti. Beni karşısında gördüğü için mi, yoksa öğrenci olduğum halde korumacılık yapmam mı sinirlendirmişti? Anlayamamıştım. Kabul etmelisin Kath! Brandan'ın sinir etmek hoşuna gidiyor. Doğru söze diyecek cevabım yoktu.

Brandan'ın sessizliği ile önüme döndüm. Araba düz yolda ilerlerken biranda tökezlemesiyle koltukta diklendim. Bakışlarımı yanımda ki şoföre çevirdiğimde anlamayan gözlerle önüne bakıyordu. Kontağı çevirmeye çalıştı ama sonuç gene aynıydı. Heyecandan alnından terler akıyordu. Belki korkudandır. diye düşündüm.

Arka kapının açılmasıyla dikkatim dağıldı. Toplama fırsatı bulamadan seslere kulak kesildim. "Bir sorun mu var Bay Evans?" Bu ses sanırım Richard'a aitti.

Brandan'ın sinirle soluduğunu duydum. Nefesi koltuğunun ardından tenime işlemiş gibi ürpermiştim. "Bende onu anlamaya çalışıyorum Richard."

"Sorun ne Robert?" dedi Richard.

"Bay Knight. Araba birden durdu efendim. Benzinden dolayı değil. Aküde bi problem olmalı." Adının Robert olduğunu öğrendiğim orta yaşlı adam, kendini temizlemek ister gibi bir çırpıda konuşmuştu. İşin ucunda ölüm vardı sanki.

"Bay Evans. İsterseniz şirkete bizim arabayla devam edelim."

"Bu tarz aksilikleri sevmediğimi bilirsin. Araba tamir edilsin. Hemen." Sinirle homurdandı. Kızmasına rağmen ne şoförden ne de Richard'dan atak gelmişti. Babam bana küçükken araba kullanmayı, bunun yanı sıra da tamiri öğretmişti. Biliyorum. Nasıl bir çocukluk yaşadınız diyeceksiniz. Çok karışık bir çocukluk geçirdim. Babam bana şuanda yardımı dokunacak ne varsa öğretmişti. Sanki başıma bu olayların geleceğini biliyordu.

Kapıyı açıp dışarı çıktım. Aküde sorun varsa halledebilirdim. Babam bana ne yapmam gerektiğini öğretmişti. Arabanın önüne geldiğimde üç kişinin bakışlarının üzerimde olması beni rahatsız etmemişti. Çekingen bir insan değilimdir. Hele de avıma karşı asla çekingen değildim.

Ön kaportayı kaldırmamla öksürmem bir oldu. Yüzüme gelen dumanla kenara doğru çekildim ve dumanın az da olsa dağılmasını bekledim. Elimle hava yaparken tekrar kaportaya yaklaştım. Brandan'ın arabadan indiğini ve arkadan harekete geçmek için bekleyen korumaları göz ucuyla elinle durdurduğunu görmüştüm. Beni bu işte tek bırakarak aklınca sinirini çıkarmaya çalışıyordu. Sorun yoktu. Benim için tereyağından kıl çekmek kadar kolaydı.

Beş dakikalık uğraştan sonra aküyü yapmıştım. Ama ellerim tamamen siyahlara boyanmıştı. Ellerimi temizlemek için gereksiz yere etrafa bakınırken son anda aklıma gelen fikirle üstümde ki tişörtü çıkardım. Ellerimi tişörtle temizlerken önüme gelen saçlarımı başımı sallayarak arkaya atmaya çalıştım. Ne kadar başarabilirsem artık.

Brandan ve devlerin şaşkın bakışları benim üzerimdeyken utandım mı? Hayır. Ellerimin temizlendiklerinden emin olduktan sonra adımlarımı Brandan'a yönlendirdim. "Bay Evans, arabanız tamir oldu. Yola devam edebiliriz." Gözlerindeki öfke elde tutulur cinstendi. Mavi irisleri dalgalarını üzerime göndermek için çırpınıyordu adeta. Peki korktum mu? Tabiki de hayır.

Ortadaki gergin havadan dolayı tüylerim diken gibi havaya kalkarken olayı anlamaya çalışıyordum. Devlerin garip bakışları hala üzerimdeydi. Neye baktıklarını çözememiştim.Tüylerimin havaya kalkmasının gerginlikten değilde çıplak olduğumdan dolayı olduğu aklıma gelince ister istemez gerildim.

Bu Ben Değilim (bitti)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin